"عميل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Ajan
• ajanım
• ajanın
• müşterim
• ajanıyım
• ajanını
• ajanının
• müvekkil
• ajana
• müşterisi
• müşterimiz
• müşteriyle
• ajanlar
• ajanımız
• ajansın

Yabancı bir Ajan. Bir çuval pasaportu ve parası var.
انه عميل أجنبى لديه العديد من جوازات السفر و النقود

Bu bant, Tong içinde gizli çalışan bir federal Ajan tarafından kaydedildi.
هذا الشريط تم الحصول عليه بواسطة عميل فيدرالي يعمل داخل عصابة تونج

Ajan Boshane! Ben Stubie. Bailey Gates ve kız elinde.
عميل بوشاين، إنه ستوبى لقد قبض على بيلى جيتس والفتاة.

2350 Dunlop Plaza'dayım. Beni vurmaya çalışan iki tetikçi var, bir Ajan öldü.
انا فى ميدان دونلاب لقد اطلق رجلين الرصاص علينا و لقد سقط عميل

Sark'ın benim çift taraflı Ajan olduğumu öğrenme riski vardı.
لأنك لم ترد مخاطرة سارك إكتشاف بإنّني كنت عميل مزدوج.

Şimdi de size çift taraflı Ajan olarak çalışabileceğimi söylüyorum.
الآن أنا أُخبرك أنني في موقع أكون فيه عميل مزدوج

Ajan Gibbs, siz hiç her boş vaktinizde yuvanıza dönmeyi hayal ettiniz mi?
عميل غيبز أنت تعرف كيف تقضي كل دقيقة متاحة تحلم بالمنزل مرة ثانية

Altı ay önce onu takip etmesi için bir Ajan görevlendirdik.
لذا, منذ ستة اشهر مضوا وضعنا له عميل ليضع عينه عليه

Yarım saatten daha kısa sürede, neden olduğu hakkında en ufak bir ipucuna dahi sahip olmayan 40-50 Ajan gelecek Lake Tahoe'ya.
اسمع , سيكون هنا بعضون ساعه و سيصل ما بين 40 الي 50 عميل الي بحيره تاهوي بلا ادني فكره عن السبب

Bir Ajan birini kiraladığında, hedefine ilk hamle şansını verir.
عندما يجند عميل شخص ما يترك الهدف يؤدي خطوته الأولى

Hala ürkütücü gözüküyor, üstü kapalı, iki yüzlü Ajan saçmalığı.
لا زلت تبدو كأنك عميل مزدوج متخفي شرير و مخيف

Federal Ajan olarak, kimliğini ve gizliliğini koruyacağına yemin etmiştir.
وبكونه عميل فيدرالي فإنه يقسم ان يحمي هوية المخبر السري

Evet, hiçbir şey yok Ajan Nash bir şey olmasına izin vermez.
حسنا ، لا شيء يحدث ان عميل ناش لا أريد أن يحدث.

Bir Ajan bu adamı barda görmüş ve cep telefonuyla kaydetmiş.
عميل قد رأى هذا الرجل فى حانهً وقام بالتسجيل بهاتفه المحمول

Hücresine getireli bir hafta bile olmadı. Ben federal bir ajanım.
لقد انتقل لهذا القطاع منذ أقل من أسبوع أنا عميل فيدرالى

Bu görüşme için arandığımda düşük rütbeli bir ajanın geleceğini sandım.
عندما تلقيت هذه المُكالمة للإجتماع إفترضت أنه سيكون مع عميل عادي

Zaman öldürüyorum. Bir müşterim ile buluşacağım ama erken gelmişim.
حسناً، نعم ، أنا أقتل الوقت لدي عميل سيأتي قريباً

Bugün yakalayacak kötü bir adamı olan bir saha ajanıyım.
اليوم، أنا عميل ميداني يجب عليه القبض على شخصٌ شرير.

Bir ISA ajanını bu adamı öldürmek için bir uçağa yerleştirdin.
قمت بوضع عميل سري منكم في رحلة طيران لقتل هذا الرجل

Ama eğer bunu başka bir veriyle karşılaştırabilirseniz, aslında FBI ajanının rolünü tekrar oynuyor ve herşeyi biraraya topluyor olursunuz.
ولكن إن استطعت ربطها مع البيانات الأخرى، فعندها مبدئياً تعيد لعب دور عميل مكتب التحقيق الفيدرالي. وبوضع كل ذلك معاً.

Ona zarar verirler. Valiliğin etik sorunlarından dolayı bir müvekkil kaybetmiştim.
بل تضر لقد فقدت عميل بسبب القضايا الأخلاقية من مكتب المحافظ.

O salak gizli görevdeki bir ajana mal satmaya çalıştı.
أجل، هذا الغبي كان يبيع مخدرات إلى عميل فدرالي سري

Bankanın bir müşterisi polise ateş etmiş, polise kendini öldürtmeye çalışmış.
عميل في البنك اطلق نار على الشرطي لمحاولة جعل الشرطي يقتله

Böyle bir şey hiç olmadı, asla tatminsiz bir müşterimiz olmadı.
لم يظهر لدينا أى عميل غير راض أعتقد أنك تقصد مستاء

Bir müşteriyle buluşmam vardı. Sana, eğer vakit çok geç olursa gelmeyeceğimi söylemiştim.
كنت فى إجتماع مع عميل, أخبرتكِ أننى لن أعود للمنزل اذا تأخر الوقت

Eğer bütün ajanlar gizli görevden faturalanmamış harcamalarla geri dönselerdi Mr. Hanna ya işsiz kalırdım ya da param biterdi.
لو كل عميل رجع من مهمته مع النفقات غير محسوبة لـ السيد هانا ساكون بلا و ظيفة او بلا مال

- Hep bekleyen başka bir ajanımız vardır. - Kesinlikle efendim.
لأنه يوجد دائما عميل آخر جاهز ليحل محل زملاءه بالطبع , يا سيدي

Sen iyi bir ajansın, Jack. Ama son zamanlarda yöntemlerini hiç beğenmiyorum.
أنت عميل جيد ولكنك متأخر,أنا اجد طرقك متهوره فى التصرف مع الأمور