Eğer ki, birbirine yabancı, modern bir topluma geri dönerseniz, tüm hayatınıza sarsıntıya uğramış bir biçimde devam edebilirsiniz. | TED | بينما إن رجعت إلى مجتمع عصري غير مترابط لربما بقيت آثار الصدمات معك إلى الأبد. |
Dışarıda iyi zaman geçiriyorsun, sonra bu deliğe geliyorsun. modern bir ev almalıyız. | Open Subtitles | نقضي وقتاً ممتعاً بالخارج ثم نعود إلى هنا، يلزمنا بيت عصري |
Dışarıda iyi zaman geçiriyorsun, sonra bu deliğe geliyorsun. modern bir ev almalıyız. | Open Subtitles | نقضي وقتاً ممتعاً بالخارج ثم نعود إلى هنا، يلزمنا بيت عصري |
Haberler için harika bir kaynak mı yoksa dedikodu ve spekülasyon için bir moda mı? | Open Subtitles | هل هو مصدر رائع للأخبار أم هو مصدر عصري للتكهنات والثرثرة |
O zamanlar bu eylem moda hâline gelmemişti daha. | Open Subtitles | فترة طويلة قبل أن يصبح شيء عصري ليعمل به. |
Belki de sizler modaya uyarak bu olayların tüm nedeninin bizler gibi kötü toplumların değil de kötü diktatörlerin işi olduğuna inanıyorsunuzdur. | Open Subtitles | أو ربما ستكون عصري وذو معتقدات سعيدة كل ذلك هي أمور صغيرة من طغاة الشر بدلا من شر الناس من الشعب كله مثل |
Bilmem. Cumartesi Gecesi Ateşi'nde Travolta havalı. | Open Subtitles | لا اعلم، لقد رأيت برنامج ساتردي نايت فيفر، الممثل ترافولتا عصري |
Raporlar hala bana açıklayıcı gelmiyor, nasıl oluyorda modern bir ordu hemen hemen son adamına kadar katlediliyor. | Open Subtitles | كيف يمكن أن يذبح جيش عصري تقريبا حتى آخر رجل. |
Ama buraya geldikten sonra, Senin çok modern olduğunu gördüm! | Open Subtitles | لكني وجدتك أنك عصري فقط بعد مجيئي إلى هنا |
Ama aslında eski bir inanç sisteminin modern bir versiyonu. | Open Subtitles | لكنها ببساطه نموذج عصري من نظام إعتقادي قديم |
Başardık! modern Butch Cassidy ve Sundance. | Open Subtitles | لقد فعلناها يوم عصري بوش كاسيدي و سانديس |
Onun için fazla modern bir tarz ama yine de bizim ihtiyara benziyor gibi | Open Subtitles | تشابه كبير مع والدي. بالطبع مع طراز عصري جداً بالنسبة له. |
Yetmişlerin tarzını modern kot pantolonlarına uygulamak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد الحفاظ على أسلوب السبعينات، لكن بتطبيقه على قماش عصري |
Epey ışık görüyor, tamamıyla modern, çokça boş alanı var. | Open Subtitles | إنه عصري للغاية ، و يحتوي على إضاءة عالية و مساحة كبيرة |
Burası da mutfak gördüğünüz gibi, tam donanımlı, çok modern ve bununla birlikte zevk dolu. | Open Subtitles | ها هو المطبخ و كما ترى يحتوي على جميع الخدمات و عصري للغاية |
Paylaşımı moda haline getirmek benim misyonum. | TED | أنا في مهمة لجعل التشارك عصري. |
Yeşil kadife ceket, nasıl da moda! | Open Subtitles | المعطف المخملي الأخضر عصري جداً |
Şu sıralar esprili insanlar çok moda. | Open Subtitles | ذكاء عصري جدا في الوقت الحاضر |
İnsan genç bir kızken böyle şeyler tabii ki modaya uygun davranışlardır. | Open Subtitles | في الحقيقه.هذا الشيء كان عصري عندما كان الواحد مازال شابا |
Yeni havalı telefonumu kullanmayı kendi kendime öğrendim. | Open Subtitles | مرحبا, هاتف جديد و عصري, و الذي عملت على تطويره بنفسي |
Benim zamanımda çocuklar kendilerinden büyük insanlara isimleriyle hitap etmezdi. | Open Subtitles | .. أتعرف ، في عصري الأطفال الصغار لا ينادون الكبار بأسمائهم الأولى |