ويكيبيديا

    "عبث" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kurcalamış
        
    • karıştırmış
        
    • bulaştı
        
    • oynadı
        
    • karıştırdı
        
    • berbat
        
    • mahvetti
        
    • uğraşırsa
        
    • oynadığını
        
    • bulaşırsa
        
    • bozdu
        
    - Cihazı kurcalamış olabilirler mi? Open Subtitles أهناك أي دلالة على وجود عبث في وحدة التكييف؟
    Birileri bunları kurcalamış olabilir mi? Open Subtitles هل يمكن لأي أحد عبث بالألعاب النارية؟ لا.
    Kimyasalları filtreye karıştırmış olmalı. Open Subtitles لا بدّ أنّه عبث المواد الكيميائيّة التي في نظام الترشيح.
    Camı kırıp kaçan serseri yanlış kişiye bulaştı. Open Subtitles الأحمق الذي حطمه وهرب عبث مع الفتاة الخطأ بالتأكيد
    Birisi tadilatlar devam ederken alarm kabloları ile oynadı ve güvenlik ihlalinin olduğunu bildiği pencereyi kırarak içeri girdi. Open Subtitles شخص ما عبث بأسلاك جرس الإنذار عندما كانت الترميمات جارية وبعد ذلك إقتحم النافذة
    Tam buraya gelmeden önce birisi kafamı gerçekten karıştırdı da. Open Subtitles أحدهم عبث برأسي بالضبط قبل مجيئي
    Bak, Manny iyi bir çocuk. Sadece işi berbat etmiş. Open Subtitles اسمعي ، ماني شخص جيد ، ولكنه عبث قليلا فقط
    Hiçbirşey, benim oyun makinemi mahvetti. Open Subtitles لا شيء، لقد عبث بجهاز ألعاب الفيديو
    Birileri bununla uğraşırsa, Amerika Birleşik Devletleri ile uğraşıyor demektir. Open Subtitles إنّ عبث أحدهم بهذا، فقد عبث مع الولايات المتحدة الأمريكية
    Delillerle senin oynadığını söyleyebilecek tek kişi öldü. Open Subtitles الذي يمكن أن يشهد بأنّكِ كنتِ من عبث بالدليل هو ميت.
    Kuzeybatı bağlantı yolu aylardır kapalıydı ama biri girişi kurcalamış. Open Subtitles كنت محقا طريق الدخول الشمالى الغربى كان مغلقا لشهور لكن شخصا ما عبث بالبوابة
    Ya da frenleri tutmamıştır. Yani birisi kurcalamış olabilir. Open Subtitles أو ان مكابحه قد تعطلت كان من الممكن ان أحداً قد عبث بها
    Olay yerine biz gitmeden birisi av tüfeğini kurcalamış. Open Subtitles شخصا ما عبث بالبندقية قبل أن نذهب لمسرح الجريمة
    Bayan Hendrix'in eşyalarını karıştırmış. Ona dikkat etmelisin. Open Subtitles "لقد عبث بأغراض السيدة "هندريكس أظن أن عليك إيجادة وتسوية الأمر معه
    Birisi POTUS ana bilgisayarını karıştırmış. Open Subtitles شخص ما عبث بغرفة تحكم الكمبيوتر
    Ama bu uzaylı yaratık yanlış takıma bulaştı. Open Subtitles لكن هذا المخلوق الفضائي عبث مع الفريق الخطأ
    İşinize bulaştı diye kafasını kırdığınız adam gibi değil yani. Open Subtitles ليس مثلك تكسير رأس هذا الرجل لأنه عبث مع الاشياء الخاصة بك
    GD'de birisi onunla oynadı ve başı dertte. Open Subtitles أحداً ما بالمؤسسة عبث به وهو بمشكلة
    Biri düşmesi için makas köprüsüyle oynadı. Open Subtitles شخص ما عبث بذلك الجسر و جعله يسقط
    Kendini suçlama. Framework herkesin kafasını karıştırdı. Open Subtitles لا تلوم نفسك،الإطار عبث برؤوس الجميع
    - Burayı kim karıştırdı? Open Subtitles من عبث بصور أمي؟
    Öyle berbat hâldesin ki kimsenin sana iyi davranmasına izin veremiyorsun. Open Subtitles واااو، هل انت عبث جدا لدرجه انك لن تدع اي شخص ليكون لطيفا معك؟
    Büyükbabanın hayatını tümüyle mahvetti. Open Subtitles نعمة مضللة جداً هذا عبث بحياة جدك
    Oğlun canına susamış... ve benimle bir daha uğraşırsa... onu memnuniyetle öldürürüm. Open Subtitles ابنك لديه أمنية للموت، ما يعني أنّه إذا عبث معي مرّة أخرى فيسرّني تحقيقها له
    Belki onunla kimin oynadığını bulabilir. - Öyle umalım. Open Subtitles ربما يمكنة اكتشاف من عبث بة
    O pislik mongol kuzeninede söyle,... ,kız kardeşime tekrar bulaşırsa, onun sikik boğazını keserim. Open Subtitles أخبر إبن عمك اللعين الأحمق إذا عبث مع إبنتي مجدداً فسوف أنزع صدرة من مكانه
    Bu şeyi kim bozdu? Open Subtitles من عبث بهذا الشيء؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد