"عليك فعله" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yapman gereken
• yapman gerektiğini
• yapman gerekiyorsa
• Yapman gerekeni
• yapmak zorunda
• yapmanız gerektiğini
• yapmalısın
• gerekiyor
• yapacağını
• yapılması gerektiğini
• yapman gerek
• yapacağınızı
• yapmam gereken
• yeterli
• yaparsan yap

Tek yapman gereken bu numaraları girmek ve özgür olacaksın.
كل ما عليك فعله هو إدخال هذه الأرقام وستكون حراً.

Bulurum bir tane. Senin tek yapman gereken benim için gitar çalmak.
سأجد واحد ، كل ما عليك فعله هو أن تعزف القيثار لي

Davranışlarına dikkat et. yapman gereken tek şey bu. Böylece iyi geçiniriz.
فقط أحسن تصرفاتك , هذا كل ما عليك فعله , وستكون بخير

Şimdi neden acı duyduğumu ve ne yapman gerektiğini söyleyeceğim.
الآن سأخبرك عن سبب حزنى و ما يجب عليك فعله

- Tüm yapman gereken çeneni kapalı tutmaktı. - Tüm yaptığım gerçeği söylemekti.
كل ما عليك فعله هو ابقاء فمك مغلقا كل مافعلته هو قول الحقيقة

Şimdi tek yapman gereken kumarhaneyi kapatmak öyle değil mi?
إذن كل ما عليك فعله هو أنت تغلق الكازينو, صحيح؟

Bir ölümlüyü bulmak için tek yapman gereken, hayallerini izlemek.
لتقوم بإيجاد البشريّ، كل ما عليك فعله هو تتبّع أحلامه

Tüm yapman gereken gücünü kötünün yerine iyi için kullanmak.
كل ما عليك فعله ان تستخدم سلطتك للخير لا للشر

çok az müşteriyle sorun var. tek yapman gereken kapıdaki paspası silkelemek.
هناك بضع عملاء متعارضون، كل ما عليك فعله هو ان تغير الترحيب

Tek yapman gereken, sahile ulaşana kadar Kuzey'e doğru gitmek.
وكل ما عليك فعله هو الاتجاه شمالا لتصل الى شاطئنا

Bizi binadan çıkaracak. Tek yapman gereken dediklerimi yapmak. Chloe, ben Jack.
ستقوم بإخراجنا من هذا المبنى كل ما عليك فعله هو اللحاق بي

Bütün yapman gereken onları flash belleğe riplemek ve çalıştırmak .
كل ما عليك فعله هو تمزيقهم في لحظة قيادتي ثم تركض

Senin tek yapman gereken oraya çıkmak ve Widmark olmak.
كل ما عليك فعله ان تذهب الى هناك وتكون ويدمارك

Tek yapman gereken kaplanın yarına kadar transfer edildiğinden emin olmak.
كل ما ينبغي عليك فعله هو التأكد من نقل النمر غدا

İçindeki o şeyden kurtulmak için ne yapman gerektiğini anlıyor musun?
تفهم ما يجب عليك فعله للتخلص من ذلك الشيء الذي بداخلك؟

Neyi farklı yapabileceğini, yapacağını ya da yapman gerektiğini düşünme.
ماذا كان أو وَجَب أو افترض عليك فعله بطريقة أخرى

Bir gitaristin çalmasını kesmek için ne yapman gerektiğini biliyor musun?
هل تعلم ما الذي عليك فعله لتوقف عازف الجيتار عن العزف؟

Ne yapman gerekiyorsa yap. Beni boş ver. Yardım edeceğim.
افعل ما يتوجب عليك فعله لا تقلق بشأني، سوف أساعد.

Çünkü Yapman gerekeni biliyorsun. Ve o an geldiğinde, hazır olmanı istiyorum.
لأنك تعلمين ما عليك فعله وعندما يحين الوقت، أتوقع أن تكوني مستعدة

Ne yapmak zorunda olduğunuz umurumda değil, adamlarınızı gönderin yeter!
لا يهمني ما ينبغي عليك فعله اجعلهم فحسب يأتون هنا

O halde matematik flört pencerenizdeki ilk yüzde 37'ye ne yapmanız gerektiğini söylüyor. Ciddi bir evlenme potansiyeli olan herkesi geri çevirmelisiniz.
إذن فالرياضيات يقول بأنه ما عليك فعله في ال37 في المئة الأولى من تاريخ مواعدتك، عليك فقط أن تقصي الجميع كزوج محتمل.

Bu yapmak istediğin veya zorunda olduğun.. birşeyse yapmalısın.
و إذا كان هذا شيء تود فعله، و إذا كان هذا شيء عليك فعله ، فإفعله.

Ne yapman gerekiyor biliyor musun? Ona tamamlanıcı soru sor.
كل ما عليك فعله هو أن تسأله سؤال لاحق للمهمة

Eğer ayrılmak istiyorsa, ki pek sanmıyorum sen bilirsin ne yapacağını.
إن كان سينهيها، وذلك ما أشك به، ستعرفين ما عليك فعله.

Sen beni ne yapılması gerektiğini bilmediğini söylemek için arıyorsun.
اتصلتِ بي كي تقولي أنكِ لا تعرفين ما عليك فعله

Şarkı söylerken ne yapman gerek söyleyeyim. İtalyan ol.
اتعرف ماذا يجب عليك فعله اذا اردت ان تصبح مغنيا؟

sevgili asistanım size burada ne yapacağınızı gösterecek.
مساعدى اللطيف هنا سيخبرك ما يجب عليك فعله

Tek yapmam gereken kur yapmak, ve oda senin için üzülüp suçsuz diyebilir.
لذا ما عليك فعله هو المغازلة وقد يشعر بالأسف تجاهك ويصوّت على البراءة

Onun ne olduğunu bilmek için ona bir kez bakmak yeterli.
كل ما عليك فعله هو أن تنظري إليها لتعرفي كل شيء

Ne yaparsan yap en son eve dön.
و ايا كان ما عليك فعله تأتى الينا فى النهاية.