ويكيبيديا

    "طفله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çocuk
        
    • çocuğunu
        
    • bebek
        
    • çocuğu
        
    • çocukken
        
    • çocuğunun
        
    • bebeği
        
    • bebeğini
        
    • çocuğun
        
    • oğlunu
        
    • çocuktu
        
    • kız
        
    • onun
        
    • çocuktum
        
    • çocuğa
        
    O daha bir çocuk. Polis bir şey bulamadıklarını söylüyor. Open Subtitles إنها مجرد طفله و الشرطه تقول أنهم لم يجدوا شئ
    çocuk da olsan, siki tutmuş bir yetişkin de olsan. Open Subtitles منذ ان كنتي طفله رضيعه إلى ان تصبحي بالغه لعينه
    Sizin gibi, çocuğunu yetimhaneye terk edecek, birine benziyor muyum? Open Subtitles هل أبدو كشخص سيتخلى عن طفله للملجأ مثلكما؟
    Çok üzücüydü ve çok güzeldi. Senin gibi ağlamadım çünkü bebek değilim. Open Subtitles كان محزن حقاً وكان جميل, لم أبكي مثلك لأنني لم أعد طفله
    Hiçbir ebeveyn çocuğu acı çekerken öylece durup bunu seyredemez. Open Subtitles لا يمكن لأبٍ أن يقفَ و يراقب بينما طفله يعاني.
    çocukken, bu aileye hizmet etmek için bir yemin ettim. Open Subtitles عندما كنت طفله لقد أقسمت أن أقوم بخدمة هذه العائلة
    Hayır, çocuğu alman içindi. O an bir çocuğunun olduğu andı. Open Subtitles كنتِ وأنتِ تحصلين على طفله متبنيه كانت لحظة حصولكِ على الطقله
    Sonunda o kirli yerliye aşık olduğunu itiraf mı ettin ... ve ondan bir çocuk mu yaptınız? Open Subtitles هل اعترفتَ إليها بانك وَقعتَفيحب . هنديه قذره وانجبت طفله مِنها
    Hayır, daha çok küçük. Sanki daha çocuk gibi. Bu işte bana kadın lazım. Open Subtitles انها صغيره للغايه , تبدو كالطفله أريد امراه فى هذا المجال , وليس طفله
    Hadi ama. Artık çocuk değilsin. İlla laf mı işiteceksin? Open Subtitles هيا يا "هيلين" انتِ لم تعدى طفله صغيره، يجبان ..
    O artık çocuk değil. Bırak da büyüsün artık. Open Subtitles انها لم تعد طفله ، يجب ان تتركيها تعيش كما يحلو لها
    3 gün sonra muhasebeci, karısı ve çocuğunu vücutlarındaki tüm kıllar tıraşlanmış elleri ve ayakları iple bağlanmış ve çıplak bir şekilde evlerinde buldular. Open Subtitles وجدو المحاسب و زوجته و طفله عرايا و مقيدين في منزلهم كانت اأيديهم و أرجلهم مقيدة
    Artık kadının onu sevdiğine inanmıştı, çünkü çocuğunu taşıyordu. Open Subtitles كان مقتنعا بأنها الآن تحبه لأنها تحمل طفله
    Nam Soon Kyeong, gidip bebek biberonun içine sıcak şeyler koy. 120cc. sıcak olmasın. acele et Open Subtitles سيدى هذا ليس طفله انما طفل صديقه المتوفى
    Prenses çocukken bitkileri severdi. Open Subtitles الاميره كلاريس كانت تحب الازهار عندما كانت طفله
    Her baba, çocuğunun rüyalarını gerçekleştirmek ister, tamam mı? Open Subtitles اسمع، كل أب يريد أن يجعل أحلام طفله حقيقة، أليس كذلك؟
    Zaman geçince, Tommy'nin evli ve yeni doğan bir bebeği olduğunu öğrendik. Open Subtitles و كما أتضح فيما بعد ان تومى كانت لديه زوجة و طفله
    Kral beni ve bebeğini buraya tıktığını... ..öğrendiğinde öfkeden kuduracaktır. Open Subtitles الملك سيغضب عندما يكتشف أنكِ تغلقين علىّ وعلى طفله هنا.
    Bir çocuğun politikayla ilgilendiği duyulmamış. Open Subtitles لم أعرف طفله مطلقا تهتم هذا الأهتمام بالسياسه
    Kocam öldü. Yaralandı, öldü ve oğlunu asla göremedi. Üzgünüm. Open Subtitles لقد مات زوجي في جاتسبرج، و لم يرى طفله أبداً
    Çok güzel. İçinde bulunduğu duruma rağmen mutlu bir çocuktu. Open Subtitles جميله جدا ,لقد كانت طفله سعيده, قبل ان يصيبها المرض
    Bu karmaşa yüzünden benim kardeşim senin gibi şımarık bir kız için öldü. Open Subtitles هذا صحيح اصابه بالغه كلفت اخى حياتهمن اجل طفله مزعجه ومدلله مثلك
    En azından onun çocuğuyla görüşemediği için bir bahanesi var. Open Subtitles على الأقل لديه ذريعة ليكون بعيدا عن اتصال مع طفله.
    Charlie, ben bir çocuktum. Yaptığımı bilmiyordum. Yaptığım şeyi de bilmiyorum. Open Subtitles تشارلي لقد كنت طفله ، لم أعرف ماذا كنت أفعل
    Bir daha asla bir kız izci grubuna liderlik edemeyecek ve asla aç bir çocuğa bakamayacaksın. Open Subtitles لن تكوني قادره أبداً على قياده مجموعه فتيات الكشافه أو رعاية طفله جائعه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد