ويكيبيديا

    "غرق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • boğuldu
        
    • boğulmuş
        
    • boğulma
        
    • battı
        
    • boğulan
        
    • boğulduğunu
        
    • boğulduğu
        
    • boğulmuştu
        
    • boğularak
        
    • battığını
        
    • batmış
        
    • battığı
        
    • boğulurken
        
    • batan
        
    • boğulduktan
        
    Fakat gururumuz boğuldu, söylemek gerekirse... ...durum gerçekten ciddiydi ve... ...aracın motoru çalışmıyordu. TED وقد غرق كبيرؤنا حينها .. وكان هذا امرٌ مخز لنا .. وقد عطب المحرك حينها تماما
    Ondan uzak duramayınca da Narcissus boğuldu. TED ولعجزه عن انتزاع نفسه بعيدا، غرق نارسيسيوس.
    boğulmuş olabileceğini söylediler, ama çok iyi bir dalgıç olduğu için bu başına gelemezdi. Open Subtitles و لم أراه بعد ذلك ثانية قالوا لا بد أنه غرق لكنه كان غواصا ماهرا جدا للذى حدث له
    Evet, Lionel Dolby dün gece anî bir boğulma olayıyla gümlemiş. Open Subtitles حسنا ، لايونيل دولبي قتل الليلة الماضية في قضية غرق مفاجئة
    Büyük Yılan battı. Bu gemiyi de mi çarpmak istiyorsun? Open Subtitles القائد العظيم قد غرق أتريد ان تغرق تلك السفينة ايضا
    Ben Nil nehrinde boğulan Hadrian'ın favori uşağı Antinous olarak gitmeyi seçtim. Open Subtitles اخترت أن ألبس مثل أنتينوس غلام هادريان المفضل الذي غرق في النيل
    Küçük bir çocuğun boğulduğunu biliyor muydun? Diğer ikisinin öldürülüşünden bir sene önce. Open Subtitles هل عرفت أن غلام صغير غرق فى العام السابق لمقتل أولئك الاثنين؟
    Biliyor musun, yaklaşık altı ay önce bir adam banyoda sabuna basıp düştü, kafasını vurup boğuldu.. Open Subtitles أتعلمين,من ستة أشهر مضت إنزلق رجل من الصابون فى البانيو فى منزله و إنكسر و غرق
    Kendi kanında boğuldu ve gece yarısını 37 dakika geçe öldüğü bildirildi. Open Subtitles لقد غرق في دمه و تم إعلان وفاته في الثانية عشرة و 37 دقيقة بعد منتصف الليل
    Suda boğuldu veya donarak öldü, ya da her iki şekilde. Open Subtitles غرق في النهر أو تجمد أو ربما كلاهما لا أعرف
    Beş dönemdir görev yapan ve partisinin başkan yardımcısı adaylık seçiminde yarışan senatör, hafta sonları kaldığı Chesapeake Koyu'ndaki evinin yakınında kanosunun kazara devrilmesiyle boğuldu. Open Subtitles العضو الخامس لمجلس الشيوخ و المتسابق الأخير للترشيح لنائب الرئيس يبدو انه تعرض لحادث غرق
    Newport'da bir havuzda boğulmuş. Open Subtitles انه غرق فى حمام السباحة لقد كانت حادثة ، فى نيوبورت
    boğulmuş, vurulmuş. Kemikleri kırılmış... Aklınıza ne gelirse. Open Subtitles غرق و أطلق عليه النار و رجل مكسورة , إنها فوضى
    Sanırım polis olayı kazara boğulma olarak tanımladı. Open Subtitles أظن أن الشرطة اعتبرت هذه الحادثة غرق متعمّد
    Her şeyin bittiğini sanıyordum ama sonra bugün başka bir boğulma daha yaşandı. Open Subtitles لقد اعتقدت بأنّ الأمر انتهى، حتى غرق شخص آخر اليوم
    Kayıktaydık, ve battı... bir adam hayatımızı kurtardı. Open Subtitles كنا في القارب، القارب غرق. ورجل انقذ حياتي:
    Bir keresinde mutfak lavabosunda boğulan bir adama otopsi yapmıştım. Open Subtitles ذات مرة أجريت تشريحاً على رجل غرق في حوض مطبخه
    ...nehre atlamasını istediğimizi, onun da yaptığını ve boğulduğunu söylesek ne olur? Open Subtitles ثم تحديناه بالقفز في النهر و فعلها, و غرق
    Tüm cücelerin içinde boğulduğu palyaço arabası. Open Subtitles رائع، إنها سيارة المهرج التي غرق بداخلها الأقزام
    Ama tehlikeli bir ters akıntı var ve geçen sene burada bir adam boğulmuştu. Open Subtitles هناك تيار خطير لقد غرق رجل هنا العام الماضى
    Birkaçı silahla öldürüldü, farklı silahlarla, biri vur-kaç, biri boğularak, biri elektrik verilerek. Open Subtitles مرتين اطلاق نار باسلحة مختلفة وضرب وهروب غرق ، صدمة الكهربائية اعني انها انها مثل
    Küçük tekneden iki kişi, büyük boğazın 30 mil batısında küçük bir yelkenlinin battığını bildirdi. Open Subtitles رجلان فى قارب صغير أبلغوا عن غرق قارب إبحار على بعد 30 ميل من الممر الكبير
    Şimdi gelen rapora göre üç balıkçı tratası batmış. Open Subtitles لو سمحت يا سيدى لقد وصل تقرير عن غرق 3 مراكب صيد
    Buraya Pasifik'te bir Japon gemisi battığı için geldik. Open Subtitles نحن هنا بسبب غرق سفينة شحن يابانية في المحيط الهادئ
    Rehberler dikkat etmiyordu! O çocuk boğulurken onlar sevişiyordu! Open Subtitles المشرفون لم يعيروا أيه انتباه فكانوا يمارسون الحب حينما غرق الفتى.
    Üç batan oldu. Her yerde dikenli tel var. Open Subtitles لقد غرق ثلاث يوجد اسلاك شائكة فى كل مكانٍ
    Baban boğulduktan sonra sana baktığı için kendini borçlu hissettin. Open Subtitles شعرت بالألتزام عندما تولى الأمور بعد غرق والدك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد