Okul yöneticisine at üzerinde, pullu elbiseli ...bir sirk kızı olmak istediğimi söyledim. | Open Subtitles | قلت للمربية أردت أن أكون فتاه سيرك .على حصان أبيض مع فستان لماع |
Bunlar yeryüzündeki en berbat sirk arabaları, ve beni zengin edecekler! | Open Subtitles | هذا هو أضعف سيرك سيارات فى العالم بأسره وسوف يجعلوننى غنياً |
Şehirde bir sirk ya da panayır gibi bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك سيرك بالمدينة أو عرض جوال ، أو شئ كهذا ؟ |
"Kırmızı Üçgen Sirki vahşi aslanlarla harika bir gösteri sundu. | Open Subtitles | قامت اداره سيرك المثلث الاحمر بعمل عرض ممتاز للاسود العنيفه |
Ben de bu ilçenin bir sirke dönmesini önlemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنني أحاول أن أتأكد بأن مقاطعتي لن تتحول إلى سيرك |
Cirque du Soleil (Dünyaca ünlü Güneş Sirki) seçmelerini geçtim. | TED | و استطعت النجاح في اختبار سيرك دو سوليه |
O çocuğun sirkte olması gerek. Hamburger fırlatıyor olması değil. | Open Subtitles | هذا الولد ينتمى الى خيمة سيرك ليس الى شطائر الهامبورجر |
Kızımızın ölümünün sirk olayına dönüşmesini istemedik. Şimdi, ben yalnızca... | Open Subtitles | أن تتحول وفاة ابنتنا إلى سيرك عليّ أن أعرضه مجدداًً |
İş eğitimi atölyelerinden tutun senelik sirk pistine kadar her şeyi, hatta yeni ve güzel bir sahil yolunu bile. | TED | كل شيء من ورشٍ للتدريب على العمل إلى سيرك سنوي وحتى إلى مسار ساحلي جميل. |
Aslında her okul büyük bir sirk çadırıdır. Hiyerarşik yapı, akrobatlardan aslan terbiyecilerine, palyaçolardan karnaval göstericilerine kadar uzanırdı ve hepsi de olduğumuz kişiye çok uzaktı. | TED | كل مدرسة كانت عبارة عن خيمة سيرك كبيرة، والتسلسل القيادي يبدأ من البهلوانين إلى مروضي الأسود، من المهرّجين إلى الكارنيس، كل هذه الأميال قبل من نكون. |
İpucu vermek gerekirse binbaşı, görmekte olduğunuz fotoğraflar erkek modellere, Meksikalı sirk çalışanlarına, | Open Subtitles | لإزاحة الغموض عن تلك الصور فهى لقطات للاعبى سيرك مكسيكى.. |
T.J. En muhteşem sirk gösterisi seninki ola... | Open Subtitles | عزيزتى تى جاى سوف نحصل على اعظم شىء اى سيرك |
"Sağda solda sirk cambazlıkları yapan bir maskara mı olmak istiyorsun?" | Open Subtitles | أتريدني أن أسحبك حول أوروبا نقدم الحيل مثل سيرك العجائب؟ |
Bu üç bölümlü sirk, gazeteler ve televizyon ve medya ve geriye kalan hepsi ayarlanmış ve onu toplumun karşısına çıkarmak için düzenlenmiş. | Open Subtitles | أنه مجرد سيرك ذي عرض الحلقات الثلاثة، الصحف والتلفزيون ووسائل الإعلام وكل ما تبقى من هذا، أنها صممت وهدفت لإحضاره إلى الرأي العام. |
Ekselansları, savaşçılar bir sirk planı yapmak için gizli toplantı istiyorlar... yaklaşmakta olan sürüyü trapezle engellemek için, yani kolayca tuzağa düşürmek için! | Open Subtitles | مولاتي , المحاربون يدعوني لاجتماعهم حول انشاء سيرك أقصد انشاء مكان للمعركة وانشاء فخاخ |
Bunu California'da Velocity Sirki ile sahneleyecek kadar da şanslıydım. | TED | وبعدها كنت محظوظا لأن أعرض هذا في كاليفورنيا مع سيرك فيلوسيتي. |
009 öldüğünde Octopussy Sirki'nin Batı Berlin'de olduğunu teyit ettik. | Open Subtitles | لقد تحققنا من أن سيرك أكتبوسى فى شرق برلين عندما قـُتل 009 |
Çünkü bu mahkeme salonunu bir sirke çevirmene izin vermem. | Open Subtitles | لأنني لن أسمح لك بتحويل قاعة المحكمة إلى سيرك |
Medyanın sirke çevirdiği, başka bir törene hazır mısın? | Open Subtitles | إذاً هل أنت مستعد لزفاف سيرك إعلامي آخر ؟ |
Ve Montreal'deki Cirque du Soleil aklıma geldi, çünkü beyazperdeye koymak istediğim çılgın tür şiiri daha iyi kim anlayabilir? | TED | وفكرت في سيرك دو سوليه في مونتريال، لأنه من أفضل فهماً هذا النوع من جنون الشعر التي أردت وضعها على الشاشة؟ |
Bu yaratığı berbat bir sirkte gösteriye çıkartmak utanç verici! | Open Subtitles | لكن من العار ان يتم وضع هذا المخلوق فى سيرك رخيص |
Hobbs kardeş Piccadilly Circus'ta huzuru bozan bir şey, bir çeşit kudurmuş köpek olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالتْ الأختُ هوبس بأن هناك إضطراب في سيرك بيكاديللي، نوع من انواع الكلاب المجنونة |
Rıngling Brothers sirkinin fili keyifli vakit geçiriyor mudur? | Open Subtitles | هل فيل سيرك الأخوة رينقلنق يحظى بوقت سعيد؟ |
Benim de gidip bir fil kostümü bulup, ...onunla sirkteki işiyle ilgi görüşmem gerekiyor. | Open Subtitles | وأنا يجب ان أكون في زي فيل وأقوم باختبرها لوظيفة في سيرك |
Onu Piccadilly Meydanı'ndaki vestiyere bırakırsın ve Harris de saat 1:30'da alır. | Open Subtitles | اذهب و اتركه فى غرفة المعاطف فى سيرك بيكاديللى وسيقوم هاريس بإلتقاطه فى الواحدة والنصف |
Söyleyene bakın Asıl siz, Bay Marswell'in sirkine kültür getirdiniz. | Open Subtitles | هناك المزيد لقد تسببت فى وجود التحضر فى سيرك مارسويل |
Bizimki dünyadaki en güzel sirktir efendim. | Open Subtitles | السيرك الخاص بنا، سوف يكون أفضل سيرك في العالم، يا سيّدي. |
Beni bu dandik sirkten kurtarıp daha iyi bir sirke götürecek olan yüzük. | Open Subtitles | الخاتم الذي سيجعلني أرحل عن هذا السيرك القذر. إلى سيرك أفضل. |
Oxford Meydanının, Londra'da olduğu kesin. | Open Subtitles | هناك بالتأكيد (سيرك (أكسفورد) في (لندن |