ويكيبيديا

    "عصفور" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kuş
        
    • serçe
        
    • kuşum
        
    • kuşa
        
    • keklik
        
    • Kuşlar
        
    • Sparrow
        
    • kuşun
        
    • İspinoz
        
    • iyidir
        
    Eğer bir kuş camı gagalar veya ona çarparsa... ölen biri var demektir! Open Subtitles إذا ارتطم عصفور بنافذة إذا اصطدم بإحداهن هذا يعني أن موتاً قد وقع
    Küçük bir kuş, senin dün gece Leslie ile işi pişirdiğini söyledi. Open Subtitles حسنا ، عصفور صغير أخبرني أنك و ليزلي غزوتما ليلة أمس ؟
    İşin üzücü kısmı, sen fiyatına bile bakmadan paraya kıyacakken koca kasabada bir tane bile kuş işlemeli baston bulunmayışı. Open Subtitles الجزء المحزن من القصة أنك لا تستطيع إيجاد عصاً محفور عليها عصفور في هذه المدينة مهما يكن ما بإستطاعتك دفعه
    Ve bir serçe gelip, ağacın meyvesinden yediğinde, babası kuşlarla birlikte uçuyormuş. Open Subtitles و عندما أكل عصفور من تلك الشجرة طار والده مع ذلك العصفور
    "Central Park'ta serçe ölse bile kendimi sorumlu tutarım." Open Subtitles اذا مات عصفور في حديقة سنترال سأشعر بالمسؤولية
    Küçük bir kuş söyledi de, bu yıldıza kendi ekibini veriyormuşsun? Open Subtitles مرحبا. تعلمين، عصفور صغير أخبرني أنكِ أعطيتي هذه هنا فريقها الخاص.
    Hayır. Eve gelirken otobüsün camından giren bir kuş çarptı. Open Subtitles رقم طار عصفور فى نافذة الحافلة في الطريق إلى البيت.
    Size tavsiyem şu: eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir. Open Subtitles نصيحتى لك عصفور فى اليد أفضل من عشره على الشجره
    kuş bir yerlere uçar... bir tohum yer, onu sıçar ve bir bitki büyür. Open Subtitles عصفور يطير في مكان ما، يأكل بذرة ثم يخرجها، فينمو نبات
    kuş bir yerlere uçar... bir tohum yer, onu sıçar ve bir bitki büyür. Open Subtitles عصفور يطير في مكان ما، يأكل بذرة ثم يخرجها، فينمو نبات
    Bugünü,şu anı,bu hayatı,şimdi yaşa, yarın kuş gibi, Open Subtitles هذا اليوم، هذه اللحظة، هذه الحياة، تعيش الآن، غدا عصفور
    kuş gibi damla damla içiyorsun. Open Subtitles أنت تُدلّع تلك القارورة وكأنها فرخ عصفور
    Lily fena değil, ama işte bu zincirlere vuramayacağın kuş? Open Subtitles ليلي رائعه، لكن تعلم عصفور في اليد ولا عشرة على الشجرة
    kuş gibiydim. Sanki uçuyordum. Open Subtitles اقصد انا شعرت كأني عصفور كما لو كنت اطير
    kuş evini bitirmek için erkenden keresteciye uğrayacakmış. Open Subtitles شيء ما بشأن الذهاب إلى محلّ الغابة باكراً لإنهاء صنع قفص عصفور
    İyi tahmin, ama yukarda sadece şiddetli travma geçiren bir serçe vardı. Open Subtitles تخمين جيد ، ولكن الشيء الوحيد الذي كان هناك هو عصفور متأذٍ بشدة
    Elindeki serçe bir yere uçamaz çünkü güç alacağı ve havalanacağı bir yer yoktur. Open Subtitles عصفور الدوري لا يستطيع الطيران في يد أحدنا لأنه غير قادر على إستعارة الطاقة والتحليق
    Çok uzun zaman önce, hasta bir serçe varmış, ve güneye uçacak gücü yokmuş. Open Subtitles ذات مرة كان هنالك عصفور يشعر بالتعب لم يكن يملك القوة للهجرة ..
    # Ardıçın altına yatırdı # # Cik, cik # # Ne tatlı bir kuşum ben # Open Subtitles وألقتها تحت شجرة العرعر يا لي من عصفور جميل
    Bu yerin dudak uçuklattığını biliyordum. - Seni bir kuşa dönüştürmemişler. Open Subtitles علمت بأن هذا المكان غريب سيحاولون تحويلك الى عصفور
    Çantada keklik desene. Open Subtitles عصفور في اليد خير من عشرة على الشجرة ، أليس كذلك؟
    Kuşlar söyledi, bizi yarın oraya yollayacaklarmış. Open Subtitles عصفور صغير يخبرني أنهم سيرسلوننا هناك غدا
    Jack Sparrow'un ruhu ve bedeni ölüme değil de ceza yerine götürüldü. Open Subtitles عصفور جاك مَأْخُوذُ، جسم وروح، إلى a مكان لَيسَ مِنْ الموتِ، لكن العقابَ.
    Küçük Bir kuşun Bana Fısıldadığına Görede.. Open Subtitles و أيضا 'عصفور صغير' قال لي أنه ربّما قد تمّ تَبَنِّيهم
    "Bir varmış bir yokmuş, bir ormanda Kiki adında bir ispinoz yaşarmış. Open Subtitles " في يوما من الأيام , في الغابة هناك كان يعيش عصفور أسمه كيكي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد