Manikür ve ayakkabı alışverişinden sıkıldığında okula dönmen için para verdim. | Open Subtitles | لقد أصبتِ بالملل من أصباغ أظافركِ و محلات الأحذية لقد دفعت لكِ رسوم عودتكِ للدراسة |
İskoçya'ya dönüşün için, Vatikan'ın desteğini elinde tutmak için çok çaba harcadın. | Open Subtitles | لقد عملتِ بجد لتحافظي على دعم الفاتيكان من أجل عودتكِ إلى سكوتلاندا |
Yani kısmen de olsa doğru. Bu yüzden döndün, değil mi? | Open Subtitles | لذا ، لو تعنين أنّ القصة صادقة جزئيّاً، فهذا سبب عودتكِ ، أليس كذلك؟ |
geri dönmeni beklerken zaman öldürüyordum öyle. | Open Subtitles | أنا فقط كنتُ أُضيّع الوقت، لأنتظر عودتكِ |
döndüğüne sevindim ve geç öğle yemeğinin bir sorun çıkarmayacağı konusunda sana güveniyorum. | Open Subtitles | تسعدني عودتكِ وأثق انك لن تجدي اي عيب في غذائنا المتأخر |
Bunu unuttuysan Boston'a dönme vaktin gelmiş demektir. | Open Subtitles | الآن، إن قد نسيتِ ذلك، فحان وقت عودتكِ إلى "بوسطن" |
San Francisco'dan Dönmene çok sevindim. | Open Subtitles | يُسعدني عودتكِ من "سان فرانسيسكو" |
Görüyorsun ya, gerçektende döndüğün gece neler hissettiğime dair hiç bir şey hatırlamıyorum. | Open Subtitles | كما ترين، أنّي لا أتذكّر أيّ شيء حول كيف كان شعوري في ليلة عودتكِ. |
Kalbim senin geri döneceğin ana kadar ışıltıyla yanacak salı günü saat üç buçuk gibi. | Open Subtitles | قلبي سيحترق ساطعًا حتى لحظة عودتكِ... الثلاثاء حوالي 3: |
Geri dönmen çok iyi oldu, çünkü işler pek iyi gitmiyordu. | Open Subtitles | من الجيد عودتكِ لأن الأمور لم تسير على مايرام |
Otele dönmen iyi olmaz. - Daha özel bir yere gitmelisin. | Open Subtitles | عودتكِ إلى الفندق ليست آمنة، تحتاجين مسكنًا معزولًا |
Otele dönmen iyi olmaz. - Daha özel bir yere gitmelisin. | Open Subtitles | عودتكِ إلى الفندق ليست آمنة، تحتاجين مسكنًا معزولًا |
Amy eve dönüşün için gerekli ayarlamaları yaptığımı söylemeye geldim. | Open Subtitles | أيمي,أتيت لأقول لكِ بأني دبرتُ عودتكِ لوطنكِ. |
Eve dönüşün için gerekenleri hazırlıyor. | Open Subtitles | رتب كلّ شيء من أجل عودتكِ للبيت |
Geri dönüşün çok yardımcı olacak. | Open Subtitles | عودتكِ ستساعد كثيراً |
İşe daha yeni döndün ve şimdiden hastalara bağırmaya başladın bile. | Open Subtitles | يومكِ الأول منذ عودتكِ تحول ليومكِ الثاني وأنتِ تهاجمين المرضى |
Bir hafta erken döndün. | Open Subtitles | .لم أتوقع عودتكِ لقد عدتي باكراً |
O zaman neden Charming'e geri döndün? | Open Subtitles | ما سبب عودتكِ إذاً إلى "شارمينغ" ؟ |
- Zaten geri dönmeni istemiyorum. | Open Subtitles | -لن أعود إلى الفريق -لا أريد عودتكِ إلى الفريق |
Takıma geri dönmeni bu yüzden istemiyorum. | Open Subtitles | ولهذ لا أريد عودتكِ إلى الفريق |
Hem kim bilir, artık emniyete de döndüğüne göre ara sıra birbirimize birkaç iyiliğimiz dokunabilir. | Open Subtitles | ومَن يدري؟ ربّما يمكننا تبادل الصنائع بين الفينة والأخرى بعد عودتكِ إلى الشرطة |
- Eve dönme zamanı geldi. | Open Subtitles | حسناً. حان وقت عودتكِ للمنزل. |
Dönmene çok sevindim. | Open Subtitles | تسرّني عودتكِ كثيراً |
Dinle, geri döndüğün ilk dava da kendini kanıtlamak istiyorsun anladım... | Open Subtitles | أصغي، أتفهّم أنّكِ تُريدين وضع بصمتكِ في أول قضيّة لكِ بعد عودتكِ... |
Kalbim senin geri döneceğin ana kadar ışıltıyla yanacak salı günü saat üç buçuk gibi. | Open Subtitles | قلبي سيحترق ساطعًا حتى لحظة عودتكِ... الثلاثاء حوالي 3: |