ويكيبيديا

    "عصيبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Zor bir
        
    • çok zor
        
    • Kötü bir
        
    • zorlu
        
    • Umutsuz
        
    • zordu
        
    • çaresiz
        
    • stresli
        
    • geçiriyorum
        
    • birkaç
        
    • geçirdim
        
    • sıkıntılı
        
    • bir dönemden
        
    Tam 9/11 ertesiydi ve New York şehri Zor bir dönemden geçiyordu. TED كان هذا بعد الحادي عشر من سبتمبر؛ كانت المدينة تمر بظروف عصيبة.
    Zor bir hafta geçirdiğinizin farkındayım... ama bilmeniz gereken bir şey var. Open Subtitles اسمعوا أيها الطلاب لقد مررتم بأوقات عصيبة هناك شيء يَجِبُ أَنْ تَعْرفَوه
    -Mikey, çok zor zamanlar geçirdi. -Zavallı Mikey! Zavallı Mikey! Open Subtitles ميكى مر بأوقت عصيبة فى حياتة ميكى الغلبان ميكى الغلبان
    Onun için Kötü bir zaman. Biraz kafayı sıyırdı. Open Subtitles لقد واجه أوقاتاً عصيبة إنه لا يدرك ما يقوله
    Ve evet, zorlu bir yoldan geçiyoruz, ama bunları çözmeye çalışıyoruz. Open Subtitles و رغم أننا نمر بمحرلة عصيبة إلا أننا نحاول حل مشاكلتنا
    Umutsuz zamanlar, Umutsuz önlemler... Open Subtitles أوقات عصيبة تستدعي اجراءات عصيبة
    Zor bir dönemden geçtiğini biliyorum ama başa çıkmanın yolu bu değil. Open Subtitles أعلم أنه يمرّ بأوقات عصيبة لكن ليست هذه هي الطريقة للتعامل معها
    Qresh'te bazı dördüncü seviyelerin peşinde Zor bir gece geçirdim. Open Subtitles ليلة عصيبة كنا ننفذ مذكرة من المستوى الرابع في كريش
    Bunun Zor bir zaman olduğunun farkındayım Sayın Konsolos ama kızınızı geri alacağımızı bilmenizi istiyorum. Open Subtitles أنا اعلم ان هذه اوقات عصيبة بالنسبة لك قنصل هان لكننا سوف نعيد ابنتك اليك
    Zor bir zamandayız, farkındayım. Tavsiyemi ister misin? Open Subtitles أنا أعلم إننا فى أوقات عصيبة أتريدى نصيحتى؟
    çok zor günlerdi, ama nitelikli insanlar yetiştirildi; Open Subtitles لقد كانت أوقاتاً عصيبة, ولكنها أنتجت مميزات فى الأشخاص لن تصبح لديكم ابداً.
    Eğer yeni ve adil bir dünya olacaksa bizim neslimizin orada yaşaması çok zor olacak. Open Subtitles إني لا ألومك. إنْ حدث وأصبح هناك عالماً جديدًا جسورًا، فإنّ أجيالنا ستقاسي أوقات عصيبة في العيش بداخله.
    Kötü bir gece geçirmişsin. Her şeyi anlat. Open Subtitles لقد فهمت أنك قد قضيت ليلة عصيبة حدثيني عن كل شيء
    Çok Kötü bir dönemden geçiyor. Eskiden çok eğlenceliydi. Open Subtitles تمر بمرحلة عصيبة و قد إعتادت أن تكون إنسانة مرحة.
    Bir doğum ve ishal vakası için zorlu bir gece geçirdim. Open Subtitles واجهت ليلة عصيبة ، فقد أشرفت على ولادة وعالجت حالة إسهال مفرط
    Dinleyin. zorlu bir kaç gün geçireceğiz, hepsi bu. Open Subtitles حسناً اسمعوا، الأيام القليلة القادمة ستكون عصيبة لكننا سننجوا
    Umutsuz zamanlar diyelim o halde. Open Subtitles إنها أوقات عصيبة حسبما أفترض
    AV: Doğru. Söylendiği gibi bebeğin ilk yaşları gerçekten harikaydı ama bir o kadar da zordu. TED أليسا فولكمان : نعم ان هذا صحيح .. نحن نريد ان نقول ان السنوات الاولى كانت رائعة جداً ولكنها كانت عصيبة جداً
    Ama çaresiz durumlarda böyle hareket etmek gerekir. Open Subtitles لكن الأوقات العصيبة تتطلب إجراءاتٍ عصيبة
    - Yani, gerçekten stresli zamanlar dostum, anlıyor musun? Open Subtitles اذن , انها أوقات عصيبة , انت تعلم عن ماذا تتكلم
    Zor bir dönem geçiriyorum. Biraz destek için aradım seni. Open Subtitles أنني أمر بأوقات عصيبة أنني أكلمك فقط من أجل بعض الدعم
    Sırtım duvara dönükken ve nefes almak için küçük bir odaya ihtiyacım varken belki size birkaç hisse vermiş olabilirim. Open Subtitles لربما اعطيتكم يا جماعة بضعة أسهم عندما كنت في حالة عصيبة.. و احتجت قليلاً من المساحة للتنفس
    İyi zamanlarımız, ilginç zamanlarımız oluyor, ve tabi bazen sıkıntılı zamanlarımız da. TED هنالك أوقات جيدة, أوقات مثيرة للأهتمام, و هنالك أوقات عصيبة كذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد