ويكيبيديا

    "علبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • paket
        
    • kutusunu
        
    • şişe
        
    • kutusunda
        
    • kutusundan
        
    • kutuda
        
    • çantası
        
    • konserve
        
    • kavanoz
        
    • kutusunun
        
    • teneke
        
    • kutuya
        
    • şişesi
        
    • kutuyu
        
    • karton
        
    Bakkala gittim ve bir paket hijyenik ped almayı denedim. TED ذهبت الى محل قريب وحاولت ان اشتري علبة فوط صحيه
    İyi günler, ben Almanca bilmiyorum. Bir paket sigara verir misiniz, lütfen? Open Subtitles مرحبا انا لا اتحدث الهولندية انا فقط احتاج علبة سجائر لو سمحت
    Saatlerdir senaryosuz, provasız komediden sonra size Profesör Gaz kutusunu tanıtıyorum. Open Subtitles ساعة بعد ساعة من الكوميديا اللا مكررة برعاية .. علبة الوقود
    Nezaketen, kibar bir misafir oluyorum ve bir şişe götürüyorum. Open Subtitles ,من باب الأدب, لأكون ضيفا مؤدبا أحضر علبة إلى هناك
    Terlediğim için söylemesi zor ama jöle kutusunda yazdığı gibi kullanıyorum. Open Subtitles من الصعب علي التوضيح لك لأنني حاليا أعرق ولكنني أستخدمه كما تقول التعليمات في علبة الجيل تماما
    Onlara ön koltukta taze bir paket çerez bıraktığımı söyle. Open Subtitles إخبرهم أني تركت علبة من البسكويت الجديد على المقعد الأمامي
    Ürünleri ihtiyaç üzerine alıyorlar. Alex'teki bir insan bir paket sigara almaz. Her gün bir tek sigara alır, böylesinin daha pahalı olmasına rağmen. TED تشتري المنتوجات عند الحاجة، شخص في آلكس لا يشتري علبة سجائر، بل يشتري سيجارة واحدة كل يوم، حتى وإن كان الثمن أغلى.
    Bu cihazların çoğu, bir paket sigarayla aynı miktarda nikotin içeriyor. TED تحتوي العديد من هذه الأجهزة على كمية من النيكوتين تُعادل ما يوازي علبة سجائر كاملة.
    Biri bir paket atıştırmalık çıkardı ve linkini sohbet odasında paylaştı. TED أحدهم اشترى علبة وجبة خفيفة، ونشر رابط المنتج في غرفة الدردشة تلك.
    Bir keresinde, nihayet Froasted Flakes kutusunu geri aldığında kutu hamamböceği kaynıyormuş. TED وفي مرة، حينما حصل على أول علبة رقائق محمصة له، كانت تعج بالصراصير.
    Dün akşam da otelde bu Kleenex kutusunu parçaladım. TED و بالأمس فى الفندق , قمت بفك علبة المناديل الورقية.
    O zaman niye otelin barındaki aynaya bir şişe fırlattınız? Open Subtitles إذاً, لماذا قُمتِ برمي علبة على المرآة في حانة الفندق؟
    Orada, mutfakta küçük bir çanta içinde yarım şişe cin var. Open Subtitles لدي نصف علبة من الجين في الحقيبة الصغيرة الخارجية بالمطبخ
    Bir süt kutusunda duracaktır. Hepsi bu. Open Subtitles إسترخ ِ ، سينتهي بها المطاف إلى علبة حليب او ما إلى ذلك هذا كل مافي الأمر
    Dışarıdan bakıldığında içki içiyor, dart oynuyor, cebimdeki kutusundan yaban mersini yiyor gibi görünebilirim ama hepsi sürecin birer parçası. Open Subtitles ربما ظاهريًا سيبدو انني أشرب وألعب السهام واكل زبيب من علبة بداخل جيبي لكن كل هذه الامور جزء من العملية
    teneke bir kutuda arkadaşlarınızla bağlı olarak geçirmek için TED إن 240 يوما مدّة طويلة للسفر مع زملائك في علبة من الصفيح.
    Bir yemek kabı, ilaç çantası veya düzgün bir çadıra ne dersin? Open Subtitles ماذا عن قربة ماء أو علبة إسعافات أولية أو خيمة جيدة لعينة
    Ya da o bizi bir balık gibi avlar, bu da bu konserve kutusunun sonu olur. Open Subtitles أو أنه سيدفع بطوربيد فى أمعائنا و يكتب بذلك نهاية علبة الصفيح هذه
    Cüzdanım, anahtarlar ve bankaya götürmek için taşıdığım bir kavanoz bozuk para. Open Subtitles مجرد محفظتي، مفاتيحي و علبة قهوة مليئة بالفكة كنت أنوي أخذها للمصرف
    Yürüyüşe falan çıkarsam diye bir de posta kutusunun altına koymuştum. Open Subtitles وأيضاً اضع علبة تحت صندوق البريد لأخذ منها حينما أذهب للجري.
    Var olduğu bilinen son teneke, taze ve yenebilir olduğu garanti edilir. Open Subtitles و هي آخر علبة موجودة مع ضمان أنها طازجة و صالحة للأكل
    Dondurulmuş taşları kumaş bir kutuya koy, onları bile yerler. Open Subtitles تقطع القطع المثلجة في علبة نسيج قطني وهم يأكلونها أيضاً
    Bu küçük köye gelince üstünde bir coca-cola şişesi olan bir kulübe göreceksiniz. Open Subtitles ثم سوف تصلون لهذه القرية الصغيرة.. هناك كوخ، على قمته علبة كوكاكولا كبيرة
    kutuyu açınca az kalsın ağlayacaktım. Open Subtitles لقد بكيت فعلا أليست علبة ردائك التى وصلت توا مع العربة؟
    Sorun ne biliyor musun? bu sigaradan bir karton kaldı Open Subtitles انت تعرف مشكلتي فلا يوجد معي الا علبة سجائر واحدة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد