ويكيبيديا

    "علب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kutu
        
    • paket
        
    • kutuları
        
    • konserve
        
    • kutusu
        
    • tane
        
    • kutularını
        
    • kutularından
        
    • şişe
        
    • kutularının
        
    • teneke
        
    • kutular
        
    • kutularına
        
    • bira
        
    • kutularıyla
        
    Kuzenim günde altı veya yedi kutu içiyor ve sadece üç yaşında. Open Subtitles من المحتمل سته إلى سبع علب باليوم وهو بالثالثه من عمره فقط
    İçeri 6 kutu tahıl almak isteyen bir adam girmiş. Open Subtitles رجل دخل إلى السوق أراد شراء 6 علب من الحبوب.
    Senden altı paket istedim. Bana uzun bir çocuk getirdin. Sadece söylüyorum. Open Subtitles لقد طلبتُ منكَ ستَ علب بيرة ، فأحضرت لي علبةً واحدةً كبيرة
    Annemde en azından şu nane şeker kutuları var mıdır ki? Open Subtitles ألا تملك أمّنا على الأقل بعض من علب حلوى القصب تلك؟
    - Eğer zengin değilsen, o zaman nasıl yeni bir buzdolabın elektrikli konserve açacağın ve bir milkşeyk makinen var? Open Subtitles اذا لم تكن غنيًا ، اذن كيف لك ان تمتلك ثلاجة جديدة وفتّاحة علب كهربائية ، و ماكينة خفق الحليب
    Tamam. Piyanonun üzerine meyve suyu kutusu konmayacak dememiş miydim? Open Subtitles اجل هذا صحيح،ماذا اخبرتك عن وضع علب العصير فوق البيانو
    Garajda bir kaç tane eski boya kabı vardı sadece. Open Subtitles كان هناك مجموعة من علب الطلاء القديمة في قراج سيارته
    Bir mimar olarak ben, gelecekte bu ruhsuz kibrit kutularını tekrarlamamamız gerektiğini düşünüyorum. TED لذا، كمعماري، لا أظن في المستقبل يجب أن نعيد علب الكبريت غير الإنسانية.
    İçeri 6 kutu tahıl almak isteyen bir adam girmiş. Open Subtitles رجل دخل إلى السوق أراد شراء 6 علب من الحبوب.
    kutu portakal sularından alsanıza. Çok daha kolay. Open Subtitles ،أعتقد أنه يجب عليك أن تشتري عصير برتقال في علب أنها أسهل
    O gün sadece kutu ve şişe aramakla kalmadım. Open Subtitles وخرجت في ذلك اليوم أبحث عن أكثر من مجرد علب وزجاجات.
    Günde bir paket içen fakir adam günde 10 paket almak zorunda kalacak. Open Subtitles الوغد المسكين الذي يدخن علبةً في اليوم سوف يحتاج تدخين 10 علب يومياً
    Bütün o meyve ve sebzelerin arasında birkaç paket bisküvi buldum. birkaç paket bisküvi buldum. TED وجدت علب بسكويت قليلة جداً وسط الخضروات والفواكه وكل شيء آخر موجود هناك.
    Git başımdan, dostum! Bana zaten 5 paket borçlusun. Open Subtitles اغرب عن وجهى يا رجل أنت مدين لى بخمس علب
    Bu kostümü mısır gevreği kutuları ve yoga matlarıyla yaptık. Open Subtitles هذا الرداء مصنوع من علب حبوب الإفطار ومن حصائر اليوقا.
    Hepsi elmas, bira kutuları ve kraliyet ipleriyle karıştırılmış plastik kristaller içeriyor. TED إنهم يحوون كريستالات بلاستيكية ممزوجة بالألماس علب البيرة والحرير الملكي جميعهم في مشهد واحد
    Doğumgünümde bana elektrikli konserve açağı almıştı. Ah! İyi, demek gereksiz şeyleri seviyor. Open Subtitles اشترت لي مرّة فتّاحة علب كهربائية بعيد ميلادي إذاً، تهوى الأجهزة الغير نافعة
    Şekli dairedir. Dilimleri üçgen, kutusu kare şeklindedir. Open Subtitles اعني شكلها دائري, وتقسم الى مثلثات وتوضع في علب مربعة
    Yarım düzine oda spreyi ve birkaç tane çikolata al. Open Subtitles أحضـر مجموعة مـن علب تلطيف الجـو و عـدة قـطع شكـلاطـة
    Peki size süt kutularını bir daha asla açmamanızı garanti eden yepyeni bir ürün var desem? Open Subtitles ماذا إذا أخبرتك أنه يوجد منتج جديد يضمن أنك لن تضطر إلي فتح علب اللبن الكارتونية ثانية ؟
    Ona Kaptan Crunch deniyordu çünkü farketmişti ki bu küçük düdük Cap'n Crunch corn flakes kutularından çıkıyor ve ATT uzun mesafe ekipmanları ile aynı tonda ses çıkarıyor. Open Subtitles هذا الشخص كان يسمى كابتن كرنش لأنه اكتشف هذه الصافرة الصغيرة التي تجدها في علب حبوب كابتن كرنش
    Herkes partiye dönsün! Orda bir sürü browni var! 9 şişe de merlot! Open Subtitles الجميع عودوا للحفلة يوجد الكثير من كعكة الشوكولا و تسع علب من الشراب
    Üzgünüm, babalık. Önemsiz insanları mısır gevreği kutularının üstüne basmıyorlar. Open Subtitles آسف يا أبي، لا يضعون صور المغمورين على علب الحبوب.
    - Arabamın bagajına 4 teneke benzin koy ve çalıştır. Open Subtitles ضع 4 علب من الوقود في مؤخرة سيارتي و أحضرها
    Depo kafesinde kutular için yeterince yer bulamamana inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنه لم يكن عندك المتسع من الحيز في مخزنك لبضعة علب
    Hiç orduda görev yapmadım ve... evimi içecek kutularına karşı... savunmak zorunda kalmadım. Open Subtitles أنالمأخدمفيالجيشمنقبل , و لم أضطر للدفاع عن منزلي ضد هجوم باستخدام علب الصفيح
    Evet, bagajında altılı bira taşımak için iyi bir bahane. Open Subtitles نعم, عذر رائع لإبقاء 6 علب جعة دائماً في شاحنتك
    Ama illaki bir yeni nefesle yorgun ve işine gelmeyen boş bira kutularıyla etrafta dolanan biriyle diri ve capcanlı yeni soluğu karşılaştıracaksam bence hiç de fena bir şansım yok. Open Subtitles لكن إذاكان هناك خيار بين الفكر الجديد و نقيب مُتعب وغائب يقود ومعه علب البيره الفارغه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد