- güzel. Harikaydın dostum. Gerçekten geri zekalı olduğunu sandım. | Open Subtitles | مهنة عظيمة يا رجل, أعني اعتقدت أنك حقاً متخلّف عقلياً |
Nedenmiş? Tek ihtiyacımız olan şey güzel bir fikir üretmek. | Open Subtitles | لا يمكنك الإستسلام بعد ، كل مانحتاجه هو فكرة عظيمة |
O yüzden bu gece mükemmel geçsin. Leo'nun taşaklarının tadına bakın. | Open Subtitles | اذن حاولوا ان تجعلوا هذا الليلة عظيمة واستمتعوا بطعم كرات ليو |
Eğer ara sıra benimle takılırsan bekârlığın ne kadar mükemmel olduğunu görürsün. | Open Subtitles | واذا خرجت معي في يوم من الايام ستدرك أن حياة الأعزب عظيمة |
Sağolun doktor. Brooklyn için büyük bir iyilik etmiş oldunuz. | Open Subtitles | . شكراً يا دكتور . لقد أسديت لبروكلين خدمة عظيمة |
Bu açıdan baktığımızda, blogların ve wikilerin ürettiği bilgiye harika diyebiliriz. | TED | لذا من هذا المنظور، الحصول على المدونات والويكي تنتج معرفة عظيمة. |
Bu harikaydı. Bu tecrübe ile modern sanata daha yakından bakmaya başladım. Ve fark ettim ki modern sanat dünyası gerçekten karma karışık. | TED | وكانت تجربة عظيمة. وبهذه التجربة، بدأت أنظر بشكل أدق إلى الفن الحديث ثم أدركت كم، أي، أن عالم الفن الحديث في فوضى كبيرة |
Ve bazı yönlerden, benim üstünlüğümdü bu, çünkü, güzel bir şeye inanırsanız, | Open Subtitles | بطريقة ما, انها صالح بلدي. إذا يمكننا أن نرى في أشياء عظيمة, |
Tam da karınız için bunu imzalarken aklıma güzel bir fikir geldi. | Open Subtitles | أتعلم، بينما كنت اوقع هذة لأجل زوجتك، قد قمتُ بطهى.. فكرة عظيمة.. |
İspanyolca'da gazetecilerin sahip olması gereken tutumu tarif eden çok güzel bir kelime var. | TED | اللغة الإسبانية لديها كلمة عظيمة لوصف الموقف الذي يجب أن يتخذه الصحفيون. |
Masanın diğer tarafında güzel bir fikir ortaya atan arkadaşınız var. | TED | ألقيت بنظرك عبر الطاولة، واقترح أحد زملائك فكرة عظيمة. |
Berrak ve güzel her şeyi büyük ve küçük her canlıyı akıllı ve harikulade her şeyi her şeyi yüce bombamız yarattı. | Open Subtitles | كل الاشياء لامعة وجميلة كل المخلوقات عظيمة وصغيرة كُلّ الأشياء الحكيمة والرائعة |
Çok güzel! Gerçekten çok güzel, Blousey! | Open Subtitles | كنت عظيمة جدا يا بلاوزى .كانت اغنية رائعة |
Çimenlere yattık ve birbirimize söz verdik, hayatlarımızla mükemmel işler yapacağımıza. | Open Subtitles | تم الكذب في العشب وعدنا والتي تحقق أشياء عظيمة في الحياة. |
Mesela Çin'de mükemmel yasalar çıktı, yasalara göre polis işkence uygulayamaz yoksa ceza görür. | TED | لذا في الصين، قوانين عظيمة جاءت لتنص على عدم تعذيب الشرطة للناس أو يتعرض الشرطي للعقاب |
Ve bir cep telefonu, ortaya çıkıyor ki, mükemmel bir kurtarma aletidir. | TED | والهاتف المحمول، كما تبين، أداة انتعاش عظيمة. |
Beyler, siz soylu şefi affetmelisiniz. Onun yarı yıllık ziyaretlerinde büyük fırsat vardır. | Open Subtitles | ايها السادة، يجب أن تغفرا الزعيم النبيل زياراته النصف سنوية هي مناسبة عظيمة |
harika bir ülke. En azından bürokratlar mahvetmeden önce öyleydi. | Open Subtitles | كانت بلاد عظيمة ، حتى سيطر وخرب البيروقراطيون كل شئ |
- Hiç de fena bir hikaye değildi doğrusu. - Yo, harikaydı. | Open Subtitles | لم تكن لتكون قصة رديئة لا كانت لتكون عظيمة |
En önemli şey adama harika bir fikrin olduğunu ve bir brokerın onu bir ay içinde arayacağını söylemek. | Open Subtitles | الجزء المهم الذى تقوله لهم إنك تمتلك فكرة عظيمة و السمسار الأعلى مقاما سيعاود الأتصلال بهم فى خلال شهر |
Chip, bu ev arkadaşım Lucy Shmeeler.muazzam bir kızdır. - Nasılsınız? | Open Subtitles | شيب ، هذه رفيقة سكني لوسي شميلر ، إنها فتاة عظيمة |
Liderlik yeteneklerinizi göstermek içinde bir gösteri olurlar, ve iyi bir takım çalışmasıdır. | Open Subtitles | إنما هي طريقة عظيمة لتظهر مهاراتك القيادية وهي تمرين للعمل على شكل فريق |
Ama sana şunu söylemem lazım ki... henüz kavrayamadığımız müthiş bir gerçek var. | Open Subtitles | و لكنى أقول لك شيئاً هناك حقيقة عظيمة أننا لم نتكهن حتى الآن |
KA: İşte şefkat sayesinde muhteşem şeyler yapan bir şehriniz var. | TED | ك. أ: هنا لديك مدينة تقوم بفعل أشياء عظيمة بفضل التعاطف. |
İnsanların çok iyi bir içerik oluşturarak, hayatlarını kazanması için bu aramaları daha etkin kılıyor ve içeriği daha iyi duruma getiriyor. | TED | تجعل المحتويات أفضل، تجعل البحث أفضل، عندما يستطيع الناس تأمين الدخل من إنتاج محتويات عظيمة. |