ويكيبيديا

    "غذائي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gıda
        
    • diyet
        
    • yemek
        
    • besin
        
    • beslenme
        
    • yemeğimi
        
    • yemekten
        
    • yemeğime
        
    • diyete
        
    • diyeti
        
    • yemeği
        
    • yiyecek
        
    • diet
        
    • beslenmeye
        
    • beslenmeyi
        
    Ve gıda zehirlenmesi yaşayan 3 kişiyi de evlerine yolladık. Open Subtitles وقد انهيت ثلاث حالات تسمم غذائي وتم إرسالهم إلى منازلهم
    Şimdiye kadar su ve yakıt hakkında konuştuk. Fakat bu esnada Salicornia ile ilgili çok önemli bir şeyi açığa çıkardık. O bir gıda maddesi. TED حتى الآن تحدثنا عن الماء و الوقود، و على طول الطريق اكتشفنا شيئا مثيرا للإهتمام يتعلق بالأشنان: أنها مُنتَجْ غذائي
    Bunu daha düşük proteinli, yüksek lifli, kaba bir diyet türüne değiştirdik. TED وقمنا بتغيير هذا إلى بروتين أقل، ونظام غذائي عالي الألياف وأكثر خشونة.
    Ben yemek için çalışmaya inanıyorum Ben geçimimi avcılıkla kazanırım. Open Subtitles فانا اؤمن بالعمل لاحصل علي غذائي بصيدة للحصول علي مؤنتي
    Gerçekleştirdiğimiz geniş çaplı genetik çalışmaların sonucunda Upir iştahını doyurmak üzere bir tür konsantre besin deposu ortaya çıkarmayı başardık. Open Subtitles العمل أنتج من خلال مجموعه كبيره من الجينات لقد قمنا باإعادة توظيفها هنا كعنصر غذائي مركز لأشباع شهة مصاص الدماء
    Tersi olarak, doymuş yağ oranı yüksek beslenme biçimi sinir hücresi üremesini olumsuz etkiliyor. TED على عكس ذلك، نظام غذائي غني بالدهون المشبعة سيكون له تأثير سلبي على تكوّن الخلايا العصبية.
    Öğle yemeğimi burada yediğim için üzgünüm, ama, biliyorsun, sadece 20 dakika ayırabiliyorum öğlen yemeği için. Open Subtitles أنا آسف أتناول غذائي حاليا، لكن أنت تعلم، بأني أستغرق 20 دقيقة فقط لتناوله
    Umalım ki babam kendilerini yaptığı yemekten zehirlemesin. Open Subtitles وحتى ذلك الحين، نأمل فقط ان لا يصيبها تسمم غذائي
    Çok daha büyük faydalar. Daha fazla iş olanağı, çölleşmeyi tersine çevirerek iklimin yumuşatılması ve daha yüksek gıda garantisi. TED فوائد أكثر، نسبة توظيف أعلى، الحدّ من آثار تغيّر الطقس عن طريق القضاء على التصحّر وأمان غذائي أكبر.
    Yine de şunu sorabilirsiniz: Neden işleri ağırdan almanın neredeyse suç olduğu bir ülkede bir sabır hareketi ile sürdürülebilir bir gıda sistemi kurmaya çalışıyorsun? TED لذلك، قد لا تزال تساءل، لماذا تحاولين بناء نظام غذائي مستدام بخطوات بطيئة في دولة يعتبر فيها بطء الأداء جريمة؟
    gıda zehirlenmesi geçirmiş altı yaşındaki çocuğa mı? Open Subtitles على فتى بالسادسة ليس لديه سوى تسمم غذائي على الأرجح؟
    Önce gıda zehirlenmesi sanırsın. Open Subtitles في باديء الأمر، أنت سوف تظن انه كَانَ تسمّم غذائي فقط.
    Doz çok düşükmüş. Haberlerde gıda zehirlenmesi olarak geçecek. Open Subtitles الجرعة كانت قليلة جدّا أُعلِن على أنها تسمّم غذائي
    Büyük bir değişiklik falan mı oldu, diyet, egzersiz falan? Open Subtitles هل هناك اي تغييرات كبيرة لك؟ نظام غذائي او تدريبات؟
