ويكيبيديا

    "طوال الوقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bunca zamandır
        
    • başından beri
        
    • Bunca zaman
        
    • Bütün gün
        
    • süre boyunca
        
    • daima
        
    • her zaman
        
    • sürekli
        
    • kadar zamandır
        
    • hep
        
    • her an
        
    • devamlı
        
    • tüm zaman boyunca
        
    • her daim
        
    Bunca zamandır sorumluluk sahibi, cana yakın biri olmaya... ve aslında var olmayan bu başarıya göre... yaşamaya çalışıyorum. Open Subtitles و كنت هنا طوال الوقت أحاول أن أكون مسئولاً و ساحراً و أحيي هذا النجاح الذي ليس له وجود
    Siktir git adamım. Bak, ben senin Bunca zamandır yaptığının aynını yaptım. Open Subtitles عليك اللعنة , يارجل لقد فعلت ما كنت تفعله انت طوال الوقت
    Doğada başından beri çok daha kaotik genetik değişiklik etkileşimi oluyor. TED الطبيعة هي تفاعل فوضوي بين التغييرات المورثية وهذا يحدث طوال الوقت
    İhbar. Muhbirin teki olduğunu biliyordum. En başından beri biliyordum. Open Subtitles الوشاية , كنت أعرف أنك واشى كنت أعرف طوال الوقت
    Belki Bunca zaman sen hatalıydın, belki kendini güvende hissedemiyor. Bir şey farketmez. Open Subtitles , ربما كنت مخطئاً طوال الوقت ربما كانت لا تشعر بالأمان طوال الوقت
    Bütün gün şunu öttürmekten daha iyi bir şey yapamazlar mı? Open Subtitles هل تعتقدين أن لديهم شئ أفضل من القعقعه هكذا طوال الوقت
    Bütün bu süre boyunca gözlerinin kapalı olduğundan tam emin değilim. Open Subtitles لا أعرف أن كنت أصدق أنه كان معصوب العينين طوال الوقت.
    Bunca zamandır sana görünmenin asıl sebebi buydu belki de. Open Subtitles ممكن أن هذا سبب وجودي لديك طوال الوقت الذي مر
    Peki bu çocuk Bunca zamandır neredeydi ve suç ortağıyla nerede tanıştı? Open Subtitles إذن أين كان ذلك الفتى طوال الوقت و أين التقى بشريكه بالجريمة؟
    Bunca zamandır sana saygı duyduğumu fark etmedin, değil mi? Open Subtitles الشيء الذي لم تدركه أنني احترمتك وبجلتك كثيرًا طوال الوقت
    Bunca zamandır gerçek teröristlerin peşindeydik ama bize de tuzak kurdular. Open Subtitles كنا نلاحق الإرهابيين طوال الوقت في الفندق وقامت الكاميرات برصدنا أيضاً
    Onun sadece bir sıçan olduğunu düşünüyordum ama başından beri süper sıçanmış. Open Subtitles أعتقدت أنه كان مجرد جرذ ، لكنه كان أعظم جرذ طوال الوقت.
    En başından beri gözümüzün önündeydi. Nasıl fark edemedik anlayamıyorum. Open Subtitles لقد كان هنا طوال الوقت لا أصدق اننا لم نراه
    Bazıları geri adım atıp başından beri aynı büyük resme baktıklarını fark eder. Open Subtitles بعض الناس يعودون قليلاً ليكتشفون الحقيقة وهم ينظرون إلى نفس الصورة طوال الوقت
    Aman Tanrım, bahse girerim bu hergele.... ...başından beri telsiz konuşmalarımızı dinliyor. Open Subtitles يا إلهي لابد وأن هذا الوغد كان يستمع لما نقوله طوال الوقت
    Bunca zaman boyunca birisinin Julie'yi çocuğunun malvarlığını paylaştığı için öldürdüğünü düşündük. Open Subtitles طوال الوقت نعتقد أن شخص قتل جولى لأن ابنها سيرث ممتلكات مارتن
    Belki de kağıttan kentler derken Bunca zaman... bana bunu söylemeye çalışıyordu. Open Subtitles ربما هذا ماكانت تحاول إخباري به طوال الوقت كحديثها عن المدن الورقية
    Ben ağlıyordum, elbiselerini parçalara ayırıyordum. Bütün gün yataktan çıkmıyordum. Sende tam yanımdaydın. Open Subtitles كنت أبكي، و كنت أمزق ملابسه و لم أستطع مغادرة الفراش طوال الوقت
    Bunun sebebi Bütün gün kulübede oturup, Open Subtitles هذا لأنك جلست فى غرفتك طوال الوقت :وأنت تقول
    Ve bu süre boyunca tereddütlü kalan katılımcılar oldu. TED وظّل عدد من المشاركين غير متأكدين طوال الوقت.
    Bu lakaba sahibim diye, daima böyle davranmak zorunda değilim. Open Subtitles تلقيبي بهذا اللقب. لا يعني أني سأتصرف بقسوة طوال الوقت
    her zaman. Eve geri döndüğünde ne durumda olduğunu hayal bile edemezsiniz. Open Subtitles طوال الوقت , لا يمكنك أن تتخيل حالته عندما يعود إلى المنزل
    Ses bizi sürekli fizyolojik, psikolojik bilişsel ve davranışsal olarak etkiliyor. TED الصوت يؤثر علينا من الناحية الفسيولوجية والنفسية، ومعرفياً وسلوكياً طوال الوقت.
    Bu kadar zamandır buradayım, senin odanı hiç görmedim. Open Subtitles طوال الوقت الذى كنت فيه هنا . لم أرى غرفتك مطلقاً
    - Ben sana hep tatlısın diyorum. - Biliyorum. Sadece dalga geçiyorum. Open Subtitles من الجيد ان يكون لي لقب الحلو انا القبك بالحلو طوال الوقت
    sürekli onu izleyemeyiz ki. her an yanında olmak mümkün değil. Open Subtitles لا نستطيع مراقبتها باستمرار ومن المستحيل أن تبقى معها طوال الوقت
    Niye susmayıp beni devamlı konuşmak zorunda bırakıyorsun ki salak geri zekalı? Open Subtitles لذا لم لا تخرس عندها لن أتكلم طوال الوقت أيها الأحمق المعتوه
    Acımı dindirmek için tüm zaman boyunca yedim ve sonunda böyle oldum! Open Subtitles كنت اكل طوال الوقت لكي اخفف حزني واصبحت هكذا
    Lütfen elleri ve ayakları her daim kayadan uzak tut. Open Subtitles لذا رجاءً، ابقِ يديك ورجليك نظيفة من الصخور طوال الوقت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد