ويكيبيديا

    "شيء حيال" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • konuda bir şey
        
    • konuda bir şeyler
        
    • konuda hiçbir şey
        
    • için bir şey
        
    • ilgili bir şey
        
    • şey gelmez
        
    • için hiçbir şey
        
    • konuda birşeyler
        
    • hakkında bir şey
        
    • konuda birşey
        
    • hiçbir şey yok
        
    • ilgili bir şeyler
        
    • hakkında bir şeyler
        
    • konusunda bir şeyler
        
    • dair bir şeyler
        
    Niye siz ve Tarikat bu konuda bir şey yapmıyorsunuz? Open Subtitles لماذا أنت أو أصحاب الأمر لا يفعلون شيء حيال ذلك؟
    Yazılmışlardı çünkü öfkeliydiler ve bu konuda bir şey yapmak istiyorlardı TED سجلوا لأنهم كانوا غاضبين وأرادوا فعل شيء حيال ذلك.
    Ve depresyon tedavi edilebilir. Bu konuda bir şeyler yapmalıyız. TED والإكتئاب يمكن علاجه. نحن نحتاج لأن نفعل شيء حيال ذلك.
    Bu konuda hiçbir şey yapılmayışının sebebi bu olabilir mi? TED هل ذلك هو السبب في عدم فعل شيء حيال الأمر؟
    Bu büyük, uçsuz bucaksız, sessiz ve belki de en çok ihmal edilen uluslararası kriz için bir şey yapabilir miydik? TED هل يسعنا فعل شيء حيال هذه الأزمة العالمية الكبيرة الواسعة الصامتة وربما الأكثر إهمالًا؟
    Bak, bu kızla ilgili bir şey yapacak mısın, yapmayacak mısın? Open Subtitles اسمع, هل ستقوم بفعل شيء حيال موضوع تلك الفتاة أم لا؟
    İkinci asıl görevimiz ise, bu konuda bir şey yapabilir miyiz? TED أما المهمة الثانية الكبيرة فقد كانت، هل يسعنا فعل شيء حيال ذلك؟
    Peki, Bu konuda bir şey yapan tek kişi ben görünüyorum. Open Subtitles حسنا، على الاقل أنا الوحيد الذي يبدو انه يفعل شيء حيال ذلك.
    Bu konuda bir şey yapamam. Ve sen niye bu S1 bilmem neyi bu kadar önemsiyorsun? Open Subtitles لا يمكنني فعل شيء حيال ذلك ثمّ لماذا أهتم أصلاً بما تريد تلك المجموعة فعله؟
    Bu konuda bir şey yapmanın zamanının geldiğini düşündüm. Open Subtitles اعتقد انه الوقت المناسب لتفعلي شيء حيال ذلك
    Bu konuda bir şey yapmanın zamanının geldiğini düşündüm. Open Subtitles اعتقد انه الوقت المناسب لتفعلي شيء حيال ذلك
    Bu konuda bir şeyler yapma gücüne sahipsiniz ve bu konuda sizlere güveniyoruz. Open Subtitles أنتم لديكم المقدرة على فعل شيء حيال ذلك ونحن نعتمد عليكم لتفعلوا ذلك
    Hiçbirimiz kendimizi güvende hissetmiyoruz. Birinin bu konuda bir şeyler yapmasını istiyoruz sadece. Open Subtitles جميعنا نشعر بعدم الآمان، فقط نود أن يفعل شخص ما شيء حيال هذا
    Bugünkü diyalogda amacımız bu konuda bir şeyler yapmak, farklı türden bir konuşma yapmaya çalışmak, dinlemeye, düşünmeye ve biraz anlamaya çalışmak. TED هدفي من هذا الحوار اليوم هو أن أقوم شيء حيال ذلك، أن أشترك في حديث مختلف، أن أستمع، أفكر وأفهم.
    Baban bir arabada boğuluyor ve sen bu konuda hiçbir şey yapmıyorsun. Open Subtitles إنه يغرق في سيارة، أما أنتِ فلا تفعلين أي شيء حيال هذا
    Bunun için bir şey yapmalıyım. Open Subtitles أنت تعاني من ضغط حاد لا أعتقد أن لدينا وقت للإنتظار يجب أن أفعل شيء حيال ذلك فوراً
    Kadın misafirle ilgili bir şey hatırlamıyor. Çocukları mı acaba? Open Subtitles أنها لم تتذكر أي شيء حيال وجود ضيف أو أطفال؟
    Ama şu anda ikimizin de elinden bir şey gelmez. Open Subtitles لكن، لا يمكن لأي منا فعل شيء حيال ذلك الآن.
    Onlara istediğimi yaparım ve beni engellemek için hiçbir şey yapamazlar. Open Subtitles بوسعي أن أفعل ما أريد معهم، وليس بيدهم شيء حيال ذلك
    Beyler, hayatımız tehlike altında ve bu konuda birşeyler yapmalıyız. Open Subtitles يا رفاق .. طريقنا في الحياة مهدد ويجب علينا فعل شيء حيال ذلك
    Hayır, üzgünüm, çocuklar. Bu konu hakkında bir şey bilmiyorum. Open Subtitles لا، آسفة يا رفاق لا أعلم أي شيء حيال هذا
    Adalet veya avukatım bu konuda birşey yapamayacak ya da yapmayacaksa.. Open Subtitles إذا العدالة أو المحامي الخاص بي لا يمكن أو لن يفعلوا أي شيء حيال ذلك...
    Komşunuzun bundan hoşlanmayabiliceği konusunda da uyarırlar, ama kanunen, yapabilecekleri neredeyse hiçbir şey yok. TED الآن، سيحذرونك بأن جيرانك قد لا يحبذون هذا الأمر، ولكن، من ناحية قانونية، ليس بوسعهم فعل شيء حيال هذا الأمر.
    Bu konuyla ilgili bir şeyler yapılmalı. Gençlik zamanlarımda, herkes kurtlarla mücadelede birbirine destek olurdu. Open Subtitles يجب أن نفعل شيء حيال ذلك عدما كنت صغيرًا، كان جميع الناس يتحدون لقتال الذئاب
    Eğer buradaki şaraplar hakkında bir şeyler biliyor olsaydım bir dakika içinde ne sipariş verirdim? Open Subtitles إذا كان على التظاهر بمعرفة كل شيء حيال النبيذ في الدقيقة المقبلة فماذا عليّ أن أطلب؟
    Onüç konusunda bir şeyler yapmalısın. İkimizin otoritesini de çiğnedi. Open Subtitles عليكَ فعل شيء حيال (ثلاثة عشرة) لقد استهزأت بسلطتي وبسلطتكَ
    Ama bence odada iklim değişimine veya sosyal meselelere dair bir şeyler yapmak lehine tartışan insanlar olması noktasında, şimdiye kadar bu toplantıları göç ve iklim değişimi lehine konuşmak için kullandım. TED لكنّي أعتقد أنه كما يوجد أشخاص في الاجتماعات يدعون إلى فعل شيء حيال التغير المناخي، أو حيال قضايا اجتماعية. قُمت باستغلال الاجتماعات التي حضرتها حتى الآن لصالح الدفاع عن الهجرة والتغيّر المناخي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد