Yüzümü bu sabah bununla yıkadım hazırlıklı olayım diye. | TED | غسلت وجهي بها هذا الصباح عند التحضير لهذا العرض |
Ben pis diilim! Gelmeden önce elimi yüzümü yıkadım, valla billa. | Open Subtitles | أنا لست متسخة ، لقد غسلت وجهي و يدي قبل أن آتي هنا ، نعم لقد فعلت |
onu 2 haftalığına uzaklaştırdın... ve beynini yıkadın. Beyin yıkama. -beynini yıkama. | Open Subtitles | لقد اخذتها لاسبوعين وغسلت دماغها غسلت دماغها |
Çamaşırları yıkadın ve iş çoraplarımla spor çoraplarımı yan yana koydun. | Open Subtitles | أنت غسلت الملابس، وقد وضعت جوارب عملي بجانب جوارب الرياضة وكانوا يتلامسون في الدرج أعني، ذلك مقرفٌ، توجّب عليّ رميهم |
Kulaklarınızı iyi yıkamış olsaydınız, suflörünüzü duyardınız! Kıça batan! | Open Subtitles | لو أنك غسلت آذانك دوفيار لكنت تسمع الهمس |
Oh, bağışla, sevgilim. Ellerimi şimdi yıkadım. | Open Subtitles | أوه، سامحني يا حبيببي لقد غسلت يديَ للتو |
Her şeyi ayarladım. Yeri yıkadım, yatağı düzelttim. | Open Subtitles | لقد نظفت كل الفوضى لقد غسلت الأرض و رتبت السرير |
Ben de bu ülkeye ilk geldiğimde bulaşık yıkadım. | Open Subtitles | أنا أيضا قد غسلت الصحون عندما جئت إلى أمريكا. |
İngiltere'ye varana kadar her hangi bir şeye dokunduğum anda kendimi yıkadım. | Open Subtitles | غسلت جسمي كلما لمست شيئاً إلى أن وصلت إلى إنجلاند |
Halıyı süpürdüm ve sebzeleri yıkadım. | Open Subtitles | أنا مسحت الأرضية غسلت الخضروات و قشرت البطاطا |
Önce yıkamalısın. Bu sabah yüzümü yıkadım. | Open Subtitles | لكن أغسلها أولا لقد غسلت وجهى فى الصباح، ألم أفعل؟ |
Onun beynini yıkadın, hipnoz ettin, yaptığın her ne ise artık. | Open Subtitles | إن كنت غسلت دماغها أو نومتها مغناطيسياً, أو مهما كان الذي فعلته |
Saçını binlerce kez yıkadın ama bu yeterli değildi. | Open Subtitles | غسلت شعرك عشر مرات، لكنّه لم يكن كافياً. |
Yani hem bütün bulaşıkları yıkadın, hem de yüzüne yumruk yedin. | Open Subtitles | غسلت الاوانى وبعدها تلقيت لكمه بالوجه. |
Mecdelli Meryem İsa'nın ayaklarını yıkamış ve kendi saçlarıyla kurulamıştı. | Open Subtitles | ماري مغدالين غسلت قدمي المسيح و نشفتهما بشعرها |
Umarım bu sabah poponu yıkamışsındır. | Open Subtitles | أتمنى انك غسلت دبرك هذا الصباح |
-Kardeşçiğim acaba kulaklarını en son ne zaman yıkadı? | Open Subtitles | متى كانت أخر مرة غسلت بها أُذنيك؟ كفى عن ذلك. |
Çünkü küvetini en son gördüğümde sanki içinde goril yıkamışsın gibi duruyordu. | Open Subtitles | كان يبدو أنك غسلت غوريلا فيه لا تقلق |
Zaten uyku zamanım geldi. Dişlerini fırçaladın mı? | Open Subtitles | بالاضافة انه قد الوقت وقت نومك هل غسلت اسنانك ؟ |
Bunları biliyorsun çünkü gümüş rengi arabanın camlarını yıkamıştın, değil mi? | Open Subtitles | أجل داخل السيارة وتعرف هذا لأنك غسلت نافذة السيارة الفضية أليس كذلك ؟ |
Sadece dişlerini fırçaladım. Zaten suçlamayı geri çektiler. | Open Subtitles | لقد غسلت اسنانه فقط على ايه حال ,هم اسقطو التهم |
O zaman kadehi yıkayan Bayan Paradine olamaz. | Open Subtitles | اذن, لايمكن ان تكون السيدة بارادين هى التى غسلت الكأس |
Duştayken seni düşünüyorum, iyi bir şekilde değil şaşkına dönüyorum, saçımı yıkayıp yıkamadığımı unutuyorum... bu yüzden saçımı iki kez yıkıyorum. | Open Subtitles | أفكر فيك فى الحمام لكن ليس بطريقه جيده وذلك يربكنى حتى اننى لا أتذكر ان كنت غسلت شعرى ام لا لذا أغسل شعرى مرتين |
Sorumu cevaplayın lütfen. Neden yıkadınız? | Open Subtitles | اجيبى على سؤالى, لماذا غسلت هذا الكأس ؟ |
Diğerlerini yıkamıştım ama ütülü değiller. | Open Subtitles | لقد غسلت ملابسك الأخـرى لكنّهم لم يَجفّوا حتّى الآن |
Bak kaçıncı defadır elimi yüzümü yıkıyorum koku hala çıkmıyor. | Open Subtitles | أنا غسلت يدي ووجه عدة مرات وأنها لا تزال رائحة. |
Her şeyi açıklayabiliriz. Madam Hydra'ın Doktorun beynini yıkadığını söyledi. | Open Subtitles | يمكننا تفسير كل شيء- إنها تدعي أن السيدة هايدرا غسلت دماغه- |