ويكيبيديا

    "على طريق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Yolu
        
    • yolundaki
        
    • yolunu
        
    • yolunda bir
        
    • bir yol
        
    • yolda
        
    • yolundan
        
    • karayolunda
        
    • yolunun
        
    • üzerinden
        
    • Road'
        
    • yoluna
        
    • otoyolda
        
    • bir yola
        
    • 'de
        
    Bapu her zaman Tanrıya giden Yolu bulmak için uğraştı. Open Subtitles و كان بابو في كفاح دائم للعثور على طريق الله
    Norland Yolu'nun ordaki karakola müsait olduğu bir vakitte uğrasın. Open Subtitles ثم يذهب لمركز الشرطة على طريق نورلاند باسرع وقت ممكن
    Annem bunu Shadowbrook yolundaki eski bir evde bulduklarını söyledi. Open Subtitles امي قالت بأنهم وجدوها في بيت قديم على طريق شادوبروك
    - Neden? - Artık buradan gidebilirim. Tabi bir yolunu bulursam. Open Subtitles الأن يمكننى أن أخرج من هنا إذا أستطعت العثور على طريق
    Piana yolunda bir tane olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلم انه هناك واحد فقط على طريق بيانا ؟ ؟
    Bizim devam etmemize izin veren, derinlere doğru yeni ve keşfedilmemiş bir yol. TED طرق يمكن أن تسمح لنا بالاستمرار, والمضي على طريق جديد وغير معلوم.
    Benzinimiz neredeyse bitti ve artık belki bir yolda bile olmayabiliriz. Open Subtitles يكاد ينفذ مننا البنزين، ومن الممكن أن لانكون على طريق أبداً
    Yüzlerce tezgâh Portobello yolundan Notting Hill kapısına kadar her yeri dolduruyor. Open Subtitles تجد الأكشاك فى كل مكان الحشود على طريق بورتبيللو وحتى بوابة تل نتنج
    - Nerede? Prairie Creek Yolu'nda, olay yerinden birkaç kilometre uzakta. Open Subtitles على طريق برايري كريك على بعد أميال قليلة من مسرح الجريمة
    benim vazifem, haftada bir kere, Doğu sokağında yaşayan Rahibe Lassiter, Bledsoe Avenue da yaşayan Rahibe Wıllıamson, ve Oberlin Yolu nda yaşayan Anne Lathers i ziyaret etmekti. TED كان واجبي على الاقل مرة في الاسبوع زيارة الام لاسيتر اللتي تعيش في الشارع الشرقي, الام ويليامسن اللتي تعيش في جادة بليدسو, الام لاذر اللتي تسكن على طريق اوبرلين.
    Tüm ihtiyacınız olan, size Yolu gösterecek birisi. Open Subtitles كل تلك العصور تحتاج الى شخص يدل الناس على طريق الخروج.
    Buna evlilik yolundaki ilk engeliniz olarak bakabilirsiniz. - Yapabileceğimi... Open Subtitles انا استطيع دعوة هذا أول صدمة على طريق السعادة الزوجية.
    Vaha, Byblos yolundaki Tiba sınırının yakınında. Open Subtitles الواحة بالقرب من حدود طيبة. على طريق بيبلوس.
    İhtiyar bize hoşgeldiniz mi diyor yoksa çıkış yolunu mu gösteriyor? Open Subtitles هل الرجل العجوز يرحب بنا أو يدلنا على طريق الخروج ؟
    Masseyville yolunu geçince bir keresteci dükkânı açılmış, orayı dene. Open Subtitles لا عليكِ أذهب إلى محل الخشب الجديد على طريق ماسيفيل
    Glenhaven yolunda bir araba kazasına neden olmuş. Open Subtitles هو يسبّب حادثة سيارات خارج هنا على طريق غلينهافين.
    Arkansas'da, toprak bir yol kenarında... ...en yakın sinema salonunun bir saat... ... uzaklıkta olduğu ıssız bir yerde büyüdüm. TED تربيت في منطقة نائية على طريق طيني في ريف أركنساس تبعد أقرب قاعة سينما عنها بساعة
    Dinle, bu akşam eve giderken yolda ölebilirsin ve 20 yıl sonraki küçük bir baypas ameliyatından mı korkuyorsun? Open Subtitles إسمعي يمكن أن تموتي في السيارة على طريق المنزل الليلة و أنت قلقة من بضعة شحوم كل 20 سنة
    Mile Marker 4 ilçe bağlantı yolundan yaklaşık 100 metre kadar güneydeyim. Open Subtitles أنا على بعد ألف ياردة من علامة الميل الرابع على طريق الوصول للحرائق.
    l-83 karayolunda Somerville çıkışında öldü. Open Subtitles توفى على طريق أى93 بالقرب من مخرج مدينة سمرفيل
    Dağ yolunun 5 kilometre ötesinde çitlerle çevrili bir yer var. Open Subtitles هنالك فجوة في السياج على بُعد ثلاثة أميال على طريق الجبل
    Ardından cirrus rumuzuyla KKR ile İpek Yolu üzerinden bir konuşma başlattı. Open Subtitles بدأ ديرييغين محادثة على طريق الحرير مع القرصان الرهيب روبرتس بعد لحظات، ذهب روس إلى مكتبة غلين بارك
    Lake Road'da bulunan bütün birimlere haber verin. Bu çocuğu istiyorum. Open Subtitles أبلغ كل الوحدات على طريق البحيرة أريد ذلك الطفل
    Dolayısıyla insanları kırsal fakirlikten çıkarıp sanayileşme ve zenginlik yoluna sevk edecek olan tekstil işlerini alacaklar. TED سوف يحصلون على وظائف القماش فذلك سوف يأخذهم من براثن الفقر ويضعهم على طريق الثروة والصناعة
    Eğer 710. otoyolda seyrediyorsanız yol birkaç dakika içinde açılacaktır. Open Subtitles سيستغرقكم بضع دقائق فقط إذا كنتم متوجهون شمالا على طريق 710
    Şu an anlamıyorsun ama, sonucu çok özel bir yer olan... ..bir yola girdik. Open Subtitles أنت لا تعلم بهذا الآن ، لكن وضعتك على طريق يوصلك لمكان مميز جداً
    Belki de engebeli bir yolda uzun bir yolculuk yapmalıyız. Open Subtitles أقصد ربما يمكننا أن نأخذ رحلة طويلة على طريق وعر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد