ويكيبيديا

    "سَتَكُونُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olacaksın
        
    • olacaksınız
        
    • olurdu
        
    • olacağını
        
    • kalacaksın
        
    • olursun
        
    • olurdun
        
    • olacaktı
        
    • olursunuz
        
    Yarın ben gidince buradaki tek aklı başında kişi sen olacaksın. Open Subtitles سَتَكُونُ الرجلَ العقلانيَ الوحيدَ الباقي على هذه الجزيرةِ بَعْدَ أَنْ ارحل غداً.
    Sen kırmızı olacaksın. Ben mavi. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ الأحمر.و أنا سَأكُونُ الأزرق.
    Kolay olmadığını biliyorum ama uzun vadede daha mutlu olacaksın. Open Subtitles أَعْرفُ هذا لَستُ سهلَ، لكن في المدى البعيد، أَعْرفُ بأنّك سَتَكُونُ أسعد.
    Ve sunu görüyorum ki, sen ve sen birlikte çok mutlu olacaksınız. Open Subtitles وبعد مُرَاقَبَتك، أَعْرفُك وأنت سَتَكُونُ سعيد جداً سوية.
    Bir daha düşündümde, sakız mükemmel olurdu. Open Subtitles , بعد إعادة النظر اللبانة سَتَكُونُ كمالاً
    René'nin olduğu kadar benim de malım olacağını söyle, bunu duymak istiyorum. Open Subtitles أُريدُ سَمْاعك و أنتي تَقُولي سَتَكُونُ لي كما أنت لرينيه
    Sen bir suçlusun. Hep öyleydin ve hep de öyle kalacaksın. Open Subtitles أنت مجرم أنت دائماً كُنْتَ، وأنت دائماً سَتَكُونُ
    Yoksa, tüm grip sezonu boyunca kaçırılmış nöbetlerden sorumlu sen olursun. Open Subtitles أَو أنت سَتَكُونُ مسؤول لغطاء كُلّ تغيير مفتقد أثناء إنفلونزا هذا فصلِ السَنَةِ.
    Zaten o iş için kesin uyanık olurdun. Open Subtitles أنت بالتأكيد سَتَكُونُ مستيقظَ له، مع ذلك.
    - Dediğin gibiyse, bu gece buradan çıkmış olacaksın Open Subtitles إذا كانت تلك الحقيقة , سَتَكُونُ بالخارج الليلة
    Yakında sürekli onu düşünüyor olacaksın. Open Subtitles قريباً جداً أنت سَتَكُونُ تَفكير بشأنها دائماً،
    Her zaman benimle olacaksın, çünkü seni hiçbir zaman unutmayacağım. Open Subtitles أنت دائماً سَتَكُونُ مَعي، ' يَجْعلُ أنا لَنْ أَنْسيك.
    Yarın bu zamanlar New York'ta olacaksın, evlat... Open Subtitles بهذا الوقتِ غداً، أنت سَتَكُونُ في نيويورك تعقد الإتّفاقَ
    Ve sen de onun beşiğini sallayan el olacaksın. Open Subtitles وأنت سَتَكُونُ اليَدَّ ذلك يَهْزُّ مهدَه.
    Turk, bu dersi birlikte yazmak için beni seçtiğine çok mutlu olacaksın. Open Subtitles التركي، أنت سَتَكُونُ سعيد إلتقطتَني لمُشَارَكَة في كتابة هذه الدراسةِ.
    Bu silahın doldurulup boşaltılmasından siz sorumlu olacaksınız. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ مسؤول عن الحشو وإفْراغ هذا السلاحِ بنفسك.
    Biliyorsun, İngiltere'de bu araba dükkanın öbür tarafında olurdu. Open Subtitles هاى أتعْرفُ، في إنجلترا هذه السيارةِ سَتَكُونُ على الجانبِ الآخرِ للمخزنِ.
    Samimi söylüyorum efendim, komitenin burada olacağını bilmiyorduk. Open Subtitles سيدي، بأمانة، لم نكن نعتقد ان لجنة التقييمَ سَتَكُونُ هنا
    Tavsiyemi dinlediğine memnun kalacaksın. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ مسرور أنت أَخذتَ بنصيحتي على هذا.
    Bu Tina için şok olur, sorumlusu da sen olursun. Open Subtitles إجازة تينا تَبْلغُ المذبحَ وأنت سَتَكُونُ مسؤول عن ذلك
    Tren yolu destek hattı olacaktı. Biz yolu sona vardıracaktık. Open Subtitles سكة الحديد سَتَكُونُ خَطّاً لأمدادتهم ونحن سَنَكُونُ الوسيلَة إلى انهائه
    Belki bir akşam siz benim seçtiğim kadın olursunuz. Open Subtitles ربما ليل واحد أنت سَتَكُونُ سيدتَي الخاصّةَ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد