Yeterince uzun değilsin. | Open Subtitles | أَنا آسفُ. أنت لَسْتَ طويلَ بما فيه الكفاية. |
Lobide çok uzun süre piyano çaldım ama General Schwarzkop'un müzikal parçalarını seveceğini kim bilirdi? | Open Subtitles | لَعبتُ البيانو طويلَ جداً، لكن الذي عَرفَ الجنرالَ شوارتسكوف ألحان المعرضِ المحبوبةِ؟ حَسَناً. |
Mark olmak için yeterince uzun değilsin. | Open Subtitles | أنت لَسْتَ طويلَ بما فيه الكفاية لِكي تَكُونَ مارك. |
Eric'in gazoz getirmesi ne kadar da uzun sürdü. | Open Subtitles | إيريك متأكّد يَأْخذُ وقت طويلَ جداً بتلك الصودا. |
uzun zaman oldu. | Open Subtitles | مر وثت طويلَ جداً منذ آخر مَرّة. |
Adam bize bunun uzun bir balayı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرَني ذلك هو كَانَ شهرَ عسل طويلَ واحد. |
- Bu sefer fazla uzun sürmesin baba. | Open Subtitles | لَيسَ لوقتٍ طويلَ هذهِ المره يأبيِ |
uzun yürüyüşleri ve çiçekleri severim. | Open Subtitles | أَحْبُّ مشي طويلَ وزهورَ جديدةَ. |
Bunu uzun zamandır göremiyorum. | Open Subtitles | حَسناً، وقت طويلَ جداً منذ أن رَأيتُه، |
Merhaba. Çok uzun zaman oldu! | Open Subtitles | مرحباً مضي وقت طويلَ جداً |
Fazla uzun sürdü. | Open Subtitles | هذا يَأْخذُ طريقَ طويلَ جداً. |
Bekçinin çok kültürlü İrlandalının Katolik'ten çok Protestan, cücenin de uzun boylu olduğunu söyledin. | Open Subtitles | أخبرتَني أيضاً بأنّ حارسَ طيوري بَدا مُثقّفُ جداً، بأنّ آيرلنديي بَدا أكثر بروتستانتيةً مِنْ كاثوليكيِ، وبأنّ قزمي كَانَ طويلَ جداً! |
Eh, çok uzun değil. | Open Subtitles | حَسناً، لَيسَ طويلَ جداً. |
Çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | مر زمن طويلَ جداً. |
Çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | مر زمن طويلَ جداً. |
Bir de uzun boylu olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | وأنت قالَ بأنّه كَانَ طويلَ. |
- uzun bir şeyi gözetliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا أراقب شيءَ طويلَ. |
- uzun bir şeyi gözetliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا أراقب شيءَ طويلَ. |
uzun olmayı seviyor. | Open Subtitles | يَحْبُّ لِكي يَكُونَ طويلَ. |