Sen gelince o da burada. Sen gittiğinde o da gidiyor. | Open Subtitles | يكون هنا عندما تكون هنا و يغادر عندما تغادر |
Şunu unutma, Sue beni daha çok seviyor ve üniversiteye gittiğinde ben onu arayacağım, o seni aramayacak. | Open Subtitles | فقط تذكر أن سو تحبني أكثر و عندما تغادر الى الكلية سوف أقول لها بأن لا تتصل بك |
Buradan gittiğinde doğru şeyi yapacağından adım gibi eminim. | Open Subtitles | أعرف أنك عندما تغادر من هنا، ستفعل الصواب |
Lütfen bu gece bu kapıdan dışarı Çıkarken bunu unutma. | Open Subtitles | أرجوك ألا تنسى ذلك عندما تغادر باب المنزل الليلة. |
Teknen senin tüm dünyan ve ayrılırken yanına aldığıkların sahip olduğun her şeydir. | TED | قاربك هو عالمك، وكل ما تأخده معك عندما تغادر هو كل ما لديك. |
Dinleyin. Polis Gittiği zaman, gidip benim köşeleri geri alın. | Open Subtitles | حسنا ، إسمع ، عندما تغادر الشرطة تعالوا جميعكم و استحوذوا على زواياي |
Ve gelecek sefer bir masadan kalkacaksan masadan kalkmaya hazır ol. | Open Subtitles | ،وبالمرةِ القادمة عندما تغادر من الطاولة |
O gittiğinde sana Pi'yi yerleştirmen için gerekli zaman kalacak, anladın mı? | Open Subtitles | و عندما تغادر ، سيمنحك هذا الوقت الكافى لزرع الشريحة ، أتفهم ؟ |
birisi öyle çıkıp gittiğinde, öyle denirdi. | Open Subtitles | حسنًا، هذا ما تدعوه إياه عندما تغادر بهذه الطريقة. |
gittiğinde bir daha Harlan İlçesine hiç ayak basmayacaksın. | Open Subtitles | عندما تغادر إياك وأن تخطو مجددًا في مقاطعة "هارلن" |
Isabelle, annen gittiğinde bir süreliğine ortalıktan kaybol. | Open Subtitles | "إيزابيل"، عندما تغادر أمك، اختفي لبعض الوقت. |
Evet. Birden çıkıp gittiğinde bu kanıya vardım. | Open Subtitles | لا انا اعمل هذا عندما تغادر |
Muhtemelen sen gittiğinde.. | Open Subtitles | ربما عندما تغادر |
Ben de sadece sen erken gittiğinde kızıyorum. | Open Subtitles | مثلما أغضب عندما تغادر مبكرا. |
Şu anda boşaltıyoruz burayı bu nedenle Çıkarken kapıyı kilitlediğine emin ol sadece. | Open Subtitles | نحن نخاي المكان فقط تأكد من قفل الباب عندما تغادر |
Bak, burada kalabilirsin ama Çıkarken kapıyı kilitle. | Open Subtitles | اسمعني يمكنك المبيت هنا فقط أغلق الباب عندما تغادر |
Ülkeden Çıkarken parçaları kontrol ediyorlar böylece daha önce orada olduğunu söylediğinde bunu doğrulayabiliyorlar. | Open Subtitles | عندما تغادر البلاد, يجب ان يتأكدو من انك دخلت البلاد في التاريخ المذكور |
Ülkeden ayrılırken;hangi tarihte ülkeye girdiğin konusunda yalan söyleyebileceksin. | Open Subtitles | عندما تغادر البلاد, يجب ان يتأكدو من انك دخلت البلاد في التاريخ المذكور لذا عندما يبحثون في الأمر |
Buradan ayrılırken istediklerini alacaksın. | Open Subtitles | عندما تغادر من هنا ستحصل على ما تريدة |
Şehirden ayrılırken geri alacaksınız. | Open Subtitles | ستستعيدها عندما تغادر المدينة |
Gittiği zaman birlikte daha çok zaman geçirebiliriz demiştin. | Open Subtitles | لقد قلت عندما تغادر , سيكون لدينا وقت لنكون معاً |
Gittiği zaman, gezegeninizi Blubonium'la havaya uçuracağım. | Open Subtitles | عندما تغادر كوكبك مع "البلومونيوم" سأقوم بتدميره |
Gittiği zaman Cheong'a vermek için. | Open Subtitles | حتى أستطيع أن أُعيده إلى تشيونغ عندما تغادر . |
Ve gelecek sefer bir masadan kalkacaksan masadan kalkmaya hazır ol. | Open Subtitles | ،وبالمرةِ القادمة عندما تغادر من الطاولة |