İkinci haberse bunu seveceksin Jay. | Open Subtitles | الرسالة الثانية الرسالة الثانية سيعجبك هذا يا جاى سيعجبك هذا يا جاى |
Burayı seveceksin. Sıcak bir yer, güzel yatakları var. | Open Subtitles | سيعجبك المكان ، فهو دافئ ولديهم أسِرّة جميلة |
Clay'in senin için bulduklarına bayılacaksın. Biraz araştırma yaptı ve senin için... Oturuyor musun? | Open Subtitles | سيعجبك ما فعله كلاي بدأ بالبحث ووجد قانون فيدرالي للحقوق المدنية |
Şimdi, bu sakat çocukla arkadaş olacaksın ve bu hoşuna gidecek. | Open Subtitles | الآن ، أنـتَ ستصبحُ صديقاً مـع ذلك الفـتى المعاق وأنـتَ سيعجبك ذلك، مفهوم؟ |
Uzun bir günün sonunda, eve gelip sana sorular yağdırsam hoşuna gider mi? | Open Subtitles | هل سيعجبك لو أتيت للمنزل و بدأت بإزعاجك بالأسئلة بعد يوم طويل ؟ |
Orayı biliyorum. seveceğini sanmam. | Open Subtitles | اعرف هذا المكان، لا اعتقد انه سيعجبك كثيرا |
Beğeneceğini tahmin ettim. | Open Subtitles | خطر لي أنه سيعجبك ، وتعجبني الصداقةالتيتجمع.. |
Hapisaneyi seversin. Orda El sanatları var. | Open Subtitles | سيعجبك السجن عندهم أعمالاً يدوية هناك |
beğeneceksin ve beni bir daha kandırmayacaksın. | Open Subtitles | سيعجبك , ولن تخدعيني مجدداً |
Burayı seveceksin. Sert oynar, sert partiler yaparız. | Open Subtitles | سيعجبك الأمر هنا ، نلعب بخشونة نحتفل بجنون |
Bana kalırsa çorbanı dün sana gönderdiğim iki arkadaştan daha çok seveceksin. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا الحساء سيعجبك أكثر من الرفيقتين اللاتي أرسلت إليك ليلة أمس. |
En üst kat. Daha pahalı ama bence seveceksin. | Open Subtitles | في الطابق الأعلى إنه أغلى ثمناً، لكنه سيعجبك |
Biliyorum burayı çok seveceksin. Yo, Silindir, hayır! | Open Subtitles | أعرف أن المكان سيعجبك هنا لا لا |
Reklâm için fazla sosyetik değil mi orası ya? Clay'in senin için bulduklarına bayılacaksın. Biraz araştırma yaptı ve senin için... | Open Subtitles | سيعجبك ما فعله كلاي بدأ بالبحث ووجد قانون فيدرالي للحقوق المدنيه |
bayılacaksın buna. Bu gecenin özel olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لا سيعجبك ذلك , انا فقط اريد ان اجعلها ليله مميزة |
Belki..senin hoşuna gidecek cinsten | Open Subtitles | بأنه سيعجبك لأنك تُحبى تلك الأشياء اللامعة |
Bana ev adresini ver. Ben de senin eşyalarını koklayayım, bakalım hoşuna gidecek mi. | Open Subtitles | أعطني عنوان منزلك ربما سأتفقده, لنرى إن كان سيعجبك هذا |
Belki onu intihara teşvik edebilirim. Bu hoşuna gider mi? | Open Subtitles | ربما أستطيع أن أجعله ينتحر هل سيعجبك هذا؟ |
Güney Pasifik'teki en iyi donanıma sahip olabilirim ve bunu seveceğini düşündüm. | Open Subtitles | أظن سيعجبك هذا، لديّ أفضل أسلحة في جنوب المحيط الهادي. |
- Pek üstüne uymuş görünmüyor. - Beğeneceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لا يبدو من نوعك مطلقاً ظننت أنه سيعجبك |
- seversin bence. - Olayı kaçırıyorsun. | Open Subtitles | -أظن أنه سيعجبك أنت لم تفهم ما أريد إيصاله |
Nehri gördüğünde çok beğeneceksin. | Open Subtitles | "عندما ترى ذاك النهر ، سيعجبك يا " أد |
hoşuna gideceğini biliyordum. Senin için seçtim. | Open Subtitles | كنت أعرف إنه سيعجبك لقد أخترته خصيصاً من أجلك |
Bundan hoşlanacaksın. Güney Pasifik'in en iyi silahları bende. | Open Subtitles | أظن سيعجبك هذا، لديّ أفضل أسلحة في جنوب المحيط الهادي. |
Tabii, öyle olsun isterdin. Bu gerçekten hoşuna giderdi, değil mi? | Open Subtitles | أجل ، بالتأكيد ، على رغبتك سيعجبك ذلك ، أليس كذلك؟ |
- Sağ ol. Gel de sana üst katı göstereyim. Beğenirsin. | Open Subtitles | حسناً , تقدمي دعْيني أريك الطابق العلوي , سيعجبك |
Bu işi seveceksiniz. | Open Subtitles | سيعجبك هذا العمل |
En gözde malt içeceğimizdir. Beğeneceğinizi biliyordum. | Open Subtitles | إنّه شعيرُنا الوحيد الأكثر شعبية أعرف سيعجبك |
Şimdi...işte bu seveceğin bir şey. Bir de bu... | Open Subtitles | حسناً، هذا سيعجبك لدينا هذا... |