- Bildiği her şey ben öğrettim. - İnşallah iyi öğretmemişsindir. | Open Subtitles | أنت علمته كل شىء هو يعرفه دعنا فقط نأمل أنك لم |
O öğrenmeye heveslidir. Ona ne zaman sinirleri gerilse bunu yapmasını öğrettim. | Open Subtitles | انه سريع التعلم , لقد علمته أن يفعل هذا عندما يكون متوترا |
Hayır, ona bu kadar bağımsız olmayı sen öğrettin. | Open Subtitles | لا ، أنت من علمته كيف يكون رجلاً مستقلاً للغاية |
Bu ona öğrettiğim bir ilüzyon değil. Ben yapmadım. | Open Subtitles | انه ليس وهماً هذا ما علمته و لكنى لم افعل ذلك ابداً |
Bana ilk öğrettiğin şey... asla ölü kanı içmemek olmuştu. | Open Subtitles | الدرس الاول الذي علمته لي لا تشربي أبدا من دماء ميتة |
Tek bildiğim bu durum karşısında öylesine seyirci kalamayacağım idi. | TED | كل ما علمته أنني لا أستطيع أن أقف مكتوف الأيدي. |
Sadece ona Kung-fu öğrettim, sizlere öğretmedim öyle mi? | Open Subtitles | هل أنا علمته كونج فو لوحده ولم أعلم الباقي منكم؟ |
Ona düşman bölgesinde hareket etmek için nasıl kendine yeterli olunacağını öğrettim. | Open Subtitles | أنا علمته كيف يكون مكتفيا ذاتيا للعمل في أراضي العدو |
Her yaptığı hareketin arkasındayım. Bununla birlikte, Bildiği her şeyi ona ben öğrettim. | Open Subtitles | أشعر أنني مسؤول عن كل حركة يقوم بها بعد كل شيء ، أنا علمته كل ما يعرفه |
Oswald Sivil Hava Devriyesi birimimdeydi. Ona her şeyi ben öğrettim. | Open Subtitles | أعرف أوزوالد كان في وحدتى للدوريات الجوية المدنية أنا علمته كل شيء |
Ve ben sana bu oyun hakkında ilk bunu öğrettim. | Open Subtitles | وهذا سىء للعمل وهذا أول شىء علمته لك عن هذه اللعبة |
Ona terliklerimi getirmeyi öğrettim ve benim için kardeş gibiydi. | Open Subtitles | و علمته كيف يحضر لي شبشبي أعني أنه كان مثل أخي |
Hayır, hayır, sadece seksle turtayı ilişkilendirmeyi öğrettin. | Open Subtitles | كلا، كلا، لقد علمته بمشاركة الجنس مع فطيرة |
Yaptığım şeyin yanlış olduğunu Biliyordum öğrendiğim ve çocuklarıma öğrettiğim tüm ilkelere aykırı bir şeydi ama yabancı bir mekânda, etrafım yabancı insanlarla doluydu. | Open Subtitles | علمت بان ما أفعله كان خاطئًا.. ضد كل ما تعلمته وكل ما علمته أطفالي ولكنني كنت محاط بغرباء لا أعرفهم وبمكان لا أعرفه |
Bana ilk öğrettiğin şey... asla ölü kanı içmemek olmuştu. | Open Subtitles | الدرس الاول الذي علمته لي لا تشربي أبدا من دماء ميتة |
Tek bildiğim her gün mahkemelere çıktığın ve her gece eve gelip annem yemek hazırlarken benimle top oynadığındı. | Open Subtitles | كل ما علمته أنك تذهب للمحكمة كل يوم وكل ليلية تعود للمنزل وتلعب الكرة معي بينما والدتي تحضر العشاء |
Annen sana telefonu böyle mi açmanı öğretti? | Open Subtitles | هذا ما علمته لك امك في كيفيه الرد علي الهاتف؟ |
Bay Davenport, şu beş dakikada son 24 saatir öğrendiğimden daha fazla şey öğrendim. | Open Subtitles | سيد دفنبورت لقد عرفت اشياء في آخر 5 دقائق اكثر مما علمته في 24 ساعة حقا؟ |
Bay Roark, o kampanya yürütülürken ben seyahatteydim ama editörümde ona öğrettiklerimi aynen uyguladı. | Open Subtitles | سيد رورك، لقد كنت بعيداً فى الوقت الذى قامت فيه هذة الحمله ولكن محرر الجريد كانوا يقوم بما علمته أن يفعل |
Ve aşağı yukarı İngiltere'nin ona öğrettiği fikirler adına tekrar isyan ettiği zaman İngiltere onu yok etmeye karar verdi. | Open Subtitles | وعندما ثار من جديد اكثر او اقل بأسم نفس الافكار التي علمته اياها انكلترا |
Meşhur bir Sovyet generalidir. Kendisini ben eğittim, Bay... | Open Subtitles | الجنرال السوفياتي الشهير علمته بنفسي, سيد.. |
Yanlış bağladıysa ona yanlış öğretmişsin demektir. | Open Subtitles | إن ربط الحبل بشكل غير صحيح تكون قد علمته بشكل خاطئ |
Çoraptan toplarla yaptığı. Senin öğrettiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | رمي الجوارب الممتلئة اعتقدت انك علمته هذا |
Tek hatırladığım yere doğru uçuşlarımdı. | Open Subtitles | الشيء الذي علمته بعدها اني كنت طائر في الهواء |