Sizin büyümenizi izlemek benim içim hem bir onur, hem de bir zevktir. | Open Subtitles | لقد كان شرفاً لي, ومتعة لأراكم تنضجون تهانيّ على كلّ فوز أحرزتموه هنا, |
Yaptığımız barışın Volsk'lere kazandırdığı onur Romalılara getirdiği utançtan az değil. | Open Subtitles | لقد صنعنا سلاماً ليس اقل شرفاً للفولشيين عن كونه خزياً للرومان |
Üzülme Roz. Aday olmak da bir onurdur. | Open Subtitles | لاتشعري بالسوء ياروز مجرد الترشيح للجائزة يعد شرفاً |
Her neyse, sizinle, neredeyse çalışmak bir şerefti. | Open Subtitles | على كلّ حال، لقد كان شرفاً العمل تقريباً معكم |
O lanet Praetor'un ağzına sıçmak büyük zevkti. | Open Subtitles | لقد كان شرفاً كبيراً أن أتبول في وجه القاضي |
Bu görev için eğitimle geçen tüm o yıllar ayrıcalıktı. | Open Subtitles | انظر، كل سنوات التدريب والتخطيط لهذه الرحلة كانت شرفاً لي. |
Albay Washington, şu an ona sunmaktan Şeref duyduğumuz pozisyonu kabul ederse, Amerika'daki tüm kolonilerce takdir görecektir. | Open Subtitles | بنايبة عن جميع الأمريكين يكون شرفاً عظيم لنا أن تقبل المنصب |
Genç bir adam için ülkesi ve kraliçesi için savaşmaktan daha onurlu bir şey yoktu. | Open Subtitles | ما كان هناك شرفاً لشاب أعظم من القتال من أجل الملكة والبلاد |
Senin Bebe'nin son merasimini yapmak benim için bir şereftir. | Open Subtitles | سَيَكُونُ شرفاً لي اَعمَلُي طقوسُ الموت لبيبَكِ |
Simon, bilmeni isterim ki seninle çalışmış olmaktan büyük bir onur duydum. | Open Subtitles | لقد كان شرفاً كبيراً بأن أعمل لأجلك وفي المستقبل , كل مرة |
Ancak öyle bir plan yaptım ki her biri diğerinin hayatını kurtarma onur ve şerefine erişebilir. | Open Subtitles | على اى حال , وضعت خطة حيث قد يكون لكل منها .شرفاً ومجد من إنقاذ حياة اُخرى |
Asil Crassus. onur verdiniz efendim. | Open Subtitles | اوه ,النبيل كريسيس لقد زدتني شرفاً عظيماً , سيدي |
Yardım etmek isterim. Ne kadar onur duyduğumu anlatamam efendim, teşekkürler. | Open Subtitles | لا يمكنني إخبارك كم هذا شرفاً لي يا سيدي |
Fransız direnişinde Nazi idam timinin karşısında olmak büyük bir onur olarak düşünülürmüş; | Open Subtitles | في المقاومة الفرنسية يعد شرفاً كبيراً أن تواجه فرقة إعدام نازيّة |
Ama sana bir ödül sunarsam, bundan büyük bir onur duyacağını söylemişlerdi. | Open Subtitles | أنني لو قدمتُ لك هذه جائزة فسيكون شرفاً كبيراً لك |
Elinizi sıkmak onurdur. | Open Subtitles | انه شرفاً لى إذا أُمْكِنُنى أَنْ أصافحَكَ. |
Bu bir onurdur. Umarım beni bu dövüşte zorlarsın. | Open Subtitles | هذا شرفاً لي أتمنى أن تقاتلنى بشدة خلال نزالنا |
Ünlüler Kaldırımı'nda olmak bir şerefti. | Open Subtitles | كان شرفاً لنا أن ننضم لرصيف المشاهير |
Size hizmet etmek ve güçlü bir adama dönüşmenizi seyretmek bir zevkti. | Open Subtitles | كان شرفاً لي أن أخدمك وأشاهدك تكبر لتصبح رجلاً قوياً. |
Sizleri çalışırken izlemek bir ayrıcalıktı ve gördüklerimden çok etkilendim. | Open Subtitles | ،لقد كان شرفاً لي مراقبة عملكم .وأنا منبهرة جداً مما رأيت |
Volski'lere Şeref ve şan, Roma'lılara ise utanç getiren bir barış yaptık. | Open Subtitles | لقد صنعنا سلاماً ليس اقل شرفاً للفولشيين عن كونه خزياً للرومان |
..daha az namuslu, daha az onurlu bazı adamları tanırsın. İşin doğrusu, evet. | Open Subtitles | أقل شرفاً منك, الذين قاموا بهذا الامر بأنفسهم |
Senin Bebe'nin son merasimini yapmak benim için bir şereftir. | Open Subtitles | سَيَكُونُ شرفاً لي اَعمَلُي طقوسُ الموت لبيبَكِ |
Kızınızla size gemiye kadar eşlik etmek benim için zevk olacak. | Open Subtitles | سيكون شرفاً لي لو رافقتك أنتِ و أبنتك للسفينة |
Sen bir beyefendisin Chevalley. Seninle tanışmış olmayı bir ayrıcalık olarak görüyorum. | Open Subtitles | أنت رجل محترم، وأنا أعتبره شرفاً لي أن أتعرف عليك |
Ama benim için küresel sağlığın güvenliğini korumak ve kitleleri evlerinde ve yurt dışında güvenli tutmak bir onurdu. | TED | ولكن بالنسبة لي الفرصة لحماية أمننا الصحي العالمي والحفاظ على أمن المجتمع في الداخل والخارج إنها كانت شرفاً. |