| Paralel dünyalarda yaşadım. Birinde, kendinden beklentilerinde acımasız | TED | عشتُ في عالمين مٌتوازيين في احدها, كنت طالبة اسيوية كلاسيكية, |
| 6 yaşından 12 yaşına kadar yedi farklı ülkede yaşadım, bir mülteci kampından diğerine giderken birileri tarafından istenenler olmayı umarak. | TED | من سن السادسة إلى الثانية عشرة، عشتُ في سبعة بلدان مختلفة، متنقلةً من مخيم لاجئين لآخر، على أمل أن يُصبح مرغوباً بنا. |
| Ben hep haberler ve hava durumu için yaşadım. | Open Subtitles | لطالما عشتُ مِن أجل الأخبار و أحوال الطقس. |
| Hayır, hayır, hiç kırılmadım. Uzun zamandır burada yaşıyorum. | Open Subtitles | لا، لا، لم يخب ظنّي فقد عشتُ هنا ردحاً طويلاً |
| Ama zihnimde, koca bir hayat dolusu tuhaf şey yaşamıştım. | Open Subtitles | ولكن في عقلي عشتُ حياة كاملة مليئة بالأعمال الغريبة |
| Ben senin o vaaz çektiğin ama yaşamaya bir türlü cesaret edemediğin hayatı yaşadım. | Open Subtitles | أنا عشتُ الحياة التي وعظتها . لكن لم تجرؤ أن تعيشها |
| Burada üç yıldan fazla yaşadım. Şuradaki benim evimdi. | Open Subtitles | عشتُ هنا لأكثر من 3 أعوام وكان ذلك منزلي |
| Burada üç yıldan fazla yaşadım. Şuradaki benim evimdi. | Open Subtitles | عشتُ هنا لأكثر من 3 أعوام وكان ذلك منزلي |
| On yedi yıl boyunca sırf bu bir saat için yaşadım. | Open Subtitles | تبقى 15 ثانية يبدو أنني عشتُ 17 عاماً لهذه الساعة |
| Bu adada 35 yıl yaşadım ve sadece adını duydum. Tekrar tekrar. | Open Subtitles | عشتُ 35 عاماً على هذه الجزيرة وكلّ ما سمعتُه كان اسمكَ مراراً وتكراراً |
| Saygıda kusur etmek istemem, fakat sizden daha uzun bir hayat yaşadım, Majesteleri. | Open Subtitles | مع الاحترام، لقد عشتُ فترة أطول منكِ يا جلالتكِ |
| Gorillalarla yaşadım ben, arkadaşım. Hiddet nedir, bilirim. | Open Subtitles | عشتُ مع حيوانات الغوريلا يا صاح و أعرف ما هو الغضب |
| Son 14 yılı büyük bir gururla yaşadım. | Open Subtitles | عشتُ الـ14 سنة المنصرمة من حياتي بفخر كبير |
| Bir asırdan fazladır, gizlice yaşadım. Şu ana dek. | Open Subtitles | لأكثر من قرن , عشتُ في الخفاء , حتّى هذه اللحظة |
| Son 14 yılı büyük bir gururla yaşadım. | Open Subtitles | عشتُ الـ14 سنة المنصرمة من حياتي بفخر كبير |
| Çok hayatlar yaşadım. Krallıkları çökerttim. | Open Subtitles | لقد عشتُ حيواتًا كثيرةً، ودمّرت ممالك بأسرها. |
| 35 yıldır bu evde yaşıyorum ve şimdi çekip gitmek istemiyorum. | Open Subtitles | لقد عشتُ في هذا المنزل لمدة خمسة وثلاثون عاماً، ولن أهرب مِنه الآن |
| - O zaman ben de belalıyım çünkü kadınlar hapishanesinde yaşamıştım. | Open Subtitles | فأنا شقيّة إذاً إذ أنّني عشتُ في سجن النساء مرّة |
| Benim orada yaşadığım dönemi ve Trey'in bana vurduğunu da anlattın mı? | Open Subtitles | حول , متى عشتُ هناك ؟ هل قلتي أن تراي ضربني ؟ |
| Olabildiğince bağlı ve cesur bir hayat yaşarsam, onun için övgü kaynağı olurum. | TED | أنا ممتنة لها إذا عشتُ حياة متواصلة وشجاعة قدر الإمكان. |
| Babamın yaptıklarının gölgesinde fazla uzun kaldım biliyorsun. | Open Subtitles | كما تعرفين، عشتُ في ظلّ أفعال والدي لوقتٍ طويل |
| Ama eğer daha erken doğmuş olsaydım... iyi bir Hristiyan olarak yaşamış ve ölmüş olurdum. | Open Subtitles | لو أنّي ولدتُ في وقتٍ أبكَر من هذا لكنت قد عشتُ ومتُّ كمسيحيٍّ صالح |
| Bu mahallede yaşasaydım ben de polislerle konuşmazdım. | Open Subtitles | لو عشتُ بحيّ كهذا، لما خاطبتُ الشرطة أيضاً |
| Yıllardır ölü biriyle yaşıyordum. | Open Subtitles | لذلك عشتُ طوال هذه السنوات وأنا أحمل ذكـريات لشخص ميت |
| - Ne... - hayatımı yaşadım. Seninle paylaştım. | Open Subtitles | لقد عشتُ حياتي التي شاطرتكِ إيّاها، وليس لديّ أيّ شكوى. |