Tuvalete gidip geri dönmeyinceye kadar randevunun yolunda gittiğini sanıyordum. Nedir bütün bunlar? | Open Subtitles | ظننتُ أنّ الموعد يسير بخير حال، حتى ذهبت إلى الحمام ولم تعد أبداً. |
Bu tarz bütün yaratıkların Büyük Temizlik sırasında yok edildiğini sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننتُ أنّ كلّ تلك المخلوقات قد دُمّرت خلال التطهير العظيم. |
İlk adımın, sorununu kabullenmek olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ أوّل خطوة كانت الاعتراف بأنّ لديك مشكلة |
Ben de deniz biyoloğunun cesetlere bakmaya geldiğini sanmıştım. | Open Subtitles | ولكنّي ظننتُ أنّ عالم الأحياء البحرية جاء لفحص الجثث |
Annem burada yaşamıyor artık. Kehanet benim için olabilir diye düşündüm. | Open Subtitles | غادرت والدتي المنزل، ظننتُ أنّ النبوءة قد تنطبق عليّ. |
Çünkü bir anlaşmamız olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لأنّني ظننتُ أنّ بيننا اتفاق تجارة، والآن |
Acil bir durumdu. Kızlar kaçırıldı sandım. | Open Subtitles | كانت حالة طارئة، ظننتُ أنّ الفتاتين اختُطفتا |
Geleceğin kokuşmuş bir mezbele olacağını sanırdım. | Open Subtitles | نظراً لما كانت عليه الأمور عند دخولى السّجن ظننتُ أنّ المستقبل سيكون بؤرة فساد |
İşin garibi, bir sene öncesine kadar, ben de deyimin böyle kullanıldığını sanıyordum. | Open Subtitles | "الغريب هو أنّه وإلى ما قبل عام ظننتُ أنّ هذا هو التعبير الصحيح" |
Şu dedektifin peşinde dolaşmanın tek amacı, yazmana fayda sağlaması sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ الغرض كله من تتبّع المحققة -كان لمساعدتك على الكتابة |
Başına dert olduğunu sanıyordum. Bilmek istediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ ذلك أزعجكَ، ظننتُ أنّكَ تريد أن تعرف |
Güneşin etrafında dönen Dünya'nın ekseniyle - ilgisi olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ هذا له علاقة بمحور الأرض، و تعاقبه حول الشمس. |
Senin de bunu istediğini sanıyordum. Ama ne olursa olsun, sevdiğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ هذا ما تودّيه، لكن أيـّاً كان ما قدّ يحدث ، فأنتِ من أحبها. |
Çünkü davanın bittiğini sanıyordum. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين، لأنّي ظننتُ أنّ القضيّة قد انتهت. |
- Bu da ondan yani. Bekar bir erkeğin en üst seviye eşyası 100 inç düz ekran sanıyordum. | Open Subtitles | لطالما ظننتُ أنّ شاشة مُسطّحة ذات 100 بوصة ستكون مُلحق العزوبيّة الأساسي. |
Bu cüssede biriyle biraz daha vakit kazanacağımı sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ لديّ مزيداً من الوقت مع رجلٍ بهذا الحجم |
Tanrı seni kurtarmam için bana gönderdi sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ الله أرسلكَ لأتمكّن من إنقاذكَ |
Biraz ilerleme sağlarım sanmıştım ama mahalledekiler Venezuelalıymış meğerse. - Ne olmuş? | Open Subtitles | ظننتُ أنّ بوسعي إحراز تقدّم، ولكنّ الواقع أنّ هذا حيّ فنزويليّ |
Sana yardım edebilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | أنّ على أحدنا أن يتّخذ المبادرة ظننتُ أنّ بإمكاني مساعدتك |
Ben onu öldürmeden önce kardeşin de bu acının tadına bir bakmak ister diye düşündüm. | Open Subtitles | حسناً. ظننتُ أنّ أخيك قدّ يتذوق بعضٌ من هذا قبل أنّ أقتله .. |
Terapinin amacının, o adamın yaşadığı günleri .unutmasını sağlamak olduğunu düşünmüştüm | Open Subtitles | ظننتُ أنّ بيت الأصيل بمداواته، هو بجعله يزج بهذا اليوم في طيّ النسيان. |
İlk başta kasap, kimse onlara ne olduğunu umursamayacağı için suçluların peşine düştü sandım. | Open Subtitles | بالبداية، ظننتُ أنّ السفّاح لا ينال إلاّ من المجرمين لأنّهلاأحديحفلبمايجريلهم،لكنالآن ... |
Babam kalp rahatsızlığından öldü sanırdım. | Open Subtitles | لطالما ظننتُ أنّ والدي توفي بسبب مرض بالقلب |
Kendi ağacımız için Noel süsü yapsak diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ بوسعنا تقديم زينة عيد الميلاد لشجرتنا |