Şizofren değil. Aynı belirtileri gösteren başka hangi hastalıklar var? | Open Subtitles | إن لم يكن فصام الشخصية ماذا غيره يأتي بهذه الأعراض؟ |
Bir erkeği unutmanın en kolay yolu başka birini bulmaktır. | Open Subtitles | بصى, أسهل طريقة عشان تنسى راجل انك تلاقى راجل غيره |
Özür dilerim. İkram edebileceğim başka birşey yok. Alışverişe çıkmaya vaktim olmadı. | Open Subtitles | آسفة لأنه ليس لديّ ما أقدمه غيره لم يتسن لي الذهاب للتسوق |
Yakışıklı, eğitimli ve ailesi bu otelin sahibi, diğer on iki otel gibi. | Open Subtitles | إنه و سيم.. و متعلم.. و تمتلك أسرته هذا الفندق و 12 غيره |
Laneti ancak onu okuyan kaldırabilir diyor. Bir başkası yapamaz. | Open Subtitles | تقول انه ايا كان من صنعها فعليه ازالته ليس هناك من يستطيع غيره |
Burada olana benzer bir şey başka bir yerde de olabilir. | Open Subtitles | المأساة التي حلت بهذا المكان من الممكن أن تتكرر في غيره |
Dünyada yanımda olmasını ona tercih edeceğim başka biri yok. | Open Subtitles | ليس هناك احد في العالم اريده ان يكون بجانبي غيره |
O bilgileri istiyordu ve başka birinin eline geçmesine izin vermezdi. | Open Subtitles | هو أراده ، ولم يكن ليترك أي أحد آخر غيره يملكه |
Sonunda bulduklarını kendinden başka birilerinin de bilmesi gerektiğine onu ikna ettim. | Open Subtitles | وأقنعته في النهاية أنه لا بد من وجود شخص غيره في عبقريته |
başka birşey hiç yapmadıysan, bunu yapmayı istediğini nasıl bilirsin? | Open Subtitles | كيف يُمكنكِ معرفة ذلك وأنتِ لم تفعلين شيئًا غيره ؟ |
Bu büyük olasılıkla, şimdiye kadar insan ya da başka bir organizmadan duyduğum en üzücü ses. | TED | وهذا على الأرجح أكثر الأصوات حزناً سمعتها من كائن حي، سواءاً كان إنساناً أو غيره. |
Peki biz içimizi açarken başka kimler gizlice buna karışıyor, bilgilerimizi toplayıp paylaşıyor? | TED | ولكن هل من أحد غيره يتطفل ويحفظ ويشارك معلوماتنا بينما نحن نكشف اسرارنا الشخصية؟ |
Sevgili Graham, o trenle ya da başka bir trenle gidersen Batum'a varmadan ölmüş olursun. | Open Subtitles | عزيزى جراهام, لو كنت سترحل على هذا القطار او على غيره ستكون ميتا قبل ان تصل الى باتومى |
başka biri nasılsa kimonoyu alacaktı. Ben neden almayayım? | Open Subtitles | واحد غيره كان سيأخذ ثوب الكيمونو لماذا لم أفعل ؟ |
Ona açmayalım bu işi. Çünkü o, kendinden başka birisinin başladığı hiçbir işin ardından gitmez. | Open Subtitles | لا بالتأكيد, إنه لن يقبل بمتابعة أمر بدأ به رجال غيره |
O tatlı sıcaklığı başka ne verebilir insana | Open Subtitles | ما غيره في العالم يمنح المرء هذا الوهج الدافئ الممتع |
Şimdi, bunu Komiser Craddock'dan başka kimseye söylemeyeceğiz, ona da hemen söyleyelim. | Open Subtitles | يجب ان نخبر المفتش كرادوك بهذا, وليس احد غيره وكلما اسرعنا, كان افضل |
Yakışıklı, eğitimli ve ailesi bu otelin sahibi, diğer on iki otel gibi. | Open Subtitles | إنه و سيم.. و متعلم.. و تمتلك أسرته هذا الفندق و 12 غيره |
Aslında karaciğeri iyileşiyordu. Bir deliği kapattık, bir başkası açıldı. | Open Subtitles | كبده يتحسن في الواقع سددنا ثقباً وأحدثنا غيره |
Ama bu iki numara arasındaki aramalar diğerlerinden daha fazla. | Open Subtitles | المكالمات الأخرى تذهب بينه وبين الرقمان الآخران اكثر من غيره |
Saat tamircisiydi İngiliz olmamızı istediği için adını değiştirdi. | Open Subtitles | كان يعمل بحرفة تصليح الساعات وأراد أن يصبح أنجليزياً لذلك غيره |
Kardeşi yaptı. Şimdi burada, hayatı için savaşıyor, başkasının hatasının bedelini ödüyor. | Open Subtitles | , هو هنا الآن يقاتل من أجل حياته يدفع ثمن أخطاء غيره |
Çünkü küçük fantezin gerçekse, bugünü tekrarlaman süper olacak. | Open Subtitles | لأنهلوكانهذا الخيالحقيقياً.. فاليوم سيكون جحيماً أكثر من غيره |
Sonra bir rapor daha su yüzüne çıktı ve bir tane daha. | TED | وبعد ذلك ظهر تقرير آخر مشابه، وآخر غيره. |
Bir fabrikalarını yok ediyoruz yenisini kuruyorlar, başladığımız yere dönüyoruz. | Open Subtitles | نُدمّر لهم مصنعاً فيُنشئون واحداً غيره ويُعيدوننا إلى نقطة البداية |
Ona veya başkasına sürekli üzerine gidilecek bir şey olmadı. | Open Subtitles | التطرق لمَ حدث هناك لن يأتي عليه أو غيره بالنفع. |
Senin bir başkasını sevmen mümkün ama biriyle olman bir hata. | Open Subtitles | .. من المستحيل لك أن تحبي شخص غيره أنك ترتكبين خطأ بالهروب بعيداً مع شخص آخر |
Bu konuşma da diğerleri gibi hiçbir yere varmayacak, sadece acı verecek! | Open Subtitles | هذا الحديث مثل غيره يؤدى للاشئ و هو مؤلم |
Tutkulu ve heyecanlı başlıyor, sonra ben sıkılıyorum, başkasıyla yatıyorum ve ayrılıyorum. | Open Subtitles | تبدأ التجربة بكونها شيقة ومفعمة بالشغف ثم أشعر بالملل وأعاشر غيره وأرحل |
Sanırım, Başkalarının bilmesini istemedikleri birşeyler biliyordu. | Open Subtitles | انا اعتقد انه يعرف شيئا لا يريد لأحد غيره ان يعرفه |