    Bu verileri düşünürseniz diyet yapmanın tipik sonucu uzun vadede kilo alma olasılığınızın verme olasılığından daha yüksek olmasıdır. TED إذا فكرت في ذلك، نتائج اتباع نظام غذائي نموذجي هي انك أكثر عرضه لزيادة الوزن على المدى الطويلة من ان تفقدها.
    NBC'den biriyle yemek yiyordum, "Yemeğin bitti mi?" diye sordum. Open Subtitles كنت أتناول غذائي مع بعض الأشخاص من الإن.بي.سي فقلت.. هل أكلتم أم ماذا؟
    Talimatları aldığını söyledi, çünkü her güvercinin farklı bir yemek programı varmış. Open Subtitles قال إنه تلقّى أوامر بأن لكل يمامة نظام غذائي خاص
    besin zehirlenmesi özellikle mayonez ile karışmış bir şey 15 dakika içinde kusmasını sağlar. Open Subtitles تسمم غذائي خصوصاً أي شيء مع مايونيز فاسد بإمكانه حث التقيؤ خلال 15 دقيقة
    Bu sadece grip de olabilir, veya besin zehirlenmesi de. Open Subtitles ممكن أن يكون ذلك الفلونزا فحسب أو حالة تسمم غذائي كلاهما قد يظهر على الفطور
    Aslında, dünyada temel beslenme ihtiyaçlarını karşıladığı halde, gelişimi teşvik etmeyen bir diyet türü yok, ve çoğu bizimkinden daha sağlıklı olacaktır. TED في الواقع، لا يوجد نظام غذائي على الأرض يوفي بالإحتياجات الغذائية الأساسية ولا يعزز النمو، والكثير سيجعلك أكثر صحة مما عليه أطعمتنا.
    Sadece akşam yemeğimi alıp sizi rahat bırakacağım. Open Subtitles أنا سأخذ غذائي فقط وبعدها سأترككم لوحدكم
    İş yerini aradım. yemekten zehirlendiğini söyledim. Open Subtitles إتصلت بعملكِ, و أخبرتهم أنكِ مصابة بتسمم غذائي
    Uyuyamayıp, saatlerce o devi düşündüm birinin yemeğime arsenik koymuş olacağından korktum. Open Subtitles كنت أقبع مستيقظاً لساعات متأملاً بتلك الوحشية مذعوراً من أن يضع أحدهم الزرنيخ في غذائي
    Olmaz. Yeni bir diyete başladım. Open Subtitles مستحيل، أنا على نظام غذائي لا شئ سوى المياه و السمك
    Ya da şekeri hastası olan veya düşük karbon diyeti yapan bir reklamcıydı. Open Subtitles أو مسؤول تنفيذي إعلان الذي يعاني من مرض السكري أو على نظام غذائي منخفض الكربوهيدرات.
    Eger öyle yemeği arası verezsem fazla mesai alırım sadece yap. Open Subtitles اذا انا حلقت خلال فترة غذائي سأخذ وقت اضافي على ذلك فقط قم بذلك
    Sanırım 2010 gerçekten ilginç bir yıl olabilir. Çünkü bu 30 senelik dönemin sonudur. Ve bu küresel yiyecek sisteminin doğum günüdür. TED واعتقد ان 2010 هي سنة مميزة جدا لأنها نهاية حقبة عمرها 30 عام وهي سنة ملائمة لبداية نظام غذائي جديد
    İçerisinde saklı şeker bulunan bir diet probleme katkıda bulunuyor olabilir mi? Open Subtitles هل ممكن نظام غذائي يحوي على الكثير من السكر المخفي ان يكون السبب؟
    Diyorlar ki, tek yapmamız gereken tam besinli bitkisel beslenmeye geçmek. Open Subtitles العديد من أسوأ أمراضنا. إنهم يقولون أن كل مانحتاج لأن نقوم به هو أن نتبنّى غذاءً كاملاً، نمط غذائي نباتي المصدر.
    İlk kuşak anavatanında pirinç ve sebzeyle beslenmeyi öğrenmişti. Open Subtitles كان الجيل الأول يقتات على نمط غذائي مكوّن من الأرز و الخضروات في موطنهم الأصلي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد