Toby, kağıtlar hakkında bir şey bilmiyorum. Onları buna nasıl inandırabilirim? | Open Subtitles | توبي، لا أعرف شيئاً عن تلك الأوراق كيف أجعلهم يصدقون هذا؟ |
Hadi ama, bunun hakkında bir şey söylemeyeceksiniz, değil mi? | Open Subtitles | إنكم لن تقولوا شيئاً عن تناولي الشراب , أليس كذلك؟ |
Mavi Çin fincanıyla ilgili bir şey anımsıyor musun? Ya da evin altını? | Open Subtitles | هل تذكرت شيئاً عن الفنجان الصينى الأزرق ، أو عن تحت البيت ؟ |
Hemen dalalım. Xander yiyecekle ilgili bir şey mi söyledi? | Open Subtitles | لنصل إلي صلب الموضوع هل قال ألكساندر شيئاً عن الطعام؟ |
Onun özel hayatı hakkında bir şeyler bilmemen garip değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنه لاغريب أنكِ لا تعرفين شيئاً عن حياتها الخاصة؟ |
Fakat sanki hayatta kalmakla ilgili bir şeyler dediğini hatırlar gibiyim? | Open Subtitles | لكن يبدو أنني تذكرت قولك شيئاً عن البقاء على قيد الحياة. |
Ve babam ve annem bu konuda bir şey bilmiyor değil mi? | Open Subtitles | وأبي وأمي لا يعرفون شيئاً عن هذا، حسناً ؟ |
Bununla ilgili hiçbir şey bilmiyorum, yolculuk boyunca bunu yapmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن هذا أنا أُفضّل عدم القيام بهذه الرحلة أساساً |
Sen, bu konuda hiçbir şey bilmek olur ne olmaz? | Open Subtitles | لا يصدف أنك تعرف شيئاً عن هذا ، أليس كذلك ؟ |
Ne Olivia ne de diğerleri hakkında bir şey bulabildim. | Open Subtitles | لا. لم أجد شيئاً عن أوليفيا. أو عن أي منهم. |
Benim suçum değil. - Mıknatıslar hakkında bir şey bilmiyordum. | Open Subtitles | لمْ أكن أعرف شيئاً عن وجود مغناطيس في سماعات السيّارة. |
Evet, bu soygun tesadüfî olabilir belki de kutu hakkında bir şey bilmiyorlardır. | Open Subtitles | أجل، وقد تكون السرقة من باب الصدفة، قد لا يعلمون شيئاً عن الصندوق. |
Standart metot hakkında bir şey söylemek istiyorum. | TED | اريد فقط ان اقول شيئاً عن المفهوم الاساسي |
- Size Bayan Gilmore hakkında bir şey söylememi ister misiniz? | Open Subtitles | -هل يمكننى أن أخبرك شيئاً عن الآنسة " جيلمور " ؟ |
Kimliği belirsiz kadın ile ilgili bir şey var mı? | Open Subtitles | هل وجدت شيئاً عن المجهولة ؟ مازلنا نعمل على الهوية |
Eski kocanızla ilgili bir şey duyar duymaz, size söyleyeceğim. | Open Subtitles | , حينما نعرف شيئاً عن زوجكِ السابق سنعلمكِ على الفور |
Bana şunları koy dedin. Kimse bağlamayla ilgili bir şey demedi. | Open Subtitles | قلتم ضع الاشياء على السقف، لم يذكر احدكم شيئاً عن الربط |
- Sendeki vicdan karıncadaki kadar lakin cadılar hakkında bir şeyler biliyorsun. | Open Subtitles | عند حاسة قوية مثل النمل آكل اللحوم. لكنك تعرف شيئاً عن الساحرات. |
Bu dönemin politikası, insanları, giysileri hakkında bir şeyler biliyordum. | Open Subtitles | عرفت شيئاً عن تلك المنطقة السياسات ، الناس كيف يرتدون |
Kaybolan her 10 kadından 9'unun kocası olayla ilgili bir şeyler bilir. | Open Subtitles | تسع من عشر مرات .حينماتختفيالزوجة. الزوج يعلم شيئاً عن الموضوع |
İnsan dışarı çıkmalı. O flüoresan ışık insanı öldürüyor. Bu konuda bir şey okumuştum. | Open Subtitles | عليك الخروج دائماً ، مصابيح الفلورسنت هذه ستقتلك ، لقد قرأت شيئاً عن هذا |
Bayan, size kocanızın davası ile ilgili hiçbir şey söyleyemem. | Open Subtitles | سيدتي ، لا أستطيع أن أقول لكِ شيئاً عن القضية المرفوعة ضد زوجكِ |
İnsanlar daha parayı almadan böbürlenmeye başlarlar. Bu konuda hiçbir şey duymadım. | Open Subtitles | فالناس يبدؤون بالتباهي، حتى قبل إستلامهم المال لم أسمع شيئاً عن هذا الأمر |
Bilgisayarlar hakkında birşey bilmediğini kanıtlayacak birşeyleri mutlaka bulacağız. | Open Subtitles | سيكون هناك دليل يثبت بلا شك أنّك لا تعرفين شيئاً عن أجهزة الكمبيوتر |
Hannah sana zorbalığa uğradığından falan söz etti mi hiç? | Open Subtitles | هل سبق وأخبرتك هانا شيئاً عن التنمر أو أي شيء؟ |
- Belki de öyle. Yazarı hakkında bir bok bilmediğin bir kitap basmak üzeresin. | Open Subtitles | أنت على وشك نشر كتاب لا تعرف شيئاً عن كاتبه |
Onla ilgili birşey bildiğini sanmaya çaılşıyordu. | Open Subtitles | بدى و كأنه يعرف أنكِ تعرفين شيئاً عن هذا الأمر |
O ayak izleriyle ilgili birşeyler bulursan bana da haber ver. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أعرف إذا وجدتي شيئاً عن آثار الأقدام هذه |
Çünkü eminim ki sende bu konuda bir şeyler biliyorsundur. | Open Subtitles | لأنّني أفترض أنّك على الأرجح لا تعرف شيئاً عن ذلك |
Bunlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Ben sadece bahşiş için çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن هذا الموضوع أنا أعمل فقط لأجل البقشيش |
Bu da bize bildiğimizi sandığımız şeylerden biri hakkında birşeyler söylüyor. | TED | ولكنها أيضاً تخبرنا شيئاً عن أحد هذه الأشياء التي نعتقد أننا نعرفها |