| Çünkü hava güzel diye herkes benden tüm gün dışarıda gülüp oynamamı bekliyor. | Open Subtitles | فقط لمجرد أن الطقس لطيف الكل بما فيهم أنت يمرح بالخارج طوال النهار |
| Dün gece bir şey oldu ve bunu tüm gün boyunca hissettim. | Open Subtitles | لقدء حدث شيءٌ ما الليلة الماضية و قدْ شعرتُ بهذا طوال النهار |
| Sizin gibi şehir insanlarının sorunu da bu. tüm gün yataktasınız. | Open Subtitles | هذهمشكلتكمأيهاالمتمدنين، تنامون طوال النهار |
| Sabahtan beri şu makarayı kurmaya çalıştım ama işe yaramadı. | Open Subtitles | حاولتُ أن أرفع هذه طوال النهار .و لكِن لم تنجح |
| Yatakhanenin neden gün boyu ve hafta sonlarında kilitli olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | طوال النهار, وفي ايام العطلات الاسبوعية؟ |
| Yo yo ben geceleri çalışyıorum Hastanede gönüllüyüm gündüz uyuyorum | Open Subtitles | لا ، لا فقط تعرفين أنني وزوجي نعمل طوال النهار |
| Bütün sabah özel hayatımı mı konuşacağız? | Open Subtitles | هل سنمكث هنا لنناقش حياتى الشخصيه طوال النهار ؟ |
| Böylece gündüzleri okula gidip geceleri çalışabilirsin. | Open Subtitles | و من ثم تستطيع الذهاب للمدرسة طوال النهار و تعمل ليلا |
| Bilirsiniz işte, aşağı otururlar ve uzaylıların gemilerini bütün gün boyunca başarana kadar vururlar. | TED | تعرفون، انهم سيجلسون ويطلقون النار على مركبة فضائية طوال النهار حتى يدمرونها. |
| tüm gün onu aradık, ancak akşam vakti melemesini duydum. | Open Subtitles | بحثت عنه طوال النهار, وعندما هبط الظلام وجدته |
| Ben kadın başıma, tüm gün evde oturduğum halde sen eve gelmeden az önce onu yedi dinara genç bir adama sattım. | Open Subtitles | و أنا امرأة جالسة طوال النهار بالمنزل و بعته بسبعة الى شاب قبل مجيئك مباشرة |
| Eh, göreceğiz. Ama önce, seni ilk kasabada bırakıyoruz, ve orada tüm gün okula gideceksin. | Open Subtitles | لكن, أولاً يجب أن نأخذك للبلدة و ستذهبين للمدرسة طوال النهار |
| Benim çocuğum 17 yaşında ve tüm gün boyunca hiçbir şey yapmıyor. | Open Subtitles | لدي ابن فى السابعة عشرة لا يفعل شيء طوال النهار |
| Ya elini çabuk tutarsın ya da tüm gün boyunca saçmalıklarını dinlersin. | Open Subtitles | أو ستظلين هنا طوال النهار تستمعين لهذا الهراء |
| tüm gün boyunca saklanmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تختبيء هنا طوال النهار هل تفهمني ؟ |
| tüm gün boyunca saklanmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تختبيء هنا طوال النهار هل تفهمني ؟ |
| Dostum, Sabahtan beri buradayız. En azından kafamdaki süngeri yeniden ıslatır mısın? | Open Subtitles | نحن هنا طوال النهار هلاّ تبلل إسفنجة رأسي ثانية على الأقل |
| Sabahtan beri yazıyorum. Bir saate de düğünde olmam gerek. | Open Subtitles | وكنت أكتب طوال النهار وعلي الذهاب للزفاف |
| Yatakhanenin neden gün boyu ve hafta sonlarında kilitli olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اود أن اعرف لماذا يُغلَق عنبر النوم دائما؟ طوال النهار, وفي ايام العطلات الاسبوعية؟ |
| gündüz melek gibi ama geceleri terör estiriyor. | Open Subtitles | انها ملائكية طوال النهار, ولكنها فى الليل مشاكسة كبيرة |
| Bütün sabah obstretik ve doğum bölümünün dinlenme odasında takıldın ve iki hasta çocuk olduğunu duydun. | Open Subtitles | تمكث بعنبر النساء و التوليد طوال النهار و تسمع عن طفلين مريضين |
| Gaslight'da saksafon çalardı. Tüm gece dışarılarda, gündüzleri de uykuda. | Open Subtitles | كان يعزف الساكسفون طوال الليل في محطة الوقود وينام طوال النهار |
| Mecburen çünkü her Pazar kahvaltımı annemlerde ederim ve o bütün gün boyunca eski şarkıları dinler. | Open Subtitles | لأنه في كل يوم أحد أتناول الفطور في منزل أمي وتستمع للأغاني القديمة طوال النهار |
| Tüm sabah sana ulaşmaya çalıştım. Evini, cebini aradım. Uykum ağırdır. | Open Subtitles | أحاول الوصول إلي طوال النهار إتصلت بك في المنزل , وعلى هاتفك الخلوي |
| Her gün yavaşça ölen kanserlileri gördükçe ancak bu ona yaşadığını hissettiriyormuş. | Open Subtitles | تبدو لي لذا مليئة بالحياة بعد أن أحيط بالموت البطيئ طوال النهار. |
| Uzun süredir bana kimsenin dokunmasına izin vermemiştim. Haydi ama, bütün gündür hiçbir şey yiyip içmedin. | Open Subtitles | لم ادع احدا ابدا يلمسنى لمدة طويله هيا مايك عندى لك طعام وشراب طوال النهار |