ويكيبيديا

    "فاسد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yozlaşmış
        
    • kötü
        
    • kirli
        
    • ahlaksız
        
    • bozuk
        
    • rüşvetçi
        
    • bozulmuş
        
    • berbat
        
    • sapık
        
    • çürük
        
    • çürümüş
        
    • kokuşmuş
        
    • adi
        
    • pis
        
    • boktan
        
    yozlaşmış bir kurumun içinde yozlaşmaktan başka bir çare var mı? Open Subtitles إنه مجتمع فاسد فلا يمكن إلا أن تكون عضوا فاسدا فيه؟
    Gazeteleri oku. Rahmetli başka bir yozlaşmış polis tarafından öldürülmediyse tabii. Open Subtitles كلا إذا كان المتوفى قد قتل من قبل شرطي فاسد آخر
    kötü bir polisi sokaklardan uzaklaştırma konusunda oldukça etkili olmuşsun. Open Subtitles كان لك دورًا فعالاً في استبعاد شرطي فاسد عن وظيفته
    Önce kötü polis, şimdi de Başkan'ın burnunun dibindeki bir Gizli Servis ajanı? Open Subtitles أولا شرطي فاسد الآن عميل في الخدمة السرية مع إمكانية الوصول إلى الرئيس؟
    Onu gözüm tutmamıştı. Adam, bir madencinin donu kadar kirli. Open Subtitles شكله فاسد ووسخ زي لباس عمال المناجم في يناير
    ahlaksız ya da değil, kamuoyunun ahlaksız olduğuna inandığı bir milyarder. Open Subtitles بليونير يعتقد العامّة أنّه فاسد, سواء أكان فاسداً أم لم يكن
    Belki de sizin midenizde yüzüyordur ya da bir yerlerde bozuk bir yiyecektedir ve birden kendini iyi hissetmemeye başlar. TED ربما تكون سابحة داخل معدتكم أو في أكل فاسد في مكان ما ، و فجأة تبدأ بالشعور بالتوعك.
    Yasaları bile kullanamayan rüşvetçi bir polis memurunu kiralamanın amacı nedir? - Kitchner! Open Subtitles ما الفائدة من إستئجار شرطي فاسد إذا كان لا يعلم كيف يخترق القوانين؟
    Bak, tehlikeli bir adamı tutukladın altını kurtardın, yozlaşmış bir savcıyı işinden aldın. Open Subtitles لقد ألقيت القبض على تاجر مسروقات خطير إسترجعت الذهب و أطحت بمدعي فاسد
    General Ndofa, Afrikanın yozlaşmış diktatörlerinden biri, Başkan Limbani'yi devirdi. Open Subtitles الجنرال أندوفا كان أكثر دكتاتور فاسد في أفريقيا خلع ليمباني كرئيس للدولة
    Batı güçlerinin yozlaşmış bir ajanıyla birlikte çalışabilirsin. Open Subtitles و أحياناً تعمل مع عميل محترم لنظام غربى فاسد
    Hikâyeye göre efsanevi okçu William Tell kötü bir lord tarafından zor bir işi başarmaya zorlanmış. TED تخبرنا القصة أن وليام تيل الرامي الأسطوري أُجبر على الدخول في تحدٍ قاسٍ من قبل أمير فاسد
    - Yanlış birşey mi var? kötü, şeytani, yanlış, korkunç. Open Subtitles إنه خسيس ، شرير ، فاسد و منحل ، إنني أبغضه
    Talihsiz geçmişinizi anlatmak suretiyle sempatimizi kazandı, buna bazı kötü ilişkilere karşı mücadelen de dahil. Open Subtitles كسب تعاطفنا بإخبارنا عن خلفيتك بما فيها الصراع مع رفقة فاسد ة
    Nasıl olur da senin gibi bir genç... bu kadar kirli ve çürük olur? Open Subtitles كيف لشخص أن يعرف أن هذا الشاب فاسد من الداخل؟
    ahlaksız bir polis değil o. Köşeye sıkışmış bir adam. Open Subtitles إِنَّه ليس بشرطى فاسد بل هو رجل مغلوب على أمره
    Buradan bozuk conta ile gitmene izin mi verseydim? Open Subtitles لم يفترض بى أن أعمل ما هو غير مصرح به ماذا كان على أن أفعل, أتركك تسير بفلتر فاسد
    Onu bilemem. Ama senin rüşvetçi bir pislik olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا أعلم عن هذا , لكني أعلم أنك فاسد حقير
    Sana dünyanın ne kadar küçük ve bozulmuş olduğunu göstermeliydik. Open Subtitles كان علينا أن نريك كم كان عالمك فاسد ومحدود
    Mükemmel ailemin böylesi berbat bir işin içinde yer almış olmasına inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني أن أصدِّق أن آبائي المثاليين متورطون في شيئ فاسد كهذا
    Sana göre ben, yakında "mıhlanacak"... acımasız bir sapık, iktidarsız... ve "düşük karakterli" biriyim... Open Subtitles أنا شخص فاسد أعاني من فشل جنسي شخص تافه على وشك السقوط في أيدي العدالة
    Çabucak öt yoksa ağzını kendi idrarında mayalanmış çürük köpekbalığıyla doldururum. Open Subtitles أعطنا أجوبة، أو سأملأ فمك بسمك قرش فاسد .مخمر في بوله
    Cahil, şımarık ve kaygılı bir sefilden, çürümüş bir rahibe dönüştüm. Open Subtitles الجهل والأنانية والصلافة تخرجان رجل دين فاسد
    Zayıf ve kokuşmuş bir toplumda yaşıyoruz herkes kendi başına. Open Subtitles نحن نعيش فى مجتمع ضعيف و فاسد و حيث لا يفكر كل شخص سوى فى نفسه
    Maris'in yatacağı adi bir Latin şarkıcı. Open Subtitles أي مغني فاسد ماريس سَتَنَامُ مَع
    Nay, Ama pis kokulu... terlerle sulanmış bir yatakta... ahlaksızlığa batmış... Open Subtitles تعيشين في مرتبة وتعرقين في مضجع فاسد فاسدة تضاجعين
    Dünya çok boktan bir yer olsa da hâlâ içinde yaşamak zorundayım. Open Subtitles لكن العالم مكان فاسد جداً يتمتع بالجمال و علينا أن نعيش فيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد