Baki Broadway arkadaşlığı ruhu adına geri çağrılmanı kutlamak için sana Sarılmak istiyorum. | Open Subtitles | باسم صداقة روح برودواي الحميمة أود أن اعرض عليك عناق لأهنك على استدعائك |
Sarılmak zorunda değildim bir daha ne zaman görüşeceğiz muhabbeti yoktu. | Open Subtitles | لا عناق اجباري ولا احاديث محرجة بالاضافة سنرى بعضنا مرة اخرى |
Tamam, kabul ediyorum. Ben sık boğaz eden bir sarılma makinesiyim. | Open Subtitles | حسناً ، أنا أعترف أنا مثل آلة عناق حقيقية |
Sanırım burada gurup kucaklaşması için bulunmuyoruz. | Open Subtitles | شيء ما يخبرني أنه لن يكون هنا عناق جماعي |
sarıl bakalım. Ne güzel. Kaplumbağalı küçük bir kutu gördün mü? | Open Subtitles | عناق, جيد, لم ترى صندوقاً صغيراً و عليه سلحفاه, أليس كذلك؟ |
- kucak ve öpücükler mi? Annem sürekli yazar bana. | Open Subtitles | إنها قبلات و عناق يا رفيق أمي تكتب هذا على بطاقاتي |
sarılmaya ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim, ama ben duygusuz bir ineğim. | Open Subtitles | حتى انا اعرف انه بحاجه إلى عناق وأنا بقره متبلده الشعور |
- Hadi. Üstümüzü çıkarıp sarılalım. | Open Subtitles | هيّا، دعينا نذهب لنتعرّى ونحصل على عناق ونرى ما سيحدث |
En azından bir güle güle sarılması yapabilir miyim? | Open Subtitles | حسناً , هل يمكنني على الأقل أن أحصل على عناق الوداع ؟ |
Hoş bir söz... beni bağrına basıp... sıkı sıkı tuttuğun sıcak bir kucaklama... kalbimi binlerce yıl ısıtacak bir güneş gibi olacaktı. | Open Subtitles | ..كلمة حنان واحدة ..عناق واحد بحب ..تضمنى فيه إلى صدرك وتحتضننى بقوة |
Bu işin içinde eşim, arkadaşım, kankam, uzaktan arkadaşım, mektup arkadaşım, papağanım, anlamlı konuşmalar yapan biri, güzel bir kucaklaşma ya da göz teması olsa bile değişmez. | Open Subtitles | أو زوجة أو صديق أو حبيبة أو معرفة عابرة أو صديق مراسلة أو ببغاء أو محادثة ذات مغزى أو عناق وجيز أو اتصال بصري |
Nedensiz ağlardı. İki dakika sonra Sarılmak isterdi. | Open Subtitles | كانت تبكي دون سبب وبعد ثانيتين ترغب في عناق |
Bir daha Sarılmak mı? Bir daha Sarılmak ve bir daha öpmek niye? | Open Subtitles | سوف احصل على عناق اضافي وقبل اضافية ايضا |
Ona biraz Sarılmak istedim ve o da kafasıyla bir hareket yaptı... | Open Subtitles | و كنت اعطيه عناق ... و هو قد فعل هذا الشيىء برأسة |
Evet, onunla her şeye biraz ara verip akupunktur, aroma terapisi, Hindu sarılma festivali gibi etkinliklere katılabiliriz. | Open Subtitles | أجل حسناً نحن نعلم أننا مجرد محطة إلى مكان علاج بالوخز بالإبر ، أو العلاج بالعطور مهرجان عناق هندي |
Birincisini az önce koromuzun seslendirdiği eğlenmeyi ne kadar sevdiğini hatırlatan bir şarkı, diğeri ise her birinizden son bir sarılma. | Open Subtitles | وهو أن تغني الجوقة أغنية تذكرنا بكم أحَب الاحتفال وأن بإمكانه الحصول على عناق أخير من كل واحد منكم |
Hoşçakal kucaklaşması olmadan uykularının kaçtığını, itiraf etmen sorun değil. | Open Subtitles | لابأس بأن تعترفي بأنكِ لاتستطيعي النوم بدون عناق الوداع. |
Yazık. ki öyle. Peki. sarıl bakayım. | Open Subtitles | أجل , أخشى هذا حسناً , لا بأس أعطني عناق |
Yol için bir kucak alabilirmiyim belkide şöyle sıkı, omuzlusundan....? | Open Subtitles | هل أستطيع الحصول على عناق للطريق ربّما عناق كبير للرجل المعجب بنفسه، |
Onlara sarılmaya ve elimizden geldiği kadar sevmeye çalışacağız. | Open Subtitles | سوق بكارا : نحن سأحاول أن نعطيهم عناق والمغتربون والحب ما في وسعنا. |
Garipçe sarılalım mı yoksa ezik, havalı tipler gibi el mi sıkışalım? | Open Subtitles | ... عناق غريب أو مصافحة سخيفة؟ ... |
- Hadisenize. Grup sarılması yapacağız. | Open Subtitles | هيا،سنقوم بعمل عناق جماعى كبير |
Bir kucaklama için kimin ayağını sırtımda taşımam lazım? | Open Subtitles | أي رجل يجب أن تجامع كي تحصل على عناق هنا؟ |
Ne kadar konuşsan da, dinlesen de ya da kucaklaşma benle babam arasındaki hiçbir şeyi düzeltmeyecek.. | Open Subtitles | وما من حديث، أو استماع، أو عناق سيصلح أي شيء بيني وبين والدي |
Hadi bakalım. Hoşçakal demek için sana sarılabilir miyim? | Open Subtitles | سأتساهل معكي في النهائيات هل أستطيع الحصول على عناق الوداع ؟ |
Oh, hepiniz. buraya gelin. sarılın! | Open Subtitles | .أوه، جميعكم، تعالوا هنا .عناق جماعي كبير |
Gevezeliği pek sevmem, o yüzden sana sarılıp gideyim. | Open Subtitles | لاأحبالأحاديثالموجزة،لذا.. سوف أعطيك عناق |
Sadece gereğinden uzun süren bir sarılmaydı o. | Open Subtitles | لقد كان مجرّد عناق واستمرّ طويلاً |
Pekala, tüm bunlara son noktayı koyacaksa sarılayım bari. | Open Subtitles | حسنا ، إذا كانت سوف تضع حدا لهذا كله عناق واحد |