"شراباً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• içki
• içecek
• İçecek bir şey
• içmek
• içkiye
• İçecek bir şeyler
• bira
• içmeye
• Bir şey içer
• kadeh
• - İçki
• içkiyi

Biz bunu tartışırken, bir içki daha söylemek için bara gittim.
وبينما كانا يتجادلان بشأن ذلك ذهبت إلى البار لأحضر شراباً آخر

Haydi, gidip bir içki içelim. Jimmy, Tony, masayı toparlayın.
لنحتسى شراباً الآن جيمى , تونى , أنهيا هذا الجدل

Savaş bittiğinde, birer beyefendi gibi oturup içki içeceğimizi söylerdik daima.
و كنا نقول عندما تنتهي سنتناول شراباً سوياً مثل الساده المهذبين

İçecek bir şeyler getir.
كارلو ، كارلو .. أعطهم شراباً آخراً يا كارلو .. حصل شيء هنا

Git kendine bir içki al. Godzilla'nın seni takip etmesini sağla.
أذهب أحضر لنفسك شراباً وأحرص على أن تلحق بك جودزيلا هذه

Sana içki ısmarlarsam ikimizin de böyle bir sorunu kalmayacak, değil mi?
سأبتاع لك شراباً ولا واحداً منا لديه مشكلة بعد الآن .أليس كذلك؟

Bayan, size bir içki ısmarlarsam, ufak bir masaj elde edebilir miyim?
يا آنسة , لو اشتريت لك شراباً بالمقابل هل أحصل على تدليك؟

- Hayır. Buradan geçiyordum, bir içki içeyim diye oturdum.
, لقد مررت من هنا فحسب ودخلت هنا لأحتسي شراباً

Aynı "bir pislik sana içki koyarken çok dikkatli ol" gibi.
مثل: راقبي عن كثب دائماً.. عندما يعدّ لكِ شخصاً وضيعاً شراباً

Sana gerçekten bir içki ısmarlamak istiyorum. Kesinlikle harika görünüyorsun.
.أريد بصدق أن أشتري لكِ شراباً .إنّكِ تبدين جميلة للغاية

Anneannemi düzmek isteyen var mı? Bir içki ısmarlasanız yeter.
أيّ شخص يريد فعلها مع جدتي فقط إشتروا لها شراباً

Çünkü Red Pony'deki barmene göre... birer içki içmiş ve saat 07.00'de çıkıp gitmişsiniz. Yani mazeretin bir boka yaramıyor.
لأنّ، ساقيكما بالحانة قال، بأنّكما تناولتما . شراباً واحداً وغادرتما الساعة السابعة . ممّا يعني أنّ حجة غيابك محض هراء

Sana bir içki ısmarlayayım, ve vaktine değdiğini kanıtlarsam, akşam yemeğine geçeriz.
دعني أشتري لكَ شراباً وإن أثبَتُ أني أستحق وقتك سننتقل إلى العشاء

Bilmem. iskambil oynayabiliriz, yürüyüse çikabiliriz veya içki içebiliriz.
لا أعلم، بوسعنا لعب الورق، الخروج في نزهة، نحتسي شراباً.

10 Kolay Ders ile Nasıl Dedektif Olunur sayfa 47'de şemalarla gösteriliyor ve babanız bana içki ikram etti.
في 10 دروس سهلة بالمراسلة. كما أن أباك قد قدّم لي شراباً.

Rahatlaması için havadan sudan konuşur, içki ikram ederdim.
ثُم أُحضره إلى هُنا. أعمل محادثة صغيرة لكيأُطمئنه،. غالباً، أقُدم له شراباً.

Otur. Bir şeyler iç. Herkese içecek bir şeyler ver.
إجلسي، تناولي شراباً أعطيهم جميعاً شراباً

Siz hanımlara soğuk bir içecek sunabilir miyim?
أتريدان شراباً بارداً أو وجبة خفيفة لذيذة يا سيّدتي؟

Yolculuğun tüm masrafları ödenmeli İçecek bir şey ver.
يجب أن تدفع جميع نفقات السفر مقدما. أعطني شراباً.

"Her akşam karım ban içmek için bir şeyler getiriyor."
عندما أعود للمنزل في الليل ، تكون زوجتي تنتظرني وهي تحمل شراباً بيدها

Anne, bir içkiye daha ihtiyacım var. Bu kanser şeyi çok sarsıcı.
عليّ أن أجد شراباً يا أمي مسألة السرطان تلك محبطة

Bu gece olmasın. İkimiz birer bira içsek, ne dersin?
ولكن ليس الليلة لم لا نخرج معاً لنتناول شراباً ؟

Buradan defolup dışarıda bir yerde bir şeyler içmeye ne dersin?
ما رأيك ان نخرج أنا و أنت لنحتسي شراباً بمكان ما؟

- Bir şey içer misin?
هل تريد شراباً أو أي شيء ؟

Siz beylere birer kadeh sherry ikram edebilir miyim? Hayır, çok naziksiniz.
أتفهم ذلك أتريدون تناول شراباً , أيها السادة ؟

- İçki ister misiniz?
هل أحضرُ لكَ شراباً ؟ الشراب للجبناء

İçkiyi hakkettin. Bu piyasanın en çalışkan zencisi bu.
تستحق شراباً هذا أفضل عمل في مجال المخدرات بالنسبة لزنجي