ويكيبيديا

    "صالحة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyi bir
        
    • uygun
        
    • hale
        
    • yarar
        
    • erdemli
        
    • iyi biri
        
    • geçersiz
        
    • elverişsiz
        
    • Uslu bir
        
    • Aferin
        
    • durumda
        
    • geçersizdir
        
    • Geçerli bir
        
    • yaşanabilir
        
    • yaşanılabilir
        
    Nasıl iyi bir eş olunacağını anlaması biraz zaman aldı. Open Subtitles استغرق الأمر وقتا قبل أن تفهم كيف تكون زوجة صالحة
    Keşke başka şeyler hissedebilsem bebek, benimle olduğun için heyecan ya da iyi bir anne olacağıma inanç gibi. Open Subtitles أتمنى لو كنت أشعر بشيء مختلف مثل، أنني مسرورة لأنك معي الان. أو إيمان بأنني سوف أكون أما صالحة.
    İyi bir kız kardeş de yapmaz fakat bu bayat haber... Open Subtitles ولا يعني أنك أخت صالحة أيضاً لكن هذا الخبر معروف مسبقاً
    Bugün dünyada bir milyar insanın dört mevsime uygun yollara erişimi yok. TED يوجد في العالم اليوم مليار شخص لا تتوفر له طرق صالحة للاستخدام في الفصول المختلفة.
    Bunun için tekrar okula dönmelisin. Oradaki iyi bir kadın. Open Subtitles عليك أن تذهب إلى المدرسة لأجل ذلك تلكَ إمرأة صالحة
    - Ben iyi bir anneyim. Böyle bir hakarete katlanamam. Open Subtitles أنا أم صالحة, لن أقبل أن تتم اهانتي بهذا الشكل
    "Ama iyi bir kızsan, Barbara ve evlenene kadar beklersen, Tanrı seni korur." Open Subtitles ولكنّك إذا كنتِ فتاة صالحة يا باربرا، وتبتّلتين حتّى الزواج، سوف يحميك الرب.
    Sadece iyi bir kadın deyip konuyu havada mı bırakacaksın? Open Subtitles لقد قلت ذلك للتو اخبرني لما هي إمرأة صالحة ؟
    Yarım zaman, çok iyi bir anne olup olmadığımı bile bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف حتى إن تصرفت كأم صالحة في نصف المرات.
    Bakire evlen, asla alkol kullanma, sigara içme. her zaman hizmet et, iyi bir çocuk ol. TED تتزوجين وأنت عذراء ولايسمح لك بتعاطي الكحول، يمنع عليك التدخين، تأدين خدمتك الدينية دائمًا، وأن تظلي طفلة صالحة.
    Emin olmak zorundayız çocuğum. Kilisenin iyi bir evladı mısın? Open Subtitles علينا التأكد , بنيتي أنتِ ابنة صالحة للكنيسة
    Ben sadece iyi bir hemşire ve iyi bir rahibe olmak... ve nereye gönderilirsem orada Tanrı'ya hizmet etmek istiyorum. Open Subtitles أنا أريد أن أصبح ممرّضة جيّدة و راهبة صالحة .. و لأعمل أعمال الربّ أينما تُرسلوني.
    Kocanıza iyi bir eş olmuş olmalısınız. Evet. Bu doğru. Open Subtitles لا بد أنك كنت زوجة صالحة هذا صحيح بما فيه الكفاية
    İyi bir kız. Ve yemekten de anlar. Open Subtitles إنها فتاة صالحة و هي تعرف ما تريد من الطعام
    Ve buna her bakışında iyi bir insan olduğunu hatırlamanı istiyorum. Open Subtitles وفي كلّ مرّة تنظرين فيها إليه أريدك أن تتذكّري أنك إنسانة صالحة
    Değişen plakalar, tabii. Her ülkeye uygun. Open Subtitles لوحات أرقام متغيرة ، بالطبع صالحة لجميع الدول
    Evinizde, mutfağınızı bir aylığına temizlemeyi bırakırsanız eviniz hızlı bir şekilde, tamamiyle yaşanmaz bir hale gelecektir. TED في منازلكم، لو توقفتم عن تنظيف المطبخ لمدة شهر، بيوتكم سوف تصبح غير صالحة للعيش تمامًا بسرعة شديدة.
    Boya fırçalarında veya merdivende işe yarar bir parmak izi yok. Open Subtitles لا يوجد بصمات صالحة للاستعمال سواء على السلّم أو فراشي الدهان
    Tam ve erdemli hayat yaşayanlar kendi yıldızlarına döner diğerleri ise yeryüzüne döner. Open Subtitles وأولئك الذين يعيشون حياة كاملة و صالحة يعودن الى وطنهم النجمة الأصلية بينما يعود الآخرين إلى الآرض
    Ve o çok iyi biri. Birçok insana yardım ediyor. Open Subtitles وإنها لإنسانة صالحة وتساعد الكثير من الناس
    Muhtemelen bu doğru ama hâlâ geçersiz bir vasiyetname ile duruyorsunuz. Open Subtitles أظنّ هذا صحيح أيضًا، لكن مازال باقي عندك وصيّة غير صالحة.
    Denize çıkmaya elverişsiz ve aşırı kalabalık botlar ile, Avrupa'daki güvenli ortama kavuşabilme adına hayatlarını tehlikeye atıyorlar. TED أو يفرون على قوارب مكتظة وغير صالحة للإبحار، يجازفون بحياتهم بهذا الشكل فقط ليصلوا بسلام إلى أوروبا.
    Söz veriyorum, Teğmenim, Uslu bir kız olacağım. Open Subtitles أعدك أيها الملازم أول أن أكون فتاة صالحة
    Bacım, ailen geldi. Baş örtünü düzelt. Aferin. Open Subtitles أيتها الأخت، أبويكِ هنا اصلحي حجابكِ، فتاةٌ صالحة
    Dadısıyla kalmaları için bir oda ayarlayacağız ancak şu an o oda kalınamaz bir durumda. Open Subtitles هناك غرفها سيتقاسمها مع المربية, ولكن حاليًّا إنها غير صالحة للسكن.
    Özellikle eğer bu vasiyet geçersizse, aynı şekilde Lockhart-Gardner avukatlık sözleşmesi de geçersizdir. Open Subtitles خصوصًا، إن كانت هذه الوصية غير صالحة، إذًا الشّاهدة المُماثلة من إتّفاقيّة (لوكهرت \جاردنر) التّجنيب غير صالحة أيضًا.
    Üzerinde Geçerli bir parmak izi yok ama bugünün tarihi yazıyor. Open Subtitles لا تُوجد بصمات صالحة للإستعمال عليها، لكن عليها تاريخ اليوم بالفعل.
    Galaksimizdeki yaşanabilir uydu sayısı yaşanabilir gezegen sayısından fazla olabilir. Open Subtitles هناك أقمار صالحة للسكنى في مجرّتنا أكثر من الكواكب الصالحة
    Yani, yaşanılabilir dünyalar ararken yıldızlarının arasında yaşanılabilir bölgeler olan gezegenleri aramak istiyoruz. TED لذا عند البحث عن عوالم صالحة للحياة، علينا بالتأكيد أن نبحث عن الكواكب الموجودة ضمن النطاق الصالح للحياة حول نجمها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد