İşte bu. Fotoğraf, sahibinin isteği üzerine kaldırılmıştır. | TED | هذا كل شئ. تم حذف الصورة بناء على طلب المالك. |
Alman istihbaratının özel isteği üzerine ilginç Almanları da arada bir izliyoruz. | Open Subtitles | بناء على طلب محدد للمخابرات الألمانية نحن نبقى عينا أحيانا على الألمان مثيروا الاٍهتمام |
Başkanın isteği üzerine Vietnam'da başka Braddock'un olup olmadığını kontrol edeceksin. | Open Subtitles | انت الآن في سايجون بناء على طلب من الرئيس للتحقق من وجود اسرى حرب آخرين مثلك في فيتنام |
Bu sorguyu Bay J. Edgar Hoover'ın ricası üzerine yapıyorum. | Open Subtitles | انني أجري هذا التحقيق بناء على طلب السيد إدغار هوفر هوفر |
Başkan'ın emriyle gizli yapılan toplantı sonucunda komisyon... ..aşağıdaki geçici tavsiyelere karar vermiştir. | Open Subtitles | بعد أن إجتمعنا باللجنة السرية بناًء على طلب الرئيس بتكليف هذه اللجنة بتفصيل المعطيات. |
Büyük liderimiz Güney Kore'nin isteğini kabul etti. | Open Subtitles | رئيسنا العظيم وافق على طلب كوريا الجنوبية |
Sonunda benden beş bin deneme ürünü istediler ve eğer satılırsa daha büyük bir sipariş olacaktı. | Open Subtitles | اخيراً اعطوني طلب بخمسة الاف قميص واذا بيعت القمصان,سأحصل على طلب أكبر |
CBS Yellowcake'in 10 hafta önce CIA'in isteğiyle Cincinnatti'den çekildiğini biliyor. | Open Subtitles | "الـ"سي بي أس" تعلم بأن "الكعك الأصفر "سحب من "سينسيناتي قبل 10 أسابيع بناءً على طلب وكالة الإستخبارات المركزية |
Federal iş başvurusunda bulunurken yalan söylemek ağır suçtur. | Open Subtitles | الكذب على طلب توظيف فيدرالي يعتبر جناية. |
HAYATTA KALANLARIN İSTEĞİ ÜZERİNE İSİMLER DEĞİŞTİRİLMİŞTİR. | Open Subtitles | وبناء على طلب الناجين فقد تم تغيير الأسماء |
Freddy, Karen'ın isteği üzerine, ...tüm yasal belgeleri hazırladım. | Open Subtitles | بناء على طلب كارن يا فريدي .. فقد أعددت كل المستندات القانونية اللازمة |
Bölge Savcısı'nın isteği üzerine soruşturmayı devralıyorum. | Open Subtitles | أنا ساتولى التحقيق بناءاً على طلب مكتب الإدعاء العام |
Hastanın isteği üzerine seans hastanın evinde yapılacaktır. | Open Subtitles | بناءا ً على طلب المريض ستجري الجلسة في مسكنه |
Polisler, Küba Konsolosluğu'nun isteği üzerine olayı örtmüşler. | Open Subtitles | أبقت الشرطة الأمر هادئاً آنذاك بناءً على طلب من القنصليّة الكوبيّة. |
Bu sorguyu Birleşik Devletler Soruşturma Bürosu Başkanı Bay J. Edgar Hoover'ın ricası üzerine yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أجري هذا التحقيق بناء على طلب السيد ج. إدغار هوفر |
Babamın ricası üzerine kontrol edemediği şeylere göz kulak olmak için Southfork'a taşınıyorum. | Open Subtitles | بناءً على طلب والدي سأنتقل إلى "ثوثفورك" لأراقب الأمور فى غيابه |
Bu sorguyu Bay J. Edgar Hoover'ın ricası üzerine yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أجري هذا التحقيق بناء على طلب - السيد إدغار هوفر |
Günlük Durum Raporuna göre adamın dün nakil emriyle burada olduğu yazıyor. | Open Subtitles | يقول تقرير الموقف اليومي الرجل كان هنا على طلب النقل. |
Yetkilileriniz burada olacağınızı söyledi. Başkan'ın emriyle gönderildim. | Open Subtitles | أخبرني مكتبِ أنكِ ستتواجدين هنا ولقد بُعثت بناءً على طلب الرئيسة |
Facebook arkadaşlık isteğini ne kadar zamanda kabul etmeliyim? | Open Subtitles | كم من الوقت أنتظر قبل الموافقة على طلب صداقة للفيسبوك؟ |
Çok özel bir sipariş üzerine yaptım. | Open Subtitles | انا قد صنعته بناء على طلب معين |
CBS Yellowcake'in 10 hafta önce CIA'in isteğiyle Cincinnatti'den çekildiğini biliyor. | Open Subtitles | "الـ"سي بي أس" تعلم بأن "الكعك الأصفر "سحب من "سينسيناتي قبل 10 أسابيع بناءً على طلب وكالة الإستخبارات المركزية |
Federal iş başvurusunda bulunurken yalan söylemek ağır suçtur. | Open Subtitles | الكذب على طلب توظيف فيدرالي يعتبر جناية. |