ويكيبيديا

    "عبء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yük
        
    • yükü
        
    • sorumluluk
        
    • yüküm
        
    • sorumluluğunu
        
    • zor
        
    • fazla
        
    • yükünden
        
    • sorumluluğu
        
    • ağırlığını
        
    • yükümü
        
    • günahı
        
    • sıkıntı
        
    • ağırlık
        
    • yükümlülüğü
        
    Oh tatlım, çok iyisin, ama sana yük olmak istemem. Open Subtitles حبيبى، ذلك كرم كبير لَكنِّي لا أُريدُ أن أكُونَ عبء.
    İşkence ettiği insanların yüklerini taşıyor ve bu yük onun için çok ağır. Open Subtitles هو يتحمل عبء تعذيب العديد من الناس و هذا يُشكِّل عبئاً ثقيلاً عليه
    Bileyim diye soruyorum, sen delirdiğinde seni bunun gibi bir yere yatırmamı mı istersin yoksa benim ve çocukların sırtına yük olmayı mı seçersin? Open Subtitles للمعلومية فقط عندما تصبح مجنونا هل تريد مني ان اضعك في مكان كهذا ام انك فقط تريد ان تكون عبء علي وعلى اطفالك ؟
    Atilla'nın tehdidinden habersiz, alçakgönüllü ve çalışkan nüfusunun omuzlarında imparatorluk sarayının yükü var. Open Subtitles على تواضعها وسكانها الكادحين، ليست بعيده عن تهديد أتيلا، تحمل عبء البلاط الإمبراطوري.
    Eğer bir gün yük olursam volkanın içine atlayacağımı temsil ediyor. Open Subtitles إنه يدل إذا أصبحت في يوماً ما عبء اقفز في بركان
    Bir hayata son vermek taşımak için korkunç bir yük. Open Subtitles إزهاق الحياة لابد أنه كان أمراً فظيع، عبء ثقيل تحملينه.
    Tüm bu olanların üzerine ne kadar fazla yük bindirdiğinin farkındayım. Open Subtitles أعلم مقدار ما أصبح على عاتقكِ من كلّ هذا عبء ذلك
    Ama bunu bir yük olarak görme Tanrıların bir hediyesi olarak gör. Open Subtitles و لكن لا تنظر إليها على إنّها عبء فالآلهة قصدت إنّها هبة
    Tüm bilgisayar güvenlik sistemlerini ben tasarladım. Bu büyük bir yük, dostum. Selam. Open Subtitles أجل,حسنا,لقد قمت بتصميم جميع انظمة امان الحاسوب الخاصه بهم حسنا,هذا عبء ,ياصديقي مرحبا
    Bu şu anlama geliyor: tüm bu ihtiyarlar azınlıktaki gençlerin sırtında bir yük, ve her ihtiyar bireysel olarak daha az değere sahip. TED وذلك يعني أن كل هؤلاء المسنين هم يمثلون في الأكثرية عبء على الشباب، وأن كل شخص متقدم في العمر لديه قيمة أقل.
    Bir çocuğun mutluluğu, ebeveyn için oldukça adaletsiz bir yük olur. TED سعادة الطفل عبء ليس عدلًا أن يحمله الأباء على عاتقهم
    Kanıtın yükü senin üzerinde ve korkarım ki sağlam bir delilin yok. Open Subtitles يقع عبء إيجاد دليل على عاتقك وأخشى أنك لا تملكين دليلاً دامغاً
    Küresel Hastalık yükü Projesi, dünya çapında duyma kaybıyla yaşayan 1,1 milyar insan olduğunu tahmin ediyor. TED يقدر مشروع عبء المرض العالمي أن هناك 1,1 مليار شخص يعانون من فقدان السمع في العالم.
    Böbrek yetmezliği olan hastaların diyaliz yükü taşımadığı bir dünya hayal edin. TED وتخيلوا عالمًا حيث مرضى الفشل الكلوي لا يجب عليهم تحمل عبء غسيل الكلى.
    Büyük bir sorumluluk. Herkes böyle bir sırrı taşıyamaz. Open Subtitles إنّه عبء ثقيل، ولا يستطيع الجميع تحمّل سرّ كهذا
    Senin de dediğin gibi uğruna her şeyi feda ettiğin bir yüküm. Open Subtitles وبصدد ماقلته حول أنني عبء, وأنك تضحي من أجلي
    Şu anda, Firavunumuz bu hayatın sorumluluğunu devrediyor. Open Subtitles فى هذه اللحظة, فرعوننا يتخلص من عبء هذه الحياة.
    Yalnızlık çok zor ama taviz vermektense yalnız kalmayı tercih ediyorum. Open Subtitles الوحدة عبء ثقيل، .. لكنيأفضلأنأكون وحدي . على تقديم التنازلات.
    Bu birleşmenin doğuracağı borç yükünden dolayı nakit kaybına yol açan birkaç bölüm yeniden yapılandırılmalı. Open Subtitles الآن، باتريك، عبء الديون بعد هذا الاندماج ستتراكم مما يجعل من الضرورى إعادة هيكلة بعض الأقسام مما سيوفر بعض السيولة فى البنوك
    Sizce sorumluluğu tüketiciye yüklemek adil mi? TED هل تعتقد أنه من العدل وضع عبء المسؤولية على المستخدم؟
    Portre utancının ağırlığını yüklenirken, kendisi sonsuz gençliğe sahip olacaktı. Open Subtitles لقد كان سيحظى بالشباب الأبدي بينما لوحته تحمل عبء عاره
    Evet, ama yükümü çok hafifletir. Open Subtitles نعم، ولكن في المدرسة المتوسطة، عبء العمل يختار حقا.
    Beyaz ırkın günahı, Lloyd, adamım. Open Subtitles عبء الرجل الأبيض لويد، ياصديقي
    Büyükanne olmanın sana sıkıntı verdiğini bilmiyordum. Open Subtitles لم ادرك انه عبء ثقيل ان تكوني جدة.
    Omzumun üzerindeki ağırlık... ~ ...beni kalmaya zorluyor. ~ Open Subtitles ♪على عاتقي عبء♪ ♪يجبرني على البقاء♪
    Ve size bu noktada hatırlatmalıyım ki ispat yükümlülüğü iddia makamındadır. Open Subtitles والآن ، يجب عليّ أن أذكركم بأن عبء الإثبات يقع على عاتق النيابة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد