Hayır. Bence Bunca yıldır ona göz kulak olman çok asilce bir davranış. | Open Subtitles | كلّا، بل أظنّه سلوكًا نبيلًا جدًّا أنّك كنت تراقبها بعناية طيلة هذه السنين. |
Yani Bunca yıldır yaptıklarımız aslında çok basit, ufak bir araç kullanıyoruz: Üç kere arka arkaya neden sorusunu sormak. | TED | و لذلك، ما كنا نفعله طيلة هذه السنين هو أمر بسيط جدا، استخدام أداة بسيطة و هي السؤال بلماذا ثلاث مرات على التوالي. |
Tipki senin Bunca zamandir elinden geleni ardina koymadigin gibi. | Open Subtitles | مثلما كنت متواجداً لأجلي طيلة هذه السنوات |
Üzerinden uzun yıllar geçti. Kim bilir Onca yıldır neredeydi? | Open Subtitles | كان ذلك منذ زمن بعيد أين كان طيلة هذه السنوات؟ |
Onca yıl içime gömdüğüm şeyler aşk olarak dışarı akıyordu. | Open Subtitles | أشياء دفنتها في داخل طيلة هذه السنين جميعها تدفقت كالحب. |
Bunca zaman burada olduğunu herkes öğrenene kadar bekle. | Open Subtitles | انتظر حتى يكتشف الجميع أنك موجود هنا طيلة هذه المدة |
Charlene Ching, Bunca zamandır ortalıkta yoksun. | Open Subtitles | تشارلين تشينج طيلة هذه السنين و انت مفقوده |
Biliyorsun, bir şeyler söylemen gerekiyor... çünkü Bunca yıldır programın bir parçasıydı. | Open Subtitles | أتعرف، يجب أن تقول شيئاً لأنه كان بالبرنامج طيلة هذه السنوات |
Sevgili arkadaşlar.. Bunca yıl beni desteklediğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | صديقي العزيز، شكرا لك على مساعدتك" لي طيلة هذه السنوات |
Bunca senedir, eve neden gelmediğimi, neden aramadığımı merak ettin. | Open Subtitles | طيلة هذه السنوات، استعجبت لما لم أرجع إلى البيت، لما لم أكن أتصل.. |
Bunca ay sürekli gidip geldim ve sen bir kere bile bana onu sormadın. | Open Subtitles | طيلة هذه الشهور كنت أذهب للميتم ولم تسألني عن أمره. |
Bence o adam Bunca yıldır kadının onu koruduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | كنت أظن أن هذا الشخص لا يعرف ذلك حتى أنها حمته طيلة هذه السنوات |
Bunca yıldır seni bir arabulucu olarak kullanmamızın bir sebebi var. | Open Subtitles | هناك سبب أننا استخدمناك كمرسال بيننا طيلة هذه السنوات |
Bunca yıldır hem iyi bir eş, hem de iyi bir anne oldu, değil mi? | Open Subtitles | كانت زوجة وأما جيدة طيلة هذه السنوات، أليس كذلك؟ |
Bunca zamandan sonra beni görmek istemeyecektir, ama nedense umrumda değil. | Open Subtitles | هي لا تودّ رؤيتي بعد طيلة هذه السنين وأنا لا أهتمّ البتّة |
Bunca yıldır benden sakladığın şey bu muydu? | Open Subtitles | أهذا ما كنت تحاول إخفائه عني طيلة هذه السنوات؟ |
Sade şehriye çorbası. Onca yıldır başka bir şey yediğini görmedim. | Open Subtitles | طيلة هذه السنوات لم أره يأكل إلا المعكرونة |
Sade şehriye çorbası. Onca yıldır başka bir şey yediğini görmedim. | Open Subtitles | طيلة هذه السنوات لم أره يأكل إلا المعكرونة |
Onca yıl yanımda durdun, saati sormak hiç mi aklına gelmedi? | Open Subtitles | ألم تفكري أبداً في أن تسألي عن تلك الساعة، أثناء وقوفكِ بجانبي طيلة هذه السنين ؟ |
Onca yıl boyunca çılgınlıklarıma ve tuhaflıklarıma katlanabilen tek insan. | Open Subtitles | وأنا على يقين أنها استطاعت تحمّل هوسي وغرابة أطواري طيلة هذه السنوات |
Onca sene bir kez olsun ölümlerinin suçlusu benmişim gibi davranmadın. | Open Subtitles | أعني، طيلة هذه السنين، لم يحدث ولو مرة واحدة، أن عاملتيني كما لو كان ذنب موتهما في رقبتي أنا. |
Bütün bu yıllar boyunca, böyle bir şeyi nasıl yapabildin? | Open Subtitles | بعد طيلة هذه السنوات، أنّى لك فعل هذا؟ -الشاي، سيدتي |