| Sanki hiçbir dünyaya ait değilmişim gibi. | Open Subtitles | أشعر وكأني لم أعد أنتمي لأيّ عالمٍ له أهمّيّة |
| İnsanlar aynanın başka bir dünyaya açılan bir kapı olduğuna inanıyorlar. | Open Subtitles | لقد كان الناس يعتقدوا أن المَرايا ممرّ في عالمٍ أخر |
| Aslında, bu genel olarak bilim kurgu olarak görülürdü ama artık dünya, bunu yapmanın mümkün olduğu bir yer haline geldi. | TED | حسناً ، في العادة كان هذا يعتبر من الخيال العلمي ، ولكننا الآن أصبحنا في عالمٍ حيث يكون ذلك ممكناً. |
| Nefes kesici olan şu: Bir kapı kolu yaparak, bir dünya yaratabilirsiniz. | TED | الدهشة الحقيقية تنبع من الحقيقة الآتية: إذا كنت تملك المقدرة على صنع مقبضك، فإذن أنت قادرٌ على خلق عالمٍ خاصٍّ بك. |
| Bu akşamın onur konuğumuz ancak bizim hayallerimizde olabilecek bir dünyadan. | Open Subtitles | ضيف الشّرف لهذه الليلة ينحدر من عالمٍ بوسعنا أن نتخيله فحسب |
| Almanya Devleti'nin insanları idam ettiği bir dünyada yaşamak nasıl olurdu, hele bu insanlar büyük ölçüde Musevi olsalardı? | TED | كيف سيكون شعور العيش في عالمٍ لو أن الأمة الألمانية كانت تُعدم الناس ، خاصةً لو أنهم يهود غير لائقين ؟ |
| dünyanın her yerindeki bilimadamlarına ücretsiz olarak açık geniş bir veri bankası. | TED | إنها ببساطة عبارة عن مجموعة بيانات ضخمة والتي أصبحت متاحةً لأي عالمٍ من جميع أنحاء العالم مجاناً. |
| İnsanın kötü, tanrının iyi olduğu bir dünyada yaşamayı tanrının kötü olduğu bir dünyaya tercih ederiz. | Open Subtitles | إننا نفضل العيش في عالم يكون فيه الرب طيب و الإنسان فاسد بدلاً من عالمٍ يكون فيه الرب فاسد |
| Burada gelişen bitkiler, kurak bir dünyaya alışmak zorundaydı. | Open Subtitles | كان لزاماً على النباتات هنا التكيف مع عالمٍ قاحل |
| Ve bize, yabancı bir dünyaya bakış atma imkanı verdiler. Hiç görmediğimiz bir dünya dolusu tuhaf dinozora. | Open Subtitles | و أعطتنا لمحة خلابة عن عالمٍ غريب، عالمٍ مليء بـديناصوراتٍ عجيبة لم نشاهدها قبلاً |
| Arkadaşınızı sizden alan, onu öldürmekle böbürlenen İrlandalı kardeşlerin ellerini kollarını sallaya sallaya gezdiği dünyaya kızgınsınız. | Open Subtitles | بل على عالمٍ حيث صاحبكَ ميّت والأخوان الأيرلنديّان الذان قتلاه مسموح لهما بالسّير بحرّيّة والتّباهي بجريمتهما. |
| Bu güzel dünyaya geri dönmeyi teklif ediyorsunuz, müteşekkirim. | Open Subtitles | أنتِ تعرضين عليّ العودة إلى عالمٍ نافع، وأنا مُمتنة جداً جداً |
| Aztek tanrılarının en güçsüzü, hastalıklı ve sivilcelerle kaplı Nanahuatl yeni bir dünya yaratmak için seçilmişti. | TED | ناناوات: أضعف آلهة الأزتك بائس ومغطّىً بالبثور وقع عليه الاختيار لخلقِ عالمٍ جديد. |
| HIV'siz bir dünya artık hayal edilemez değil, tam aksine hiç olmadığı kadar yakın. | TED | لم يعد الحصول على عالمٍ خالٍ من هذا الفيروس مستحيلًا: بل إنّه أقرب من أيّ وقت مضى. |
| Bizim görevimiz daha iyi bir dünya için hikâyeye giden yolu ışıklandırmak. | TED | مهمتنا هي قول القصة التي تنير الطريق إلى عالمٍ أفضل. |
| Tanrım, korkunç güzel bir dünya, ve bu gece benim gecem. | Open Subtitles | يا الله, ياله من عالمٍ جميل والليلة ليلتي. |
| Kendi açımdan bakınca, sen, başka bir dünyadan gelen ruhsuz, duyguları olmayan bir yaratıksın. | Open Subtitles | في دفاعي.. أنت مخلوق عديم الرّوح من عالمٍ آخر.. ليست لديه مشاعر إطلاقاً.. |
| Sadece söylüyorum paketin gönderildiği yerin kaynağının izini süremememizin sebebi belki de başka bir dünyadan gönderilmiş olmasındandır. | Open Subtitles | إنّي أقول فحسب، ربّما يعود السبب في عدم تمكّننا من تتبّع أصل الطرد لأنّه تمّ إرساله من عالمٍ آخر. |
| Butler için hayal gücü sadece bilim kurgunun temelini atmak için değil aynı zamanda adaletsiz dünyada hayatta kalmak için bir stratejiydi. | TED | لبتلر لم تكن المخيلة محضَ مصدرٍ لقصص الخيال العلمي بل أيضًا وسيلةً للنجاة في عالمٍ غير عادل بطريقتها الخاصة. |
| Bunun yanında, onlara gerçek dünyada, gerçek zamanlı olarak hayallerinin peşinde koşmaları için cesaret veriyoruz. | TED | و علاوةً على ذلك أن نقوم بمنحهم الشجاعة للبحث عن أحلامهم في عالمٍ و زمنٍ حقيقيين. |
| Yüksek zekalı, tamamen saf kalpli bireyleri alıyoruz ve onları büyülü bir dünyanın ortasına bırakıyoruz. | Open Subtitles | نحن نأخد أفراداً عاليّ الذكاء، ولكن مطمئنين تماماً ونلقيهم في عالمٍ ملئ بالسحر، |
| Periler, elfler ve cüceler mistik yaratıklar bizimkine paralel, kalın bir perdeyle ayrılmış bir evrende yaşarlar. | Open Subtitles | الجنّيات، الجان، و الأقزام هي مخلوقات غامضة إنهم يعيشون في عالمٍ موازي لنا لكنه مُنفصل عنّا بواسطة غطاء طفيف |