şirketlerinden biri, sahilden 10 kilometre açıkta bir petrol platformu için doktor bazı testler yapıyor ama iyileşeceğini söyledi. | Open Subtitles | إحدي شركاته تمتلك إيجار إتحادي لشركة تنقيب و تبعد حوالي 6 ميل عن الشاطيء |
şirketlerinden birisi Rus modelleriyle ilgilenen bir ajans. | Open Subtitles | احدى شركاته عبارة عن وكالة مواهب متخصصة في العارضات الروسيات |
şirketlerinden biri satışını yapıyormuş ve promosyon olarak bana da bir tane verdiler. | Open Subtitles | واحدة من شركاته يبيعها وقدموا لهم للخروج كما الملل. |
Müfettişler artık inanıyorlar ki Alec Colson bir uzaylı yalanı yaratarak şirketinin mali sorunlarına olan ilgiyi dağıtmayı amaçladı. | Open Subtitles | التحقيقات الآن تعتقد " أليك كولسن " إخترع خدعة الفضائيين بقصد صرف الإنتباه عن حقيقة مشاكل شركاته المالية |
Teklifini paravan şirketlerine kadar izleyebilirim, ama en azından... | Open Subtitles | يمكنني متابعة المحاولة عائداً إلى شركاته الوهمية |
Bulurdum ama öyle görünüyor ki, Bay Durant kendi şirketleriyle olan kontratlarımızı feshetmesinin yanı sıra... | Open Subtitles | كنت سأفعل ولكن يبدو أن السيد دورنت بالإضافة إلى إلغاء عقودنا مع شركاته |
... Amerikan Şirketlerinde onu tanıtacak! | Open Subtitles | السيد " أجاي شارما " سيسوق السلعة مع شركاته الأمريكية |
Beni şirketlerinden birine vasi olarak göstermiş. | Open Subtitles | لقد عينني أبي وصية او شىء ما على واحدة من شركاته |
Şimdi onun şirketlerinden biri için çalışıyor. | Open Subtitles | والآنهيتعملفيإحدى شركاته. إسمع يا " جاك " ما سأطلبه منك |
Şimdi onun şirketlerinden biri için çalışıyor. | Open Subtitles | والآنهيتعملفيإحدى شركاته. إسمع يا " جاك " ما سأطلبه منك |
şirketlerinden birinin avukatı olmalı. Neden sordun? | Open Subtitles | من المؤكد انه يعرفه بفضل احدى شركاته |
Tom, vasiyetine geçen hafta eklenti yaptı Katherine'in şirketlerinden bir tanesine varis ve yönetici olmasını istedi. | Open Subtitles | ألحقى بالوصية من طرف (توم) الأسبوع الماضي ترثُ (كاثرين) واحدةً ..من شركاته |
şirketlerinden birinde sekreter olarak çalışmaya başladı. | Open Subtitles | بدأت كـ سكرتيرة فى أحد شركاته |
Anlaşılan yönetim kurulu toplantısında onu öyle bir methetmişim ki Russ daha çok paraya siktiğimin şirketlerinden birinde iş teklif etmiş. | Open Subtitles | من الواضح, اني قلت الكثير من الكلام حوله في اجتماع الادارة (روس) قدم له وظيفة في احد شركاته الاخرى |
Onun veya şirketinin Gotham'da sahip olduğu bütün binaları kontrol edeceğim. | Open Subtitles | سأبحث عن كل المباني التي يملكها هو أو شركاته في (غوثام). |
Hayır, sadece Gless'i son gördüğümde, duruşmada tanık kürsüsünde durmuş şirketinin taklit edilemez tahvillerini, neden taklit edebildiğimi açıklıyordu. | Open Subtitles | لا ،إنها فقط آخر مرة شاهدت فيها (غليس)، كان على مقعد الشهود في محاكمتي، يشرح لما كنت قادراً على هزيمة شركاته هزيمة ساحقة |
Öncelikle, geçen yıl soyduğunuz adamın bazı şirketlerine büyük yatırımlar yapmıştım. | Open Subtitles | حسنا , لنبدأ مع الرجل الذي قمت بسرقته العام الماضي تبين الأمر أنني بدأت أستمر حينها الكثير من المال في بعض شركاته |
Öncelikle, geçen sene parasını çaldığınız adam... Meğer ben o adamın şirketlerine çok fazla yatırım yapmışım. | Open Subtitles | كبداية، الرجل الذي سرقتموه العام الماضي تبيَّن أنّي استثمرت ثروة في شركاته |
Bulurdum ama öyle görünüyor ki, Bay Durant kendi şirketleriyle olan kontratlarımızı feshetmesinin yanı sıra... | Open Subtitles | كنت سأفعل ولكن يبدو أن السيد دورنت بالإضافة إلى إلغاء عقودنا مع شركاته |
Şirketlerinde birçok savunma kontratı var. | Open Subtitles | شركاته عقدت عقود دفاعية متعددة |