ويكيبيديا

    "عوضاً عن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yerine
        
    • tercih
        
    • Oysa
        
    • ziyade
        
    Bunun yerine, tekstil fabrikalarını kurmak için Türkiye ve Meksika'yı seçtiler. Çünkü eğitim seviyeleri %25 ile %30 arasındaydı. TED فلقد اختاروا المكسيك وتركيا عوضاً عن ذلك لنصب مصانع القماش لأن مستوى تعليمهم كان حوالي 25 إلى 30 بالمئة
    Saldırmak yerine ara verebilir, nefes alabilir, konuyu değiştirebilir ya da uzaklaşabilir ve sonra hazır olduğumuzda geri gelebiliriz. TED عوضاً عن فقدان السيطرة، يمكننا أن نتوقف ونأخذ نفساً عميقاً، نغيّر الموضوع أو نغادر، ونعود بعدها حين نكون جاهزين.
    Herkesin gerçek anlamda ünlü olabildiği bir dünyada, insanlara ünlü olmak yerine yetenekli olmaları adına ilham vermeyi umuyorum. TED في عالم، حرفياً يمكن فيه لأي شخص أن يصبح مشهوراً، عوضاً عن ذلك آمل أن ألهم الناس ليكونوا موهوبين.
    Bunun yerine, ana karakterin kararsızlığının derinliklerine ve bunun trajik sonuçlarına eğiliyor. TED فهي تسبر عوضاً عن ذلك أعماق تردد بطلها والعواقب الفاجعة لذلك التردد
    Yani, bunu beklemek yerine, ben sadece bir parça kağıt kullanarak, kendiminkini yaptım. TED لذلك عوضاً عن الانتظار، في الواقع،لقد صنعت حاسوبي الجيبي باستخدام قطعة من الورق.
    Keşke bütün vaktimi Sarah Wallis'i korkutmak için kağıttan pipiler yapmakla harcamak yerine anaokulunda sanat eğitimi almış olsaydım. Open Subtitles لو اهتممت قليلاً بحصص الروضة الفنية عوضاً عن أن أصرف وقتي كله في صناعات أشكالٍ ورقية لإخافة سارا ويليز.
    Onun yerine ucuz bir zevk için boş yere bahis oynamaya gittin. Open Subtitles عوضاً عن هذا، كنت تقامر من أجل المتعة الرخيصة لإرضاء لا شيء
    Kesme şeker yerine toz şeker kullanan bir kuzenimiz var. Open Subtitles بالعادة لدينا إبن عم يستخدم حبوب السكر عوضاً عن المكعبات
    Eğer ona onun isteklerini yapma yerine bir müzikalde oynamak.. Open Subtitles إذا أخبرته أنني أريد أن أعزف الموسيقى عوضاً عن هذا
    Tutuyorum zaten! Ve bu hiç hoşuma gitmiyor, çünkü ailemle geçireceğim zaman azalıyor. Senin defterlerini tutmak yerine ailemle olabilirdim. Open Subtitles سأفعل و أقدر لك ذلك علي أن أقضي وقتاً مع عائلتي و عوضاً عن هذا كنت أحاول أن أنظم دفاترك
    Bir kraliyet görevlisi yerine, bu çocuklara inanmayacaksınız değil mi? Open Subtitles بالتأكيد أنت لاتصدق هؤلاء الأطفال عوضاً عن مرافقك المخلص ؟
    Ama sen Avrupa'ya gitmek yerine bok sürüsü kadar herifle düzüşüyorsun. Open Subtitles لكن، عوضاً عن السفر لأوروبا ستقومين بمضاجعة عدد كبير من الرجال
    En son, silahın yerine kalbinle düşündüğünde ne yaptıklarını hatırlatmama gerek var mı? Open Subtitles أم عليّ تذكيرك بما فعلوه بآخر مرّة فكّرتَ فيها بقلبك عوضاً عن مسدّسك؟
    Annemin ya da babamın evine gitmek yerine sana geldim. Open Subtitles أتيتُ إلى مكتبك عوضاً عن منزل أمي أو منزل أبي
    Bunun yerine, koklama duyuları onları acımasız birer leşçi yapar. Open Subtitles عوضاً عن ذلك، تجعل منهم حاسة شمهم رِميّون عديمو الشفقة
    Dwight, bilmem haberin var mı artık bir şey içerken normal insanlar gibi bardak yerine garip sırt çantaları kullanmamız gerekiyor. Open Subtitles لا أعرف إذا كنت تعلم و لكن من المفترض أن نشرب من علب على الظهر عوضاً عن الأكواب مثل الناس الطبيعية
    Ayrıca mantıklı bir şeyler sunmak yerine avukatından doğruları saklaman suçluluk kokuyor. Open Subtitles والأختفاء عن محاميكِ عوضاً عن تقديم أي شيء ينجيكٍ من تلك الورطة
    Bir sürü zeki insan kiliseye gitmek yerine yoga yapar. Open Subtitles الكثير من الأناس الأذكياء يمارسونها عوضاً عن الذهاب الى الكنيسة
    Bunun yerine organik çiftçi olmaya karar verdim. TED اما الان فقد قررت ان اصبح مزارع بالمواد العضوية عوضاً عن ذلك ..
    Bunun yerine, doğum günleri ve küpköklerden çok daha ilginç bir şey hakkında, biraz daha derin ve benim zihnime, işten daha yakın birşey hakkında konuşacağım. TED أنا أرغب بالتحدث عوضاً عن ذلك عن شيء مثير للإهتمام أكثر بكثير من أعياد الميلاد والجذور التكعيبية أنه شيء أعمق وأقرب إلى عقلي .. من عملي
    Çünkü sana hiç sahip olamamaktansa... bir parçana sahip olmayı tercih ederim. Open Subtitles لأنني أريد الحصول على جزء صغير من انتباهك عوضاً عن اللاشيء أبدا
    Oysa sadece hiç döllenme gerekmeyen bir yumurta da üretebilirdi Open Subtitles عوضاً عن ذلك, تقوم ببساطة بإنتاج بيض لا يحتاج لتخصيب
    Ya eğer yanlış düşmana karşı savaşıyorsak, insülin direncinden ziyade obezite ile savaşıyorsak? TED ماذا لو أننا نحارب المشكلة الخطأ، محاربة السمنة عوضاً عن محاربة مقاومة الإنسولين؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد