"عناد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• inatçı
• inatçılığı

Bu inatçı küçük burjuvanın ritmi,
وهذا هو عناد من الطبقة الوسطى الرضا عن النفس.

yeni bir melodi bulmak için çok uzun zamandır inatçı sebepsiz savaşmaya çalıştım yanıldım, işte senin şarkın.
لإيجاد لحن جديد عناد لوقت طويل حاولت القتال بدون سبب

Asgari invaziv ameliyatı mümkünken insanların akıllıca karar almalarına inanacak kadar inatçı biriyim.
أؤمن أن إخترت عناد, وبكل أحياناً الصحيح القرار يتخذون قد الناس بأن توفّرت إذا ممكن ضرر بأقل جراحة إجراء مثل

Küçük kızın inatçılığı onun istediği üniversiteye gidememesine mâl oldu.
بالطبع عناد الفتاة الصغيركلفها جامعة من اختيارها

Cumhuriyetçilerin inatçılığı, senin onun için savaşmana rağmen, iyi bir adamın ölümüne neden oldu.
عناد الجمهوريين جعله يموت ولكنك قاتلت من أجله

Evet, çünkü biz tahmin edebileceğinizden daha kavgacı, daha inatçı ve daha budalayız.
نعم,لأنه نحن الاكثر اعجاباً بالحرب اكثر عناد,واكثر غباء من مايمكنك ان تتصوره

- Gözetlemeye gerek yok. Kardeşinin ne inatçı, senin de ne pragmatik olduğunu biliyorum.
لست بحاجة للتجسّس إني أعلم سلفا مدى عناد شقيقتك

Ve sen şimdiye kadar tanıştığım en rekabetçi, en uyanık, en inatçı insansın...
وأنتي الشخص الأكثر تنافسا و الأكثر حذر و الأكثر عناد .... والأكثر تحدي قد قابلته

Peki, iki inatçı keçim benim. Ben dışarı çıkıyorum.
حسنًا ، توقفوا عن عناد بعضكم أنا خارجه

İrlandalıların ne kadar inatçı olabileceğini biliyoruz.
نعرف عناد الإيرلنديين

İnatçı ama iradeli!
إنها صلابة .. ليس عناد

Hiç yorma kendini, inatçı kaptanımızı ikna edemezsin.
ذلك لن يفيد مع عناد كابتننا.

Babamın ne kadar inatçı olduğunu bilmiyorsun.
انت لا تدرك مدي عناد والدي

Aptal, inatçı ve pis kokulu.
غباء , عناد , رائحه كريهه

O inatçı yaşlı adam için ...
...من أجل عناد هذا العجوز

Onun bir çocuğun inatçılığı olduğunu düşünüyordum ama...
وكان ذلك أعتقد عناد للطفل، ولكن ..

Çocuklarındaki inatçılığı farkedip... bunun sebebinin senden başka herkes olduğunu düşünmene.
بأنّك يمكن أن تجد عناد من أطفالك... و تعتقد أنّ يأتي من أي شخص , لكن أنت .

Çocuklarındaki inatçılığı fark edip... bunun sebebinin senden başka herkes olduğunu düşünmene.
بأنّك يمكن أن تجد عناد من أطفالك... و تعتقد أنّ يأتي من أي شخص , لكن أنت .

Kadınların inatçılığı, sanırım, canım.
عناد النساء -أفترض ذلك، عزيزي