ويكيبيديا

    "عجلة من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Acelen
        
    • acele
        
    • acelesi
        
    • aceleyle
        
    • Acelemiz
        
    • alelacele
        
    • Acelem
        
    • aceleniz
        
    Hey, tatlım, Acelen ne? Open Subtitles العسل، إلى أين أنت ذاهب في عجلة من هذا القبيل؟
    Son günlerde fazla dalgınsın. Hep Acelen var. Open Subtitles لقد أصبحت شارد الذهن مؤخرا كما أنك على عجلة من أمرك دائما
    acele etsen iyi olur, film 15 dakika içinde başlar. Open Subtitles أنت أفضل عجلة من امرنا، الفيلم يبدأ في 15 دقيقة.
    Evet, bu gece için plan yapmıştık, o yüzden acele etsek iyi olur. Open Subtitles نحن في الواقع لدينا خطط الليلة . لذلك نحن على عجلة من أمرنا
    O kadar acelesi vardı ki durdurmak için birkaç kurşun harcadık. Open Subtitles لقد كان فى عجلة من أمره ولم يأخذ منا مجهودا لأيقافه
    aceleyle gördüğüm ilk elbiseyi kapıp getirdim. Open Subtitles لقد كنت في عجلة من أمري فإلتقطت أول شيء رأيته
    - Baksaniza, Acelemiz mi var? Çünkü ben bir içkiye hayir demem. Open Subtitles هل نحن في عجلة من أمرنا لأننا أود أن أذهب لتناول الشراب
    Görevli, bir denizcinin alelacele anahtar yaptırdığını hatırlamıyor. Open Subtitles البائع مضطرب قليلا ولكنه يتذكر جندي من المارينز في عجلة من أمره لنسخ مفتاح
    Evet. Zaten benim Acelem yok. Burada yapılacak bir sürü iş var. Open Subtitles لست في عجلة من أمري مازال لدي العديد من الأعمال لأقوم بها
    Acelen olduğunu söylemeliydin. Open Subtitles كان يجب عليك اخباري بانك على عجلة من امرك
    Eğer çok Acelen varsa taksi tutaydın o zaman. Open Subtitles خذ وسيلة مواصلات أخري إن كنت في عجلة من أمرك
    Acelen var gibi. Oğlu bilgi mi verdi? Open Subtitles صوتك وكأنك في عجلة من أمرك هل أعطاكِ الإبن معلومات جديدة ؟
    Ama öyle acele etmiş ki, bunu unutmuş küçük kızının bir fotoğrafını. Open Subtitles لكن في عجلة من أمرها ، تركت تلك الصورة صورة لإبنتها الصغيرة
    Dinle, öyle acele gittiniz ki her şeyin iyi olduğundan emin olmak istedim. Open Subtitles لقد غادرتا في عجلة من أمركما أردتُ أن أتأكد أن كل شيء بخير
    Çin'de her zaman herkes bir şeyler için acele eder, daha iyi bir hayat sürebilmek için 1.3 milyar insanın önüne geçmeniz gerekir. TED ففي الصين حيث كل شخص وكل شيء في عجلة من أمرهم، تحتاج إلى أن تتفوق على 1.3 مليار شخص لكي تبني لك حياة أفضل.
    Lord Benton'ın acelesi var gibi... ve yoluna çıkan ben olmayacağım, Mule. Open Subtitles لورد بينتون على عجلة من أمره ولن أكون من يأخره يا مويل
    "Şunu paketle lütfen. Bayanın acelesi var." Open Subtitles غلفى هذة , رجاءً السيدة فى عجلة من أمرها
    Siz sığır çobanlarının yemek için bir acelesi yok, değil mi? Open Subtitles انت لا تبدو في عجلة من امرك في تناول الطعام؟ اليس كذالك؟
    Sana söylemediğine şaşırdım. aceleyle çıkması gerekti galiba. Open Subtitles أنا متفاجئ بأنه لم يخبرك لقد غادر في عجلة من أمره , أظن
    - Bu benim torunum memur bey, sabah evden o kadar aceleyle çıktık ki kimliğini yanına almayı unutmuş. Open Subtitles وقد غادرنا المنزل.. في عجلة من أمرنا هذا الصباح ونسى أن يجلب هويته..
    aceleyle toplanırken şarj aletimi unuttum, oraya gittiğimde de şarjım bitti. Open Subtitles عندما كنت في عجلة من امري لربط الامتعة نسيت شاحني ومن ثم وصلت الى هناك وكان هاتفي لايعمل
    Mağaralara kaçış için Acelemiz olduğunu biliyorum bu yüzden bebeği taşıma meselesini çözdüm. Open Subtitles أعرف أننا على عجلة من أمرنا لنهرب للكهوف، لذا، فتوصلت لحلمشكلة نقل الطفل.
    Lastik izlerine bakılırsa alelacele gitmişler. Open Subtitles من وضوح آثار العجلات يبدو أنه كان على عجلة من أمره
    Kentsel duruluk için daha yakın tarihli, çok sevdiğim bir örnek. Çünkü her zaman geç kalmışımdır ve her zaman Acelem vardır. TED وهذا هو أحدث الأمثلة على الوضوح المثالي الذي أحبه للغاية، وذلك لأنني دائمًا ما أكون متأخرًا وعلى عجلة من أمري.
    aceleniz olduğu için değil, aslında hiç aceleniz olmadığı için. TED ‫ليس لأنكم في عجلة من أمركم،‬ ‫بل لأنكم لستم كذلك على الإطلاق.‬

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد