ويكيبيديا

    "عدسة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • mercek
        
    • lensi
        
    • merceği
        
    • lens
        
    • merceğe
        
    • dürbünü
        
    • objektif
        
    • lensleri
        
    • kameraların
        
    • dürbün
        
    • gözlük
        
    • lensine
        
    • lenslerle
        
    • mercekleme
        
    • büyüteç
        
    mercek oradaydı. Kağıt parçası da oyle. TED وكانت عدسة هنا. و قطعة من الورق هنالك. وأخذ يحركها صعودا وهبوطا.
    Kılıfı olan ve bir kaç lensi olan DSLR bir makine. Open Subtitles سوف تكون آلة تصوير رقمية ذات عدسة أحادية عاكسة مع عدسات مُتعدّدة.
    Burada gördüğünüz altında mikroskop merceği bulunan mikroskop lamı üzerindeki mikroakışkan bir hazne. TED ما ترونه هنا هو تجويف تدفقات متفاعلة على شريحة المجهر مع عدسة المجهر تحتها.
    Bu Alman değil, Japon malı. Bu bir adaptör, lens değil. Open Subtitles إنها ليست ألمانية , إنها يابانية هذا محوّل و ليس عدسة
    Buz kristallerini merceğe çeviriyorum ve böylece güneş ışığını odaklıyorum. Open Subtitles حولت الكرستالات الثلجية إلى عدسة وركزت على ضوء الشمس
    Monty'nin dürbünü. Aynısından babamın masasında gördüm. Open Subtitles عدسة تجسس مونتى ,لقد رأيت مثلها تماماً فى مكتب بابا
    objektif kapağını açık bırakıyorsun. Open Subtitles كيف إلتقطها ؟ أبقيت عدسة الكاميرا مفتوحة
    İçinde teknolojik... lensleri olan video kayıt cihazı var... ve tam olarak kayık rampasına ayarlı kayıt yapıyormuş. Open Subtitles أله تصوير رقمية مع عدسة مكبرة. أنه مسلط مباشرة بعد القارب على البحيرة.
    Şu an tek bildiğim şey, senin bir an önce kameraların karşısına geçip ulusa seslenmen gerektiği. Open Subtitles كل ما اعرفه الآن أنهُ يجب أن تكون أمام عدسة الكاميرا لِمخاطبة الأُمة الآن
    Duvarın da birçok resmi var. mercek ne tarafa dönüktü anlayamadım. Open Subtitles لم ألاحظ أي جهة كانت .. عليها عدسة التصوير
    Göz vücuttaki en sınırlı yerdir yani kamera 3-4 milimetre uzunluğunda ve mikroskobik mercek olmadan görmesi çok zor. Open Subtitles العين هي المساحة الأكثر حماية بالجسم مما يعني أن طول الكاميرا حوالي 3 إلى 4 ميليمترات و يصعب رؤيتها بدون عدسة مجهرية
    Hem parlaklık, hem de keskin bir odak noktası sağlayan bir mercek. Open Subtitles عدسة زوَّدت بكلاً من الوضوح و التركيز الحاد.
    lensi test ederken çektim. Yeni 300 mm. Canavar gibi piç. Open Subtitles مجرّد اختبار عدسة، عدسة 300 ملم جديدة، هائلة
    Odysseus'u soğuk ışık aydınlatması kullanarak kendim tasarladım ve içine de küçük bir kamera lensi yerleştirdim. Open Subtitles صممت يوليسيس بنفسي باستخدام إضاءة ضوء بارد ومع عدسة كاميرا مصغرة ثابتة بالداخل من سيقوم بهذا؟
    Dekkar bir JPL üzerine bir lazer göz merceği üzerinde çalışıyordu. Open Subtitles ديكير كان يعمل في مشروع جي.بي.إل لتطوير عدسة متطوره بالليزر دّعى أن العدسة كانت قوي بما فيه الكفاية
    Ahtapotlar ise, düzgün bir merceği olan gözlere sahipler. Open Subtitles وللأخطبوط عين ذات عدسة حقيقية فيرى ما نراه من التفصيلات.
    Bir el feneri lens gibi geliyor. Ben düşünüyordum budur. Open Subtitles يبدو وكأنة عدسة مصباح يدوى هذا ما كنت افكر بة
    Jenna'nın çantasında bulduğum kırık cam parçaları dışbükey bir merceğe ait. Open Subtitles القطع من الزجاج المكسور في حقيبة يدها كانت جزءا من عدسة محدبة.
    Ama en az bilinen ve en şaşırtıcısı bir dürbünü devretmektir. Open Subtitles ولكن ربما المعروف أقل مفاجئ أكثر المرور على عدسة التجسس
    Çok uzaktan bir resim çektim. Tele objektif kullandım. Open Subtitles ألتقطتُ له صورة من مسافة بعيدة بأستخدم عدسة طويلة.
    Hele o film lensleri... Open Subtitles ناهيك عن عدسة التصوير إنها...
    - Bütün kameraların toplamı 400 ediyor, değil mi? Open Subtitles - اذا كلها معاً يكون لدينا 400 عدسة , صح؟
    Yolculuklarının altında yatan bir şey olduğunu biliyordu ama devam etmek için elinde sadece bir dürbün bir başka yangının daha olduğu bilgisi ve bir kağıtta yazılı iki kelime vardı. Open Subtitles ,كان يعلم أن هناك شئ فى رحلتهم ,كان كل ما يفكر به هو عدسة التجسس . معرفة أنه هناك حريق أخر فظيع بسبب ورقتان
    Saçlarınız daha açık renkti. Ufak, yuvarlak çerçeveli gözlük takıyordunuz. Open Subtitles شعرك كان أفتح و كنتِ ترتدين نظارة ذات عدسة دائرية
    Şimdi gitmekte olduğum lens bileyici de anlaşılan bunu kullanarak bunu teleskop lensine dönüştürebiliyor. Open Subtitles و سوف أقابل صانع يمكنه تحويل هذه الزجاجة إلى عدسة تليسكوب
    Kontact lenslerle her iki gözde birbirinin aynı gözükecek. Open Subtitles مَع عدسة لاصقة كلتا العيون ستبدوا بالضبط مثلها
    Ürettikleri kütleçekimsel mercekleme, miktarından sıradan maddeden 5 kat daha fazla olarak karanlık madde bulduk. Open Subtitles من كمية عدسة الجاذبية الناتجة وجدنا أنه لابد من وجود خمسة أضعاف من المادة المظلمة منها من المادة العادية
    büyüteç olmadan dahi, telin baskı yaptığı yeri rahatlıkla görebilirsiniz. Open Subtitles حتى بدون عدسة ,تستطيع ان ترى مكان الضغط الذى احدثوه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد