ويكيبيديا

    "عاش" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşıyor
        
    • yaşadığı
        
    • yaşa
        
    • yaşardı
        
    • Yaşasın
        
    • yaşıyormuş
        
    • hayatta
        
    • yaşarsa
        
    • yaşarmış
        
    • yaşasaydı
        
    • oturan
        
    • yaşadı
        
    • yaşayıp
        
    • yaşamıştı
        
    • oturuyordu
        
    Bankada bir sürü paran varmış ve babam rezalet hâlde yaşıyor. Open Subtitles والدي أخبرني. لديك أطنان من الأموال تدخرينها، ولقد عاش حياةً كالخراء.
    Arabistan, insanların ve hayvanların binlerce yıl yan yana yaşadığı bir yer. Open Subtitles شبه الجزيرة هي مكان عاش فيه الإنسان والحيوان جنباً لجنب لآلاف السنين
    Çok yaşa Kral Agamemnon! Open Subtitles عاش الملك أجاممنون! *** الملك أجاممنون شخصية خيالية من تأليف هوميروس في ملحمة الإلياذة ***
    Deniz kenarında küçük rahat bir evde annesi ve babasıyla yaşardı. Open Subtitles لقد عاش برفقة أمّه وأبّيه في منزل صغير دافئ بجانب البحر.
    Diyelim ki ikizlerden birisi bir araba kazasında, ya da yıldırım çarpmasıyla ölsün diyelim, ama ötekisi ileri yaşlara kadar güzelce Yaşasın. Open Subtitles أحد التوأمين يموت فى طفولته عن طريق حادثة مثلا أو تم صعقه بواسطة الرعد ولكن التوأم الآخر عاش وترعرع حتى عمر كبير
    Bu beyefendi burada uzun zamandır yaşıyormuş, unutamıyormuş. Open Subtitles هذا السيد عاش هنا لوقت طويل صعب أن ينسى الموقف
    Herkes böyle diyor ama vurulduktan sonra saatlerce hayatta kalmış. Open Subtitles الجميع يكرر قول هذا ولكنه عاش 4 ساعات بعدما أصيب
    Eğer bu çocuk 30.000 yıl yaşarsa, bir sene ona bir gün gibi gelir. TED فإذا عاش هذا الطفل 30,000 سنة، ستمر السنة بالنسبة له كيومٍ واحدٍ،
    Ancak her şeyin mümkün olduğu büyülü bir diyarda yaşarmış. Open Subtitles لكنه عاش في أرض السحر حيث كانت كل الأشياء ممكنة
    200,000 yıl kadar önce eğer bu seçeneği seçmiş olsaydık hala 40,000 yıl önce Avrupa'ya geldiğimizde Neanderthallerin yaşadığı gibi yaşıyor olurduk. TED لو كنا اخترنا هذا الخيار، قبل 200,000 سنة، لكنا على الأرجح مازلنا نعيش كما عاش النينادرتال عندما دخلنا أوروبا قبل 40,000 سنة.
    Komşular birbirlerini severler, konuşurlar, birbirleri yaşıyor mu öldü mü merak ederler. Open Subtitles الجيران يحبوا بعضهم البعض يتحدثوا إلى بعضهم البعض يبالوا إذا عاش أو مات أحد
    Şu üstte, ağaçların içinde. Albay'ın yaşadığı yer. Open Subtitles هناك عند هذه الأشجار يوجد المنزل, حيث عاش الكولونيل المسكين
    Sen çok yaşa yeni Kral. Kral muhtemelen öldü. Open Subtitles عاش الملك الملك احتمال انه مات
    Çok yaşa İmparator Celaleddin Muhammed! Open Subtitles عاش الامبراطور جلال الدين محمد
    Bu soldaki adam, Dr. Richard Beverley Cole, Philedelphia'da yaşardı ve Panama rotasını seçti. TED هذا الرجل على اليسار، د. ريتشارد بيفرلي كول، عاش في فيلادلفيا، ثم سافر متجِهاً نحو بَنَما.
    Sağ olun, efendim. Sağ olun. Yaşasın Sezar, efendim. Open Subtitles شكرا سيدي, شكرا سيدي عاش قيصر وكل شيء سيدي
    Pekâlâ Icabod Crane, Hayalet Süvarinin köyünde yaşıyormuş. Open Subtitles . حسنا . اكابود كراين عاش في قرية النائم الفارغ
    Biri ayakkabılarını ve üniformasının düğmelerini çalmış ama... o hayatta kalmış. Open Subtitles ـ سرق أحدهم حذاءه؟ و الأزرار عن بزته العسكرية لكنه عاش
    yaşarsa, asla eskisi gibi olmayacak! Open Subtitles حتى اذا عاش فلن يكون كما كان قبل ذلك مره اخرى
    Orda en kötü kızılderiliden bile daha kötü bir kızılderili şefi yaşarmış. Open Subtitles كان يوجد زعيم هندى سيئ يعيش هناك أسوأ هندى عاش أبداً
    Tanıklık edecek kadar yaşasaydı pisliğine bulaştıracağı kişiler tarafından öldürüldü. Open Subtitles وتم قتله بواسطة أياً كان المتورط، هذا لو عاش للشهادة
    Yanımızda oturan son adam, tost makinemi almıştı. Open Subtitles الشخص الأخير الذي عاش في البيت المجاور استعار محمصتي..
    Mecazi olarak, buradaki her birimiz tüm türümüzün evrimini yeniden yaşadı. TED كتعبير مجازي، كل واحد منّا عاش من جديد تطوّر جنسنا بأكمله.
    Birinin yaşayıp yaşamayacağına karar verseydim ben de yorgun olurdum. Open Subtitles تريد ان تكون تعبت جدا إذا كان لي أن تقرر أم لا عاش أو مات شخص.
    Annem bana hamile kalana kadar bizimle yaşamıştı ama sonra babam taşınmasını istedi. Open Subtitles الذي عاش معنا حتّى حمِلت أمّي بيّ و من بعد جعله أبي يرحل.
    Birkaç yıl önce ölen bir deli doktoru. Burada oturuyordu. Kadın da ona bakıyordu. Open Subtitles الدكتور اللذي عاش ومات هنا لقد كانت تعتني به

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد