| Ayrıca sen bunu kabul etmediğin için sana çok kızgın olduğunu da söyledi. | Open Subtitles | قال أيضاً أنّه كان غاضباً جداً عندما أخبرته أنّه لا يمكنه العيش معك |
| Bazen daha hafif ya da daha az kızgın olmanın tek yolu.. | Open Subtitles | وأحيانا الطريقة الوحيدة بأننا يمكننا أن نشعر أخف وزنا أو أقل غاضباً |
| Ben sadece bana hâlâ kızgın mısın diye merak ediyordum. | Open Subtitles | كنتُ أتساءل فحسب عمّ إذا كنت لا تزال غاضباً مني؟ |
| Ne kadar sinirli olursa olsun, bir günlük kaybı göze alacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | وبما أنّه غاضباً كما يبدو، لا اعتقد بأنه ينوي بمنع دفعة كاملة. |
| Çoğu vakada, alev alan insan son derece öfkeli ya da huysuzdu. | Open Subtitles | .. في أغلب الحالات الشخص الذي يحترق يكون غاضباً جداً أو مُستاء |
| Gençken, herhangi bir genç gibi kaygılıydım. Ama, 17 yıldır bir yo-yo gibi hayatımın bir içinde bir dışında olan bir anneye ve yüzü olmayan bir babaya sahip olmaktan dolayı kızgındım. | TED | الآن عندما كنت مراهقاً، كنت مرتاع مثل ماكان أي مراهق لكن بعد 17 سنة من وجود أم التي كانت تدخل وتخرج من حياتي مثل اليويو و أب كان بدون وجه، كنت غاضباً |
| Annem dağınıklık için bana bağırdı Ama babam kızgın değildi. | Open Subtitles | أمى صرخت فىّ بسبب الفوضى و لكنه لم يكن غاضباً |
| Eğer tüm bu olanlardan dolayı kızgın değilseniz, dikkatinizi vermiyorsunuzdur. | TED | إذا لم تكن غاضباً من كل هذا، فأنت لم تكن متيقظاً. |
| Hayır, kızgın falan değilim. Güzel vakit geçirdin mi? | Open Subtitles | لا ، إننى لست غاضباً هل قضيت وقتاً طيباً ؟ |
| Şimdi fark ettim ki, artık babamın beni vasiyetinden mahrum etmesinden dolayı kızgın değilim. | Open Subtitles | أمر مضحك،أدركت لتوي أني لم أعد غاضباً بأن أبي تجاهلني في وصيته |
| Dün sana bağırdığım için bana kızgın değilsin değil mi? | Open Subtitles | أنت لست غاضباً منى لأنى ثورت فى وجهك أمس؟ |
| Kavgacısın, ama sana kızgın değilim. Seni seviyorum. | Open Subtitles | أنت متعب، ولكني لست غاضباً منك، لا أحمل إلا الحب لك |
| Jerry hâlâ şu sahtekar konusuna mı kızgın? | Open Subtitles | ألا يزال جيري غاضباً بشأن موضوع الزائف ذاك؟ |
| İşyerinde belki her zaman sinirli olabilir ama gerektiğinde kendini kontrol etmeyi öğrendi. | Open Subtitles | قد يكون غاضباً دوماً بالعمل لكنه تعلم السيطرة على نفسه عندما يقتضي الأمر |
| - Sinirliyken, altını değiştirmeni istemiyorum. - sinirli falan değilim. | Open Subtitles | لا أريدك أن تغير حفاضه وأنت غاضب أنا لست غاضباً |
| Koca öfkeli ve Amerikalı kadın'ı ölümle tehdit ediyor. | TED | والزوج كان غاضباً ويهدد بقتل الفتاة الأمريكية |
| Bütün hayatım boyunca kızgındım, o gün gelene kadar.... Birden böyle konuştum. | Open Subtitles | كنت غاضباً طوال حياتي حتى تكلمت هكذا ذات يوم |
| Onu parmaklıklar arkasına atan adalet sistemine sinirliydi. | TED | كان غاضباً بسبب النظام القضائي الذي وضعه خلف القضبان، |
| Aslında sana kızgınım. Ray Loewy'i bizden çaldın. - İç tasarımımızı yapıyor. | Open Subtitles | يجب أن أكون غاضباً منك لقد سرقت راي لوي منّا |
| Babam çok kızmıştı. Başımı her zaman derde soktun sen! | Open Subtitles | أبي كان غاضباً, لقد كنت تورطني دائما في المشاكل |
| Beni o şekilde terk ettiğinde çok kızmıştım. | Open Subtitles | أتعلمين بأنه حين رحلتِ بالطريقة التي قمتِ بها كنتُ غاضباً بشدّة |
| Birkaç gün önce tartışırlarken gördüm ikisi de öfkeliydi. | Open Subtitles | لقد رأيتهما يتشاجران و قد كان كليهما غاضباً جداً قبل بضعة أيام |
| İtiraf et, kızgınsın ve beni kaybetmekten korkuyorsun. | Open Subtitles | اعترف بذلك، أنتَ غاضب ومرعوبٌ من فكرة فقداني لستُ غاضباً |
| Onu nehre attım. Babam çok kızdı. | Open Subtitles | رميته في النهر هذا ما جعل أبي غاضباً جداً |
| İngilizler mayın tarlasına saplanmışken tanklarının bunu daha önce yapmamasına sinirlendi. | Open Subtitles | عـن امـكـانـيـة شـن هـجـوم مـضـاد غاضباً لأن دباباته لم تنتهز الفرصه عندما تورطت الدبابات البريطانيه فى حقول الألغام |
| Tabii ki gördüm. İçeri gel, deli gibi davranıyorsun. Tezgahı yıkacaksın. | Open Subtitles | بالطبع رأيته.لقد أتى هنا وكان غاضباً وكان يريد أن يكسر المنضدة. |
| "Ailenizin biraz parası varmış dedi. sinirlendim ve etrafa bakındım." | Open Subtitles | ، أبويك كان عندهم بعض المال وهو كان غاضباً جداً |
| Bence seni öldürmeye çalışan şeyler, seni mutsuz ve üzgün kılar. | Open Subtitles | أظن ان الاشياء التي تحاول ان تقتلك تجعلك غاضباً و تعيساً |