Sana aşık olduğumda, bir ailen olduğunu biliyordum ve buna köküne kadar saygı duydum. | Open Subtitles | عندما أشعر بحبي لك لقد عَرفتُ بأنّك جِئتَ مَع عائلة وأنا أَحترمُ هذا الجحيم |
Senin her zaman yanımda olabilecek biri olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | تَعْرفُ، عَرفتُ بأنّك كُنْتَ نوع رجلِ الذي أردتُ في زاويتِي. |
Timmy, seninde abaza olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | تيمي، عَرفتُ بأنّك كَانَ عِنْدَكَ هو فيك. |
Memnun olacağını biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّك تُقدّرُه. |
Memnun olacağını biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّك تُقدّرُه. |
Yalnız olduğunu biliyordum çünkü onu otelden ayrılırken görmüştüm. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّك كُنْتَ لوحده لأن رَأيتُه تَرْك الفندقِ. |
Hasta olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّك كُنْتَ مريض. أَنا آسفُ. |
Richard, senin iki numara olduğunu biliyordum. Ama senin "iki numara" olduğu bilmiyordum. | Open Subtitles | ريتشارد، عَرفتُ بأنّك كُنْتَ رقم إثنان لَكنِّي مَا أدركتُ بأنّك كُنْتَ... |
Ne oldu? İçinde olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّك كَانَ عِنْدَكَ هو فيك. |
Orada olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّك كُنْتَ هناك. |
Önemli biri olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّك كُنْتِ مهمة |