ويكيبيديا

    "سيتحدث" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • konuşacak
        
    • konuşacağını
        
    • konuşur
        
    • konuşmak
        
    • konuşacaktır
        
    • konuşacağım
        
    • konuşmayacak
        
    • konuşacakmış
        
    • konuşacağı
        
    • konuşan
        
    • yapacak
        
    • konuşmaya
        
    • konuşurdu
        
    • konuşacaksa
        
    • konuşmaz
        
    İki hafta içinde basına konuşacak, altı hafta sonra kitap yazacak: Open Subtitles خلال أسبوعين سيتحدث للصحف وبعد ستة أشهر، سيقوم بكتابة كتابٍ ما
    Sergi bu işler hakkında konuşacak, hem tasarımcıların hem de bilimcilerin işleri, ve bizlere, gelecek alternatiflerini nasıl sunduklarını gösterecek. TED المعرض سيتحدث عن العمل الذي شارك فيه مصمم وعالم و نرى كيف سيعرضون لنا إمكانات المستقبل
    mantığa aykırı görünen izahatlarına başvurmuşlardır. David Deutsch, bu konferansta da konuşacak, "The Fabric of Reality" isimli kitabında, TED في تفسيرات متناقضة. ديفيد دويتش والذي سيتحدث هنا عن بنية الحقيقة،
    Acımasız olmak istemiyorum ama konuşacağını biliyorum. Open Subtitles لا أريد أن أبدو واثقة, ولكني أعلم أنه سيتحدث
    Düşündüm ki eğer iyi görünürsem, iyi davranırsam birileri benimle konuşur. Open Subtitles إذا بدوت بالشكل المناسب أن أحدهم سيتحدث معي
    Eğer benimle gerçekten konuşmak istemiyor olsa... annesinin ona telefonu vermemesi için bir neden olmazdı, değil mi? Open Subtitles لا , لكن لو كان حقا لايريدني سيتحدث الي وليست هي .. تملك مشكله في ان تحادثه على الهاتف , صحيح ؟
    Ama konuşacaklardır. En azından bir tanesi senin ve benim hakkımda konuşacaktır ve bu kadarı da yetecek. Open Subtitles ولكنهم سيتحدثون، على الأقل أحدهم سيتحدث عنكَ، وذلك كل ما سيحتاجه الأمر
    Ama bu gece burada sunduklarımızı yarın bütün dünya konuşacak. Open Subtitles نعم، ولكن ماسنقدمهُ الليلة سيتحدث عنه العالم بأسره غداً
    gelecek, serbest seçimler ve reform hakkında konuşacak ve bunun herkesi susturması için dua edecek. Open Subtitles لذا فهو سيتحدث عن إنتخابات حره و ديمقراطيه و سوف يصلى من أجل إسترضاء الجميع
    Arkasında bıraktıkları benimle konuşacak, beni Freebo'ya götürecek. Open Subtitles الذى تركته خلفها سيتحدث معى ويقودنى إليه
    konuşacak, güven bana. Adamım, oldukça ikna edicidir. Open Subtitles سيتحدث ثق بي، رجلي يعرف كيف أن يكون مقنعاً تماماً
    Ve şimdi Delhi Üniversitesi'nden lmmy... sigaranın zararları hakkında konuşacak. Open Subtitles والأن, إيمي من جامعة دلهي سيتحدث عن موضوع التدخين
    Herkes bunu konuşacak ve bu benim için biçilmiş kaftan Open Subtitles الجميع سيتحدث عن ذلك و سيشرفني أن تفتتحي المناسبة و تقفي بجانبي
    Yaptığı onca şeyden sonra konuşacağını mı sanıyorsun? Open Subtitles أتظن أنه سيتحدث معنا بعد كل ما رأيناه يفعله؟
    Evi olmayan bir gezginle konuşacağını söyledi. Open Subtitles قالوا أنه سيتحدث إلى المُسافر إلى الرجل الذي لا وطن له
    Odanda bekle. Seninle daha sonra konuşur. Open Subtitles لما لا تذهبي الي غرفتك و سيتحدث معكي لاحقا ؟
    Bunu ben yapmalıyım. Yalnız gidersem benimle konuşur. Open Subtitles يجب أن أفعل أنا ذلك سيتحدث إلىّ اذا ذهبت وحدى
    Bütün New York'un konuşuyor olduğu, kardeşimin şu şovundan sonraki sabah, ağırbaşlı konuşmak için uygun bir zaman sayılmaz. Open Subtitles انه الصباح بعد ان قدمت اختي عرض ازياء سيتحدث عنه كل من في نيويورك ليس هناك وقت
    Belki benimle konuşacaktır. Beni severdi. Open Subtitles ،ربما سيتحدث إلي لقد أعتاد على الإعجاب بي
    E sana anlatacak. Ben Peter Sarsgaard'la konuşacağım. Open Subtitles (إيرك) سيتحدث معك أنا سأذهب للتّحدث مع (بيتر سارسغارد)
    Kimse bugün konuşmayacak. Alışmak için zamana ihtiyacı var. Open Subtitles لا مخلوق سيتحدث معه اليوم يحتاج وقت للتأقلم
    - Phil ve ben düşündük de... - Pony konuşacakmış. Open Subtitles إذاً من منكما سيتحدث الكلب ام الفرس القزم؟
    Yeni kitabı hakkında, babanın konuşacağı adam işte. Open Subtitles هذا هو الرجل الذى سيتحدث معه والدكِ بشأن كتابه الجديد
    Burada konuşan tek kişi benim ve silahını bırakmanı söylüyorum! Tamam, beni dinle! Open Subtitles انا الوحيد الذى سيتحدث هُنا، إلقى السلاح - حسناً حسناً، فلتستمع إلى -
    Sizi temin ederimki, bundan birkaç sene sonra Parusharam TED konferasında konuşma yapacak. TED أعدك باروشارم سيتحدث في مؤتمر تيد في غضون سنوات قليلة من الان
    Garrett, çok uzun süre gözaltında kalırsa Bourg'un konuşmaya başlayacağından,... Open Subtitles غاريت كان قلقًا لو أن بورغ أمضى وقتًا طويلًا في الحجز عند الشرطة فإنه سيتحدث
    O herif ancak ölüm korkusuyla konuşurdu. Open Subtitles .الشاب كان سيتحدث فقط بسبب الخوف من الموت
    Eğer bizzat konuşacaksa bu formalite olmaktan çıkar. Open Subtitles إن كان سيتحدث بنفسه فهذا أكثر من إجراء شكلي
    Çünkü konu hakkında kasabadan kimse benimle konuşmaz. Elbette konuşmazlar. Open Subtitles لأنه ليس شخص بمعنى الكلمة في هذه المدينة سيتحدث معي بشأنها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد