ويكيبيديا

    "عليكَ أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerek
        
    • lazım
        
    • gerekiyor
        
    • zorundasın
        
    • zorunda
        
    • etmelisin
        
    • gerekir
        
    • gereken
        
    • vermelisin
        
    • iyi olur
        
    • gerekecek
        
    • gerekmiyor
        
    Yani görüyorsun, bu gece bir şey yapmana gerek yok. Zaten ölecek. Open Subtitles أترى , ليس عليكَ أن تفعل أي شئ إنها ستموت بأي حال
    Dört dakika sonra bizi bulacaklardır. Seni kurtarabilirim ama konuşman gerek. Open Subtitles الآن، سيجدونا خلال 4 دقائق يُمكنني انقاذدك، ولكن عليكَ أن تتكلم
    Evet Cyril, Oz'da işlerin yürüyüş biçimi şöyledir, ben seni ağabeyine götürmeden önce, benim için bir şeyler yapman lazım. Open Subtitles حسناً يا سيريل، إليكَ الطريقَة التي تسير فيها الأمور هنا قبلَ أن آخُذَكَ لأخيك عليكَ أن تقومَ بأمرٍ من أجلي
    Belki de hastaneye gitmen gerekiyor adamım. Open Subtitles رُبما عليكَ أن تَكونَ في المَشفى يا رجُل
    Kasalarla ilgili tecrübesi olan birini bulmak zorundasın. Düşün biraz! Open Subtitles عليكَ أن تجد أحد له تاريخ في إختراق الخزائن, فكر
    Hayatının geri kalanını hatan olmayan bir şey için harcamak zorunda değilsin. Open Subtitles ليس عليكَ أن تقضي بقيّة حياتكَ .تكفّر عن شيء لم يكن خطأكَ
    Evet, ama onların anlamasına yardım etmelisin, bu senin görevin. Open Subtitles نعم، ولكن عليكَ أن تساعدهم على الفهم، هذا هو واجبك
    Sana hâlâ yardım edebilirim. Bana kızgın olmana gerek yok. Open Subtitles لا يزال بوسعي مساعدتكَ ليس عليكَ أن تكون غاضبًا عليّ
    Öyle bir silah taşımak için özel birisi olman gerek. Open Subtitles عليكَ أن تكون نوعًا مميّزًا من الناس لتحمل هكذا سلاح.
    Çünkü bir yere ait olmak için başkası gibi davranmanıza gerek yok. Open Subtitles لأن ليس عليكَ أن تتظاهر بأنكَ شخصاً آخر حتى تنتمي لمكانٍ ما
    Geçmişe bu denli takılı kalamazsın. Hayatına devam etmen gerek. Open Subtitles لا يمكنكَ أن تتعلق بالماضي هكذا يجب عليكَ أن تتجاوزه
    Kadınlarla çıkıyorsun ve bir kadın sinirlendiğinde nasıl gardını alacağını öğrenmen lazım. Open Subtitles أنتَ تواعد نساء، و عندما تغضب النساء، عليكَ أن تعرف كيف تدافع.
    Yüzde yüz eminim. Ama aynısını senin de benim için diyebilmem lazım. Open Subtitles إنّي واثقة تمام الثقة ولكن عليكَ أن تتمكّن من قول المثل عنّي
    İş değişikliği yapmak için başta işin olması lazım bir kere! Open Subtitles كي تكون بين عملين كان عليكَ أن تملك وظيفة من الأساس
    - Hadi, bu işi ciddiye alman gerekiyor adamım. Open Subtitles هيا، عليكَ أن تأخُذَ هذا الأمر بجِديَّه يا رجُل
    Henüz başaramadınız. Üç saniye dayanmanız gerekiyor. Open Subtitles ليس بعد عليكَ أن تمسكها لمدّة ثلاثة ميسيسيبي
    Onun arkasından iş çevirmek hoşuma gitmiyor ama sanırım bazen iyi bir baba olabilmek için, kötü adamı oynamak gerekiyor. Open Subtitles لا أحب حقاً أن أذهب من وراءه لكن أحياناً لكي تكون أباً جيد عليكَ أن تكون رجلاً سيء
    Gerçek bir doktora görünmek zorundasın. Bu yara enfeksiyon kapar. Open Subtitles عليكَ أن تعرض نفسكَ على طبيب حقيقيّ، فهذا الجرح سيُلوَّث.
    Bizimle gelip imha ekibine patlayıcıları nereye yerleştireceklerini göstermek zorundasın. Open Subtitles عليكَ أن تأتي معنا لتعلم فريق التفجير أين يضع المتفجرات
    O zaman uçakta beni görmemiş gibi yapmak zorunda kalırsın. Open Subtitles آنذاك عليكَ أن تتظاهر بأنكَ لاتراني أجلس في الجانب المقابل
    Bence bu maçı iptal etmelisin. Open Subtitles أنا حقاً أعتقدُ أنهُ عليكَ أن تُلغي هذه المباراة
    Bilmen gerekir ki Cadılar Bayramı'nda şaka yapmak pek de akıllıca değildir. Open Subtitles عليكَ أن تعلم أنّه ليس من الحكمة أن تعمل علي مقالب الهالوين.
    Asıl sorman gereken soru, onların benimle ne derdi olduğu. Open Subtitles ما عليكَ أن تسأله هو : ما مشكلةُ الطيور معي؟
    Ciddi şekilde dünyada olup bitenlere daha fazla önem vermelisin. Open Subtitles عليكَ أن تكون متيقظًا أكثر لما يجري في العالم حولك
    Senden ayrılmayacağım ama dövmeni değiştirsen iyi olur. Open Subtitles أنا لا أنفصل عنكَ، لكن عليكَ أن تغيّر وشمك.
    Onların yanında olman gerekecek. Her sabah, her akşam. Her hafta sonu. Open Subtitles أقصد، عليكَ أن تكون حاضراً، كلّ صباح وكلّ مساء وكلّ عطلة أسبوع
    Söylemen gerekmiyor, biliyorum zaten. Open Subtitles .لا يتوجب عليكَ أن تُخبرني .لأني اعلم ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد