Memnun kalmazsa, işçilerini çekip, eve yollayacak. | Open Subtitles | وإذا لم تدفع له سيسحب عُماله ويعيدهم للديارهم؟ |
Yüksek enerjili bir atışla, mikro bombayı kolayca boynundan dışarı çekip namluya sokacaktır. | Open Subtitles | هذا سيسحب بسهولة قنبلتك المجهرية من الرقبة نحو هذه بضربة قوية واحدة |
Bir sonraki gün ondan bir e-posta aldım. Tüm fonu geri çekeceğini söylüyordu. | TED | في اليوم التالي تلقيت رسالة الكترونية من المطور تقول بأنه سيسحب كل التمويل |
McNamara'ya o kahrolasıca danışmanları Vietnam'dan çekeceğini söylemiş! | Open Subtitles | قال لماكنمارا انه سيسحب المستشارين الملاعين |
Ama Ian Garrett'ı suçlarsan ödül parasını geri çekebilir. | Open Subtitles | ولبصيص من الأمل ولكن إذا اتهمت ابان غاريت ربما سيسحب المكافأة المالية |
Kaç erkekle yattığına aldırmıyordu o tetiği yine de çekecekti. | Open Subtitles | كان سيسحب الزناد ويطلق النار مهما كان عدد من نمتي معهم |
Savunmanın tek korkusu Bay Bishop'un sorgulanma tehdidiyle karşı karşıya kalması sonucunda yasadışı fonlarını geri çekeceğidir. | Open Subtitles | وهذا ما يخشاه محامي الدفاع فقط لأن السيد (بيشوب) سيسحب أمواله غير المشروعة إذا شعر بالتهديد في الإستجواب |
Her kimdeyse sıra, elindeki ipi çekip, bir sonraki kişiye atacak. | Open Subtitles | ثمعندمايأتيدور أياًمنّا .. سيسحب خيطاً من هنا ثم يرميه على الشخص التالي |
Ağzını kapalı tuttuğun sürenin Shane'e silahını çekip seni vurmasına malolacağını biliyor musun and shoot you with it. | Open Subtitles | أتعرف كمْ سيكسبك إبقاء فاهك مُغلقاً مع (شين) ما دام سيسحب مُسدّسه ويُرديك قتيلاً به. |
Orada kalakaldım tetiği çekeceğini biliyordum ama yapmadı. | Open Subtitles | وقفت هكذا فحسب وكنت أعلم أنه سيسحب الزناد ولكنه لم يفعل |
Barry polis az önce arabayı çekeceğini söyledi. | Open Subtitles | بالتأكيد قال الشرطي للتو أنه سيسحب السيارة يا باري |
Evet, Hanson geçen akşam bana filmden parasını çekeceğini söyledi. | Open Subtitles | حسناً أجل , لقد أخبرني (هانسن) الليلة الماضية بأنه سيسحب أمواله من الفلم |
Ama Ian Garrett'ı suçlarsan ödül parasını geri çekebilir. | Open Subtitles | ولبصيص من الأمل ولكن إذا اتهمت ابان غاريت ربما سيسحب المكافأة المالية |
Kas spazmı o anda tetiği çekebilir. | Open Subtitles | تشنج عضلي، سيسحب الزناد |
O tetiği senin kaç kişiyle yattığına bakmaksızın çekecekti. | Open Subtitles | كان سيسحب الزناد ويطلق النار مهما كان عدد من نمتي معهم |
Savunmanın tek korkusu Bay Bishop'un sorgulanma tehdidiyle karşı karşıya kalması sonucunda yasadışı fonlarını geri çekeceğidir. | Open Subtitles | وهذا ما يخشاه محامي الدفاع فقط لأن السيد (بيشوب) سيسحب أمواله غير المشروعة إذا شعر بالتهديد في الإستجواب |