Neden hep kötü bir şey olunca kader, iyi bir şey olunca şans? | Open Subtitles | كلما يحدث لي شئ سئ, انه القدر وكلما حدث شئ جيد , الحظ؟ |
Jeniffer öldüğünden beri, sanki kötü bir şey olmasını bekliyorum. | Open Subtitles | منذ ماتت جينيفر وأنا أترقب متى سيحدث شئ سئ لي |
Orada sana kötü bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لا شئ سئ سوف يحدث لك سوف تتلقى علاجا خاصا |
Senin hakkında söylediğim bütün kötü şeyler onları unut ve buradan çıkalım hemen. | Open Subtitles | كل شئ سئ قلته عنك اطرحه ضرباً و دعنا نرحل من هنا |
kötü şeyler yapmamam gerektiği yine kanıtlandı çünkü ne zaman yapsam daha kötüleri oluyor. | Open Subtitles | ولنكن واضحين، لماذا لا أفعل أشياء سيئة لأنه مهما فعلت شئ سئ فسيحدث الأسوأ. |
İnsanlar ortada kötü birşey yoksa asla "konuşmamız lazım" demezler. | Open Subtitles | الناس لا يقولون اننا نريد ان نتكلم إلا كان هناك شئ سئ |
Evet, kötü bir şey olduğu o duygu tüm eğer. | Open Subtitles | حسنا ؛ سيكون شئ سئ اذا كان هذا هو كل شعوره تجاهى ؛ واذا كان هذا هو كل شعوره تجاهى |
kötü bir şey yapmadan önce, daima bunu söylersin. | Open Subtitles | هذا ما تقولينه دوماً عندما توشكين على فعل شئ سئ |
Ne yani onun hakkında kötü bir şey söyleyemem çünkü önümüzdeki seneye aynı sofrada mı oturuyor oluruz? | Open Subtitles | ماذاً , لا يجب على قول أي شئ سئ عنها , لأنه ربما نحتفل السنة القادمة معها بعيد الفصح ؟ |
Ve biri seni yaralayacak ya da başına kötü bir şey gelecek diye çok korktum. | Open Subtitles | و أنا قلقة بأن يقوم أحدٌ ما بأيذائك أو قد يحصل لك شئ سئ |
Eğer deri sandaletler hakkında kötü bir şey söylersen, yemin ederim... | Open Subtitles | إذا قلت اي شئ سئ عن الصنادل الجلدية اقسم بالله |
Sırf işe gitmeyi ve telefonumu açmayı bıraktım diye, kötü bir şey mi olacak? | Open Subtitles | فقط لأننى لم اعد اذهب الى العمل و لم اجيب على هاتفى، فاعتقدت ان شئ سئ حدث؟ |
Çocukluğumdan beri kötü bir şey olacağı zaman bunu bilebiliyorum. | Open Subtitles | منذ كنت طفلة صغيرة كنت أعرف أن شئ سئ سيحدث .ينتابنى |
İçmezsen kötü bir şey olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أن شئ سئ سيحدث لك لو لم تشرب الجرعة. من؟ |
Önceki hayatımda ne kadar kötü bir şey yaptım ki bunu hak ettim ben? | Open Subtitles | لابد أننى قمت بعمل شئ سئ للعالم كله .فى حياتى السابقة لأعاقب هكذا |
kötü bir şey, acayip bir şey görürsen o gerçek değil, tamam mı? | Open Subtitles | من المهم أن تتذكري , إذا رأيتِ أى شئ سئ أو غريب, فهو غير حقيقي. |
Onun hakkında şikayet ediyoruz, dedikodu yapıyoruz sonra da onun, içinde kötü şeyler olduğu çok belli olan o eve girişini izliyoruz. | Open Subtitles | نعترض على أسلوبها ، نتحدث عنها بغيابها ثمّ نراها تدخل ذلك المنزل حيث نعرف أن هناك شئ سئ يحدث بداخله |
tamamen masumdum, ama ne zaman... zengin bir çocukla sen ve ben gibi birinin arasında kötü şeyler olursa, | Open Subtitles | لقد كنت بريئاً تماماً .. لكن عندما يحدث شئ سئ بين فتاه غنية وشخص مثلي ومثلك |
Belki de omzumda bir çip vardır, Jethro ama ne zaman Mossad'la uğraşsak, kötü şeyler oluyor. | Open Subtitles | ربما يكون لدى رقاقه على كتفى,جيثرو ولكن كل مره نتعامل فيها مع الموساد شئ سئ يحدث |
Çünkü kolay da o yüzden aptal. Benim başıma asla kötü birşey gelmez! | Open Subtitles | لان الاعتناء بى سهل ايها الغبى لا يحدث لى ابدا شئ سئ |
Biraz para alıp yiyecek satın aldım, ikimiz için. Bu Kötü mü Mary? | Open Subtitles | فقط أخذت بعض المال لشراء العشاء لنا هل هذا شئ سئ , "ماري"؟ |
Ya çok iyi ya da çok kötü geçmiş. Hangisi? | Open Subtitles | إما شئ رائع جداً حدث أو شئ سئ أيهما حدث؟ |
Seninle konuşmam gerekiyordu. Seni uyarmalıyım, çok korkunç bir şey oldu. | Open Subtitles | لقد احتجت لأن أكلمك و أنذرك أن هناك شئ سئ قد حدث |