Yine de işin sonunda bir şeyler eksik gibi hissediyorsunuz. | TED | لكن في نهاية الأمر كله، تشعر أن شيئا ما مفقود. |
Tükenmiştim, ama bir şeyler beni sürükledi 16 km., 17 km. | Open Subtitles | لقد اُجهدت, ولكن شيئا ما دفعنى للمواصلة عشرة اميال, 12 ميل |
Onu çalacak. Nasıl tepki vereceğimizi bilmiyorum, ama birşey değişecek. | TED | سيعزفها. لا أعرف كيف سنتجاوب معها، لكن شيئا ما سيتغير. |
Son günlerde onda farklı bir şey var, değil mi? | Open Subtitles | لكن هناك شيئا ما تغير فيه مؤخرا اعرف الذي تقصده |
Onun yüzünü ne zaman görsem, bir şeyleri yumruklamak istiyorum. | Open Subtitles | في كل مرة أرى وجهه، أريد أن ألكم شيئا ما |
Neden? çünkü onlar hem yaşlı ve zayıftılar. Ve onlarin bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını öğrenmek için gitmemiz gerekiyordu. | TED | لماذا ?لانهم كانوا كبارا و عجزة. و نحتاج ان نمر لنرى اذا ما كانو يحتاجون شيئا ما. |
Ayrıca, arabam için hep istediğim bir şeyi satın alacak param olmuştu. | Open Subtitles | بالإضافة الى,أننى أخيراً معى نقود لإبتياع شيئا ما طالما أردت إبتياعه لشاحنتى |
Gelecek ay 1 4 olacağım. Bir şeyler biliyor olmalıyım. | Open Subtitles | الشهر القادم سأبلغ الرابعة عشرة ولابد أن أعرف شيئا ما |
Hepimiz bir şeyler istiyoruz. Mesela ben Avustralya'ya gitmek istiyorum. | Open Subtitles | كلّنا نريد شيئا ما أنا مثلا,أريد أن أذهب إلى أستراليا |
Tarif edemiyorum... parlayan bir ışık, duman veya başka bir şey... tümseğin orada alışılmadık bir şeyler... olduğunu hissetmeme yol açtı. | Open Subtitles | أنا غير قادر تماما على وصفها ومضة من الضوء أو الدخان أو شيء مما أشعرنى بأن شيئا ما خارج عن المألوف |
Bir şeyler olacaktı, ama ne? Yine de iktidara yakın çevrelerde herkes biliyordu. | Open Subtitles | شيئا ما يجري فى الخفاء , لايعرف من يديره والجميع في المجموعة يعلم |
Onu durdurmak istedim, bir şeyler söylemek istedim, bir şeyler duymak istedim ondan. | Open Subtitles | أردت أن أوقفه، لأقول له شيئا ما ا أردت أن أسمع منه شيئا |
Pekala. Hep bu çocuklarla ilgili bir şeyler oluyor. Git! | Open Subtitles | حسنا لا بد أنه شيئا ما يعطل هؤلاء الفتيان دوما |
Sadece "bir ailem olması için son umutsuz şansım" gibi birşey. | Open Subtitles | انه فقط شيئا ما مثل اخر فرصة يائسة ليكون لدي عائلة |
Belki de ne yaptığının bile farkında olmadan birşey yapmıştır ve, sonra? | Open Subtitles | ربّما هو عمل شيئا ما لا يعرف حتى بأنّه فعله. ، ولذا؟ |
Konuşuyor ama birşey söylemiyor. | Open Subtitles | انها تتكلم و لكنها لا تقول شيئا ما هذا ؟ |
biraz kafası karışıktı ama yine de onda bir şey var. | Open Subtitles | ربما لديها بعض التشويش لكن ـ ـ لايزال شيئا ما بخصوصها |
Yani bu hemşirelerin öyküsü insan doğası hakkında bize bir şeyleri ispat etse de, iklim krizi ile kararlı bir biçimde mücadele etmede farklı bir yöntem benimseyeceğiz. | TED | لذا، فإنه حتى لو أن قصة الممرضة هذه تمثل لنا شيئا ما عن طبيعة البشر، فإننا سنضطر لإيجاد طريقة مختلفة للتعاطي مع أزمة المناخ على المدى الطويل. |
Bakkal söyledi, elarabası gibi bir şeye çarpmış. Başka bir şey bulamadık. | Open Subtitles | شئ واحد, الفكهاني قال انه راى ريتشي يرمي شيئا ما ربما بطاقة, لكننا لم نجد شيئا |
Sadece bir şeyi sevdiğini söylerken bu kadar rahat olmana sevindim. | Open Subtitles | لا شيء، أنا سعيد لأنكِ مرتاحة لقولكِ أنكِ تحبين شيئا ما |
Eğer hep etrafımda beni korumaya başlarsan, kesinlikle bir şeylerin olduğunu anlar. | Open Subtitles | لو بدأت بحراستي طيلة الوقت هو سيعرف بالتأكيد أن هناك شيئا ما |
- Bir şey taşıdığını düşünmüştüm, evet. - Ama bir bıçak değil. | Open Subtitles | لقد فكرت انة يحمل شيئا ما و لكن ليس خنجرا ؟ |
Tamam o zaman bir şeyin gelip bunları mahvedeceğini düşünüp durma. | Open Subtitles | اذا توقفي عن القلق بأن شيئا ما سيحدث ويخرب حياتنا, حسنا؟ |
Meksika'ya gitmek hakkında birşeyler söylemişti ve horoz dövüşlerine para yatırmaktan. | Open Subtitles | قال شيئا ما بخصوص الذهاب الي المكسيك.. ويتمرن علي مصارعة الديوك.. |